Tomek traducir turco
61 traducción paralela
This cornered, frightened bootlegger... gave information that pointed suspicion towards a man named Tomek Zaleska.
Bu köşeye sıkıştırılmış, korkutulmuş içki kaçakçısı şüpheleri Tomek Zaleska adında biri üzerine toplayan bir ifade vermişti.
Tomek Zaleska couldn't be found.
Tomek Zaleska bulunamadı.
Frank Wiecek admitted that Tomek Zaleska... had spent the night of the murder at his home... but insisted he knew nothing about the crime.
Frank Wiecek Tomek Zaleska'nın cinayet gecesini evinde geçirdiğini kabul etti, fakat cinayet konusunda bir şey bilmediğinde ısrar etti.
Why did Tomek want to sleep at your house?
Tomek niçin senin evinde uyumak istedi?
Tomek Zaleska, protesting his innocence, surrendered to the police.
Tomek Zaleska da masumiyetini ileri sürerek polise teslim oldu.
Frank Wiecek and Tomek Zaleska... were indicted for the murder of Officer Bundy... and swiftly brought to trial.
Frank Wiecek ve Tomek Zaleska memur Bundy'nin öldürülmesinden dolayı tutuklandı ve hızla mahkemeye çıkarıldı.
Tomek used to come around my place all the time.
Tomek benim yerime sürekli gelirdi.
Frank and Tomek went to prison.
Frank ve Tomek hapse girdi.
Tomek Zaleska and Frank Wiecek.
Tomek Zaleska ve Frank Wiecek.
I'd like to talk to Tomek Zaleska.
Tomek Zaleska ile konuşmak istiyorum.
- I'd like to talk to Zaleska.
- Tomek Zaleska ile konuşmak istiyorum.
Tomek, this is McNeal of the Times.
Tomek, bu McNeal, Times gazetesinden.
Now, look, Tomek.
Şimdi, bak, Tomek.
Okay, Tomek.
Pekala, Tomek.
- Do you know Tomek Zaleska?
Tomek Zaleska'yı tanıyor musun?
Tomek here
Ben Tomek.
Tomek... ten years ago you were close friends
Tomek... 10 yıl önce, siz çok yakın arkadaştınız.
Tomek.
Tomek.
- Tomek.
- Tomek.
Tomek?
Tomek?
Tomek...
Tomek..
Tomek!
Tomek?
"Is that you, Tomek?" Say something
Sen misin, Tomek?
"Do you hear, Tomek?" You were right
Beni duyuyor musun, Tomek?
Mrs. Thomek, countersignature, please.
Bayan Tomek, ikinci imza lütfen.
Mrs. Tomek, countersignature please.
Bayan Tomek, ikinci imza lütfen.
Tomek!
Tomek!
You don't feel well, Tomek?
Kendini iyi hissetmiyor musun yoksa, Tomek?
Tomek can get your truck all fixed up nice and new right after you've had a real good meal.
Saçmalamayın, Tomek, kamyonetinizi yeni gibi yapar ama önce yemeğinizi bitirin.
Or do you consult these things with Tomek?
Ya da, bu konularda Tomek'e danışır mısın? Hayır.
Maybe Tomek has some extra bag in the trunk?
Belki Tomek'de bir çanta vardır?
You are seeing him. Tomek.
Tomek'le tekrar görüşüyorsun.
I'm talking about Tomek! Simon!
Tomek'ten bahsediyorum!
Look, I don't mean to be blunt, but with Tomek not here anymore, people might start to look underneath the carpet, you understand what I mean?
Böylesine damdan düşer gibi söylemek istemiyorum ama Tomek artık bizimle birlikte değil, eğer insanlar seni görürlerse olayın aslını araştırmaya başlayacaklardır.
The last wedding Tomek did for you.
Tomek'in senin için yaptığı en son işten bahsediyorum.
Tomek didn't get anything.
- Tomek para falan almadı.
Because of Tomek, he's a bit, you know.
Tomek yüzünden biraz gergin.
Tomek, look!
Tomek, bak!
Tomek's sailing the ocean.
Tomek okyanusa yelken açıyor.
'And ate crab meat, Tomek.'
Yengeç eti yedim, Tomek.
Tomek sent a postcard.
Tomek kartpostal göndermiş.
Tomek, how you've grown!
Tomek, nasıl da büyümüşsün!
Janek, Tomek.
Janek, Tomek.
Janek, Tomek!
Janek, Tomek!
Janek, Tomek, over.
Janek, Tomek, tamam.
Janek, Tomek, over!
Janek, Tomek, tamam!
Hey, Tomek.
Hey, Tomek.
Tomek
- Tomek.