Traps traducir turco
1,613 traducción paralela
We're still looking, but there are no bad guys, no booby traps, no tunnels, no damage.
Hala arıyoruz, ama ne fail... Ne bubi tuzağı, ne tünel, ne de hasar var.
Animals don't know how to spring traps!
Hayvanlar, ilkbahar tuzaklarını anlamıyorlar!
Watch for traps.
Tuzaklara dikkat edin!
Fucking bear traps was his idea.
Lanet olası ayı kapanı onun fikriydi.
I set a few traps.
Birkaç tuzak kurmuştum.
When the snow falls, it traps little bubbles of atmosphere and they can go in and measure how much CO2 was in the atmosphere the year that that snow fell.
Kar yağdığında, atmosfere ait gaz kabarcıklarını hapsediyor. Ve onlar bu kabarcıklar ile ilgili hesaplamalar yapınca karın yağdığı yılda, atmosferde ne kadar karbondioksit olduğunu ölçebiliyorlar.
When there is more carbon dioxide, the temperature gets warmer because it traps more heat from the sun inside.
Karbondioksit değerleri ne kadar çok olursa sıcaklık da o derece artar çünkü karbondioksit, Güneş ısısının atmosfer içinde kalmasına neden olur.
If you say the problem out loud and grasp its rhythm, you can contemplate it in its entirety and you'll begin to surmise the suspicious areas where traps lurk
Eğer problemi sesli söyleyip, ahengini yakalayabilirsen bütünlüğü içinde düşünebilirsin. Böylelikle pusuya yatmış tuzakların nerede olabileceğini tahmin edebilirsin.
Oh poopy. If you don't see the traps - You have to go through the crap until you see the traps.
Eğer tuzakları görmezseniz, tuzakları görene kadar b.kun içinden gitmek zorunda kalırsınız.
The Cylons have been known to lure our ships into traps using fake distress calls.
Cylonların sahte imdat çağrılarıyla gemilerimizi tuzağa düşürdüklerini biliyoruz.
Animals in traps do it all the time.
Tuzağa düşen hayvanlarda böyle yapar.
Oh, those things are death traps. That's not just my opinion. It's a fact.
Bunlar ölüm tuzakları.Sadece benim fikrim değil.Bu bir gerçek.
I cannot get this guy and his 19 other rat traps off the street without your help.
Bu adamı ve diğer 1 9 fare kapanını yardımın olmadan sokaktan toplayamam.
I'm concerned I'm going to get my ass bit off every time I check my crab traps.
Yengeç sepetlerimi her kontrol ettiğimde, kıçımın ısırılmasından endişeliyim.
And a couple rat traps.
Ve fare kapanı.
Um... the little suckers get caught in the traps, and just stink for a couple of days.
Um... o küçük kemirgenler tuzağa yakalanıp, bir kaç gün kokarlardı.
On crime, he knows you're coming, so he's gonna set some traps and lean on stats that say crime is down.
Suç konusu üzerinden gideceğini biliyor, ve suç oranlarının düşmesine dayanarak.. sana bazı tuzaklar hazırlayacaktır.
Must be one of Rousseau's traps.
Rousseau'nun tuzaklarından biri olmalı.
While you're down there, reset the traps.
Hazır aşağıdayken fare kapanlarına koy.
- Booby traps.
- Bubi tuzakları.
I went in yesterday to set the traps, didn't I?
Dün buraya kadar gelip kapan kurmadım mı?
Hey, there's raccoons in all the traps you set down there.
Kurduğun bütün kapanlara rakunlar yakalanmış.
You get two Buggy Beamer roach traps systems, plus two extra cartridges.
2 adet Böcek Kapan Hamamböceği Tuzağı'nın yanında iki adet ekstra kartuş hediye.
Calling the quarantined neighborhoods death traps, they are demanding the release of their loved ones immediately.
Karantina bölgelerine "ölüm kapanları" adını takmışlar. Sevdiklerinin derhâl salıverilmesini talep ediyorlar.
I guess he is in too much of a hurry to hear about the horrible traps that protect the treasure inside!
ben onun acelecı oldugunu tahmın etmısdım hazıneyı koruyan korkunc tuzak
White men have been spotted nearby laying traps and forming slow-pitch softball leagues.
