Trade minister traducir turco
90 traducción paralela
I think that Boulou is our old friend, the foreign trade minister's adviser.
Bence şu Boulou denen isim, bizim eski arkadaşımız olan Dış ticaret bakanının danışmanı.
It's the Italian Trade Minister.
İtalyan Ticaret Bakanı.
My husband is British Trade Minister, and we've been here for fourteen months.
Kocam İngiliz Ticaret Heyeti başkanı ve on dört aydır buradayız.
My husband's the British trade minister and we've been here for 14 months.
Kocam İngiliz Ticaret Heyeti başkanı ve on dört aydır buradayız.
Isn't that what you called the wife of the trade minister in finland?
Finlandiya'daki ticaret bakanının karısı için de böyle söylemiyor muydun?
The meeting with the Malaysian Trade Minister is now at 4 : 30.
Malezya ticaret bakanıyla görüşmeniz 4 : 30'a alındı.
Trade Minister, I assure you these are very fine pieces, the same as the fuhrer has in Berlin.
Ticaret Bakanım, sizi temin ederim ki bunlar çok değerli parçalardır. Führer'in Berlin'de kullandıkları ile aynıdır.
You seem troubled, Trade Minister.
Tedirgin görünüyorsunuz Ticaret Bakanım.
Trade Minister, Chief Inspector Kido is here.
Ticaret Bakanım, Baş Müfettiş Kido burada.
Trade Minister.
Ticaret Bakanım.
Trade Minister, why do you disregard Chief Inspector Kido's warning?
Ticaret Bakanım, Baş Müfettiş Kido'nun uyarısını neden dikkate almadınız?
From the Trade Minister.
Ticaret Bakanı'ndan.
No, Trade Minister.
Hayır Ticaret Bakanım.
Trade Minister.
Ticaret Bakanı.
No, Trade Minister.
Hayır, Ticaret Bakanım.
There are many threats, Trade Minister, not least from Nazi agents seeking to destabilize us and blame their crimes on subversives.
Birçok tehdit mevcut Ticaret Bakanım özellikle Nazi ajanlarının karışıklık çıkartıp suçu bölücülere atabileceği tehditler.
Your car, Trade Minister.
Aracınız, Ticaret Bakanım.
No, thank you, Trade Minister.
Hayır, teşekkürler, Ticaret Bakanım.
Then no doubt you will understand why I must disappoint you, Trade Minister.
O zaman şüphesiz, isteğinizi neden geri çevirmek zorunda olduğumu da anlıyorsunuzdur Ticaret Bakanım.
Only speak to the Trade Minister when he speaks to you.
Ticaret Bakanı ile sadece o seninle konuşunca konuş.
I am Trade Minister Tagomi.
Ben Ticaret Bakanı Tagomi.
You contacted the Trade Minister's office?
Ticaret Bakanı'nın ofisiyle irtibata geçtiniz mi?
But before we wade too deeply into the somewhat choppy waters of piracy in the south China Sea, may I ask, Trade Minister, how is the Crown Prince?
Güney Çin Denizi'ndeki korsanlıklarla ilgili konu hakkında derine dalmadan önce Veliaht Prens'in nasıl olduğunu sorabilir miyim?
And what of the investigation, Trade Minister?
Peki soruşturma Ticaret Bakanım?
The Trade Minister sent you to get an employee file?
Ticaret Bakanı bir çalışan dosyasını alman için mi gönderdi?
Thank you for your cooperation, Trade Minister.
İşbirliği yaptığınız için teşekkürler Ticaret Bakanım.
We heard. Working for the Trade Minister.
Ticaret Bakanı için çalışıyormuşsun
Hmm. Might I have permission to leave the building, Trade Minister?
Bina dışına çıkabilir miyim Ticaret Bakanım?
The Minister of Trade wakes up and all the old, staid leftists... - and the whole mixed economy.
Ticaret Bakanı uyanıyor ve tüm o ağırbaşlı, ihtiyar solcular ve bütün bu karma ekonomi.
and he replied to me that he was not a Minister for Labour, and that this was a trade-union problem.
