Tracker traducir turco
1,215 traducción paralela
I'm refreshing the tracker.
- İz sürücüyü yeniliyorum.
Package has a tracker.
Pakette takip cihazı var.
The tracker's secure.
İzleme cihazı kapalı.
My techies just found this GPS tracker.
Teknisyenlerin bulduğu bu GPS vericisine ne diyorsun?
He must have found the tracker.
Takip cihazını bulmuş olmalı.
We've got another tracker on him.
Üzerinde başka bir takip cihazı daha var.
We put a tracker on the money, we go in, we take these bastards out.
Paraya takip cihazı yerleştiririz, içeri gireriz,... o şerefsizleri ortadan kaldırırız.
You've put a tracker on the money, right?
- Paraya takip cihazı yerleştirdiniz, değil mi?
Give me the tracker.
Bana takip cihazını ver, Adam.
The tracker...
Takip cihazı...
So has the tracker on Adam's mobile.
Şimdi tamamen kayboldu! - Adam'ın cep telefonundaki de.
One of the bank notes has a tracker on the security strip.
Banknotlardan birinin güvenlik şeridinde takip cihazı var.
Hogan's got a tracker on him.
Hogan'ın üzerinde bir takip cihazı var.
First, we shall send my army with Bartolo, a great tracker, and once they've found the witching miscreants it will fall to you to free here.
Önce, ordumu ve Bartelo'yu gönderelim izlerini bulmaya çalışalım. Onlar bu adileri bulduğunda onu kurtarma şerefi yine senin olacak.
The online tracker... something came up, what is it?
Online izleyiciden... Birşey geliyor, nedir o?
Mobilize Tracker Three.
Takipçi yola çıksın.
Specter Tracker X-2000.
Specter Tracker X-2000.
I've added the symbols of the Ouija board in the Specter Tracker interface.
Ruh tahtasındaki sihirli sembolleri Specter Tracker'a yüklemiştim.
I will try to stop the necromancer until you painted the sign.
Beni iyi dinle, Specter Tracker, sana pentegramı boyayabilmen için yeterli zamanı verecek!
Guys, I put a tracker on the website to monitor who was visiting the site.
Millet, siteye giren çıkanı kontrol etmek için bir takip sistemi kurdum.
The Greco Player Tracker.
Greco Oyuncu Takipçisi.
I just took it off the Tracker.
Onu araçtan daha yeni indirdim.
Your dog's quite a tracker.
Köpeğiniz oldukça iyi bir iz sürücü.
Preparing the tracker now.
Şu an izleyiciyi yerleştiriyorum.
They're going to lock you on the tracker frequency.
Seni, izleyicinin frekansına kilitleyecekler.
The tracker's on line.
İzleyici devrede.
- Mike, Jack's gonna disengage that tracker.
Mike, ilk fırsatta Jack o cihazdan kurtulacaktır.
Jack is using the power lines as a shield while he separates the tracker from the board.
Jack de alt paneli sökerken elektrik direklerini kalkan olarak kullanıyor.
Now he's dumped the tracker.
İzleyiciyi attığı için iyice zorlaştı.
He used the power lines as a shield while he removed the tracker.
İzleyiciyi çıkartırken, elektrik direklerini kalkan olarak kullandığını sanıyoruz.
- How's the signal on Josh's tracker?
- Josh'daki izleyicinin sinyali ne durumda?
The tracker signal's strong.
İzleyicinin sinyali oldukça iyi.
- Can he see Josh's tracker signal?
Josh'daki izleyici sinyalini görebiliyor mu?
Chloe, keep a close eye on Josh's tracker.
Chloe, Josh'un sinyalini takip et.
The tracker shows them moving towards the water.
İzleyici denize doğru gittiklerini gösteriyor.
- We lost the tracker.
- Sinyali kaybettik.
They just disabled Josh's tracker.
Jack, Josh'un üzerindeki vericiyi etkisiz hâle getirdiler.
I'm preparing the tracker now.
Şu an izleyiciyi yerleştiriyorum.
Milo, have you got him on the tracker?
Milo, onu izleyiciden görebiliyor musun?
The tracker's showing the signal right there in the same room with you.
İzleyici, sinyalin seninle birlikte odada olduğunu gösteriyor.
And I asked for an ankle tracker.
Sanki ayak bileği kelepçesi talep ettim.
I just planted a tracker on Carla's bike.
Carla'nın motoruna bir izleme aygıtı koydum.
You had a tracker on you?
Yanında mı taşıyorsun?
Mike, are you gonna argue with the man who just planted a tracker on your handler?
Mike, senin müdürün motora izleyici yerleştiren adamla tartışacak değilsin ya.
James is a tracker. The hunt is his obsession.
Avlanmayi saplanti haline getirmis.
We'll figure a way to lead the tracker away somehow.
Takipçinin izimi kaybetmesinin bir yolunu buluruz.
He's safe. The tracker's following us.
Takipçi bizim pesimizde.
Can you lead the tracker away from here?
Sonra da takipçiyi buradan baska bir yere yönlendirecegim.
Rosalie, Esme, could you put these on so the tracker will pick up Bella's scent?
Rosalie. Esme. sunlara üzerinize giyer misiniz?
The tracker, he just changed course.
Takipçi yönünü degistirdi.
Okay, so the course that the tracker's on now is gonna lead him to a ballet studio?
Öyleyse takipçi simdi bale salonuna mi gidiyor?