Beyaz adamlar tuzaklar kurarak ve softball ligleri düzenleyerek etrafı işaretlediler.
No, but when they start paying rent, they can put down people traps.
Hayır, ama fareler delik açmaya başladıklarında, tuzakları indirebiliyorlar.
- Okay, I just killed three very large rats... that were stuck in glue traps.
- Harika! - Demin üç tane kocaman sıçan öldürdüm... Yapıştırıcı tuzaklarına yapışmışlardı.
Between here and Granger... you got rattlesnakes, coyote traps, scorpions... hippies doing mushrooms.
Burayla Granger arasında çıngıraklı yılanlar,....... insan tacirleri, mantarla kafayı bulan tipler... Bir sürü berbat şey vardır.
I mean, I must say it is very pleasant, as, um... as traps go.
Yani bu tuzağın gittikçe güzelleştiğini söylemeliyim.
I was in the room all of three seconds before Dick Casablancas was caught in one of my traps.
Odaya gireli üç saniye olmamıştı ki Dick Casablancas kapanlarımdan birine yakalandı.
Well, I put out cruelty-free traps last month. But so far, we didn't have any luck.
Acımasızlıktan değil, geçen ay kapanlar koymuştuk, ama görülüyor ki pek işe yaramamış.
I had EOD sweep the rest of the sand traps.
Patlayıcı madde imha ekibim, diğer kum kapanlarını tarıyor.
They call them bunkers, not sand traps.
Bunlara kum çukuru denir, kum kapanı değil.
Um, yeah, well... well, the thing is that my, um... uh, guest room is the where-I-keep-my-traps room.
Evet.. Aslında benim misafir odam. Döküntülerle dolu.
In the jungle, not worth expend energy chasing or setting up traps.
Ormanda hayvan avlamak yada tuzak kurmak için enerji kaybetmemelisiniz.
I'llset more traps tomorrow.
Yarın daha fazla tuzak kuracağım.
I'm gonna go get some morewood and set some more traps.
Pekala. Gidip daha fazla odun getireceğim ve biraz daha tuzak kuracağım.
Alive, this ant would be far too dangerous for the spider to tackle so, using the pitchers as traps, means it can get bigger meals
Canlıyken, bu karınca onun başa çıkamayacağı tehlikeli bir avdır ama örümcek ibriği kullanarak boyundan büyük avlar yakalayabilir.
To be honest, I set some traps to check if you were Kira, but...
Şey, sizin Kira olup olmadığınızı anlamak için küçük bir oyun hazırladım.
!... she's definitely set up traps.
Eğer o Usta her şeyi önceden hazırlamış biriyse, orda da zaten kurulmuş bir tuzak olmalı.
- Fucking shut your traps!
- Lanet tuzaklarınızı bırakın artık!
They don't need to set any traps! too- - can you move? The fundamentals shouldn't be different from what you're used to.
Şovalyeler arasında bir tek sen Zero'nun gerçek kimliğini ve Geass'ı biliyorsun.
I've been laying traps for you all this time!
Onca zamandır sana tuzak hazırlıyordum.
Yeah, but if he hasn't moved on, he'll have set loads of traps up.
Evet, ama gitmediyse bile, bir sürü tuzak kuracaktır.
What about booby traps?
Bubi tuzağı olup olmadığını biliyor muyuz?
But when I saw the ant traps on his speculum tray, I thought that you and I should have a talk.
Ama onun spekulum tepsisindeki karınca tuzaklarını görünce seninle konuşmamız gerektiğini düşündüm.
One more thing about booby traps. Make sure your friends know not to drop by unannounced.
Bubi tuzaklarıyla ilgili bir şey daha var arkadaşlarınızın tuzaklardan haberi olsun.
He probably left booby traps up there like the Vietcong.
Muhtemelen oraya Viyetnamlılar gibi bubi tuzağı filan koymuştur.
- I want to put traps on all my lines.
- Bütün konuşmalarım dinlenecek.
- There're bear traps everywhere.
- Ayı kapanları var her yerde.