Topaz traducir turco
143 traducción paralela
Precious sapphires and topaz.
Değerli safirler ve topaz...
This is a topaz?
Bu topaz mı?
A topaz?
Topaz mı?
Colonel Kusenov, does the word "Topaz" mean anything to you?
Albay Kusenov, "Topaz" kelimesi size bir şey ifade ediyor mu?
Just the word "Topaz."
- Tek başına "Topaz" kelimesi.
Topaz as a code word?
Şifreli kelime olarak.
And now again, Topaz.
"Topaz" a dönecek olursak...
These gentlemen have asked me to repeat to you about Topaz.
Bu beyler size Topaz'ı anlatmamı istediler.
And what is Topaz?
Topaz nedir?
Topaz is a code name for a group of French officials in high circles who work for the Soviet Union.
Topaz, Sovyetler Birliği için çalışan yüksek rütbeli bir grup Fransız subayına verilen kod adıdır.
And I am supposed to keep my mouth shut and uncover Topaz at the risk of my own skin?
Ben de çenemi kapalı tutup hayatım pahasına Topaz'ı ortaya mı çıkarmalıyım?
Have any of you, in your official work, had any hint of a spy ring called Topaz?
Aranızda resmi çalışmaları sırasında Topaz adı verilen bir casus örgütüne dair bir ip ucuna denk gelen var mı?
He told me. A spy ring called Topaz?
- Casus örgütü Topaz'ı mı?
Messengers from Columbine, the head of Topaz.
- Topaz'ın başındaki Columbine'in habercileri.
Anything on Topaz?
Topaz'la ilgili bir şey var mı?
Anyway, that's the end of Topaz.
Her neyse, bu da Topaz'ın sonu oldu.
Topazy, for my colouring, you know, more tonal.
daha... topazımsı lazım, saç boyam için, bilirsin, daha tonlu birşey. Orada şey...
Topaz.
Topaz.
I need some information about Topaz.
Topaz'la ilgili biraz bilgiye ihtiyacım var.
- Topaz.
- Topaz.
Yeah, Topaz.
Evet, Topaz.
Topaz...
Topaz...
Topaz was to be the new beginning.
Topaz yeni bir başlangıç olacaktı.
And if I have to finish Topaz myself to get those things back, I will.
Eğer Topaz'ı kendim bitirmem gerekiyorsa, eksik taşları bulup mutlaka bitireceğim.
I was working with your father on Topaz.
Topaz işinde babanızla beraber çalışıyordum.
" Topaz.
" Topaz.
Maybe something will turn up that's not locked away under Topaz.
Belki Topaz'ı çözmemize yarayacak bir şey bulursun.
The next thing you know, they're gonna be trying to get Topaz out of the old man's computer.
Neler olacağını biliyorsun, yaşlı adamın bilgisayarından Topaz'ı çözmeye çalışacaklar.
Anything on Topaz?
Topaz'la ilgili bir ilerleme var mı?
The birthstone for November is Topaz.
Topaz'ın burç taşı Kasım ayı.
Lauren, tell me about Topaz.
- Lauren, bana Topaz'dan bahset.
Topaz?
- Topaz mı?
Think ofTopaz as a friend who's trapped, a friend you want to set free.
Topaz'ı bir arkadaşınmış gibi düşün. Tuzağa düşürülmüş, ve senin de serbest bırakmak istediğin bir arkadaş.
I looked through what we have and I recommend this pink Imperial Topaz.
Elimizdekilere gözden geçirdim... ve size bu pembe İmperyal Topazını öneririm.
- The, er, Topaz Room.
Topaz Room diye bir yere.
I thought the cops shut it down after the last shooting.
Topaz Room. Orası son cinayetten sonra kapanmadı mı?
- Members of the Royal Court, people of Valusia. For centuries the Topaz Throne... has been the center of all the world's power, and now, I give you your new king.
- Saray mensupları, Valusya halkı yüzyıllardır Topaz Taht tüm dünyadaki gücün merkezi olagelmiştir ve şimdi yeni kralınızı takdim ediyorum.
- Gone, but the scroll foretold that you would rise and reclaim the Topaz Throne.
Ama yazıt, yükselip Topaz Taht'ı geri alacağınızı haber verdi.
From the Topaz Throne she will bring back ancient Acheron... and open the gates of hell.
Topaz Taht'tan antik Acheron'u tekrar getirecek ve cehennemin kapılarını açacak.
The Topaz Throne is mine, witch!
Topaz Taht benimdir, cadı!
" I do not love you as if you were a salt rose or topaz... or the air o'er carnations that fire shoots off.
Seni bir safir ya da topazmışsın gibi sevmiyorum. Ya da ateşten kopan karanfil çiçeği okları gibi.
In a monstrance of glass and topaz I would put the earth soaked by his blood.
Camlar ve yakutlar arasında... Dünyayı onun kanıyla sırılsıklam ederdim.
- See this ring? Topaz.
- Bu yüzüğü gördün mü?
That's my mother's birthstone.
Topaz. Annemin doğum yüzüğü.
The earrings, measuring just over a centimeter... in genuine diamante with topaz and lapis lazuli... in a lovely mock-gold finish.
Bir santimden biraz büyük küpeler... topaz ve lapisli gerçek diamante ile bezenmiş... ve nefis yapay altınla bitirilmiş.
- This is topaz-blue metallic.
Metalik topaz mavisi.
Topaz has said that, viewed from a certain angle Stephen looks like all the Greek gods rolled into one. I can't see it, and it's probably just as well.
Steven dünyadaki bir Grek tanrısı kadaryüce.Onuyediyaşından beridir tanıyorum ve sankikardeşim gibi.
She was never the same after Father married Topaz. When they were cutting the cake, she said to me : "They have married for love, and one can only pray for them."
mary onunkocasının ölümünden sonra çok değiştiğini anlatmıştı.kocasıyla aşk evliliğiyapmış ve ölünce de delirmiş.
And so it was all hands to the pump. Topaz, haunted by the thought of Rose's slaps and insults has decreed she will dress like a doll and behave like a lady.
Veyemek içinhazırlıklarbaşladı, özellikle de Rose'un tam birleydi gibi görünmesi için.
[Michael] " Topaz...
" Topaz.
- He asked if I'd like to go for drinks at the Topaz Room.
- Ne yaptın?