Bana, Çalışma Bakanı olmadığını ve sorunun sendikal sorun olduğunu söyledi.
Ex-Vice minister of Security, Czech, of Jewish origin the two Vice ministers of Foreign Affairs of Jewish origin the two Vice ministers of Foreign Trade.
Çek, Yahudi asıllı Eski Devlet Güvenlik Bakanı... Dış İşleri Bakanlığı'nın Yahudi asıllı iki Bakan Yardımcısı... Yahudi asıllı...
The minister of trade himself said -
Ticaret Bakanı'nın kendi yaptığı açıklamada...
" Cabinet split on U. S. Trade. Hacker leads revolt against Prime Minister.
" Kabine Amerika ile anlaşmayı ele veriyor Hacker, Başbakan'a baş kaldıranların başında geliyor.
A protest responded to indirectly this afternoon... by Soviet foreign minister's meeting in Brussels for trade talk with the common market. "
Nota bu öğlen ortak pazar için... ticaret toplantısında bulunan Sovyet Dışişleri Bakanına doğrudan iletildi.
We're gonna have a very big party New Year's Eve for the minister of trade, Mr. Chao, and his whole group.
Ticaret bakanı Bay Chav ve tüm grubu için büyük bir... yeni yıl partisi vereceğiz.
I was the Minister of Trade... in Manchukuo
Ticari işler bakanıydım... Manchukuo'da
Thanks to the help of the minister, it was easy to trade with China.
Bakanın yardımıyla, Çin ile ticaret yapmak kolaylaşmıştı.
'The Prime Minister described the assassination of Gabriel Sekoa'as a deliberate attempt by terrorists'to derail the Havensworth trade agreement.'
"Başbakan Gabriel Sekoa'ya düzenlenen suikastı Havensworth ticari anlaşmasını sekteye uğratmak için düzenlenen planlı bir terör girişimi olarak tanımladı."
Murray, the prime minister's office wants to talk to you about the World Trade Expo next week.
Murray, Başbakan'lıktan gelecek haftaki fuar hakkında görüşmek istiyorlar.
Minister of Trade.
Ticaret bakanı.
You'll be the Minister of Trade.
Ticaret Bakanı olacaksınız.
- Her husband was Walter Abbott. He was Chief Minister of the British Trade Mission in Murmansk. And he was a spy.
- Kocası Walter Abbott Murmansk'taki İngiliz Ticaret Heyeti'nin başkanı ve bir casustu.
Sarah, the Italian minister for trade is headed your way.
Sarah, takas yapacak İtalyan Bakan sana doğru yöneldi.
He was chief minister of the British Trade Mission in Murmansk and he was a spy. - Darling.
- Kocası Walter Abbott Murmansk'taki İngiliz Ticaret Heyeti'nin başkanı ve bir casustu.
You were supposed to go to finland And make friends with the minister of foreign trade,
Finlandiya'da olman ve dış ticaret bakanıyla arkadaşlık kurman gerekiyordu.
The last job I got you, you nearly closed us down - you accused the then Minister of Trade of accepting bribes.
Benim sana bulduğum son iş, neredeyse bizi kovduruyordun - Sen Ticaret Bakanı rüşvetle suçladın.
Minister Lim wasn't deceived since Andrea is really the trade magnate.
Andrea gerçekten tüccar olduğu için Bakan Lim aldatılmış sayılmaz.
Hi. Did the Minister of Trade submit a restaurant receipt dated 27 June?
27 Temmuz da başkan bir zirve toplantısında mıydı?
Minister for Trade to the left.
Ticaret Bakanı sol tarafta.
President Obama was scheduled to travel to Mumbai to meet with the Indian Prime Minister about loosening US trade restrictions, a successful trip that would net our country
Başkan Obama Hindistan başbakanı ile Amerika'nın ticaret ayrıcalıklarının kaybedilmesi hakkında görüşmek üzere Bombay'a bir gezi planladı.
- Lt. Col. Mamuro found out about the illegal trade. - νice-Minister!
... Yarbay Mamuro bu yasadışı ağı keşfetti.