English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Trashy

Trashy traducir turco

328 traducción paralela
My father is trashy, but why should I care about this?
Babam bir hayvan, ona ne şüphe. Ama kimin umurunda?
I gave you 20 dollars for some gas and this trashy old shotgun.
Benzin ve külüstür tüfek için 20 dolar bıraktım.
Me, frankly, I'm a bit trashy.
Ben mi, aslında biraz pasaklıyımdır.
What are you doing in those trashy clothes?
Şimdi anlat bana bakayım. Bu kıyafetin anlamı ne?
A trashy tunic is 30 thousand.
Değersiz bir gömlek, 30 bin.
I've been around that trashy behaviour all my life.
Hayatım boyunca etrafımda bu adi davranışla yaşadım.
Trashy Boss.
Seni patron müsveddesi.
Bitch, you got the nerve to call me Trashy Boss!
Kaltak seni, nasıl olur da bana patron müsveddesi dersin!
I'm calling you a trashy pig.
Şimdi de domuz müsveddesi diyorum.
And cruisers from every trashy place in town.
Kentin dört bir pislik yanından adamlar.
It should be more trashy.
Oysa daha şey olmalı...
The whole family is a rather trashy lot.
Tüm aile beş kuruş etmez.
Thinks I'm trashy and no good
Pislik olduğumu düşünüyor
This trashy book too.
Bu değersiz kitap da.
Your book on how to pick up trashy women came today.
Selam Dodger. Merhaba. Ucuz kadınları tavlama kitabın geldi.
IT SOUNDS TRASHY TO ME.
Bana işe yaramaz görünüyor.
I DON'T NEED YOU OR YOUR TRASHY MUSIC.
Sana veya çöplük müziğine ihtiyacım yok.
That trashy blonde from Earth?
Hani dünyalı paspal sarışın?
THEY GET THAT FROM THEIR MAMAS AND FROM ALL THE TRASHY MAGAZINES THEY READ.
Bu özelliği annelerinden ve beş para etmez magazin dergilerinden öğreniyorlar.
I ain't studying about going to work for no trashy something like her.
İşimi bırakıp da onun gibi birinin yanında çalışmaya gitmem.
The trashy people he hangs out with.
Birlikte takıldığı o serseriler.
Trashy publicity's part of my business.
Kötü şöhret işimin bir parçası.
Yeah, but what we publish is mostly trashy romance novels.
Ama yayınladıklarımız çöplük aşk romanları.
There's nothing trashy about romance.
Aşk macerası çöplük değildir.
Go. Trashy.
Koş Çöpçü.
I  s me. Trashy.
Benim Çöpçü.
We got trashy magazines.
Dandik dergilerimiz var.
Likes trashy brunettes.
İşe yaramaz esmerlerden hoşlanıyor.
- Classic. - Less trashy.
- Kucaklanabilir.
I was tall, and I developed earlier- - If that's a crime, go ahead and sue me, but I am not from trashy people.
Uzun boyluydum ve yaşımdan büyük gösteriyordum..... bu suçsa, beni dava et ama ben beş para etmez bir insan değilim.
What kind of trashy tramp would wear these?
Hangi rüküş şırfıntı giyer acaba bunu?
Raphael would rather have you die a thousand deaths before he dances to her trashy music.
Raphael senin bin kere ölmeni onun iğrenç müziğinde dans etmeye tercih eder.
Something dirty and trashy and cheap.
Müstehcen iğrenç ucuz bir şeyler.
Have you seen the beautiful, sweet and excitingly-trashy Kelly?
Güzel, hoş ve geçici bir heves olan Kelly'i gördünüz mü?
- "... trashy. "
- "... rüküş değil. "
- I can't look into your eyes without feeling that- - that longing you only read about in trashy romance novels.
Bu arzunun okuduğum aptal aşk romanlarındaki gibi olduğunu hissetmeden gözlerine bakamam.
Billy was way too trashy for me, honey.
Billy fazla kabaydı, tatlım. Bense bir hanım efendi'yim.
It's very trashy but potent.
Gerçekten hiç bir değeri yok ama güçlü.
Trashy?
Değeri yok mu?
You're just a trashy, tattooed love doll.
Sen sadece adi bir aşk oyuncağısın.
You think we're all as trashy as you...
Hepimizin senin kadar seviyesiz olduğunu sanıyorsun...
But what everybody doesn't know is how sexy and trashy looking all of the lawyers are.
Ama, avukatların ne kadar seksi ve adi göründüklerini bilmiyorlar.
Just meet me at Willow's house in half an hour and wear something trashy... er.
Yarım saat sonra benimle Willow'un evinde buluş ve hafifmeşrep giyin.
Mr PBS watching a trashy mini-series. It's not trashy.
Bence hiç de saçma değiller.
It's just a trashy rental. Yeah.
Adi kiralık bir araba.
It's so trashy
Çöplük gibi.
A trashy one who sleeps around.
Herkesle düşük kalkan türde.
Well, it's trashy, isn't it?
Beş para etmez bir şey, değil mi?
An ex-con with a trashy talk show?
Sabıkalı biriyle talk show?
For a trashy scoop in all the scandal rags.
Skandallarıyla dolu kirli bir haber yüzünden
There's this trashy club. We play music there.
Pavyon bozuntusu bir yer var.
trash 131

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]