Treacle traducir turco
87 traducción paralela
Steward, my Thursday midday meal has always been... and will always be hot soup, fried sole... roast beef and Yorkshire pudding, baked potatoes, suet pudding and treacle.
Garson, benim Çarşamba öğle yemeğim her zaman öyle oldu ve her zaman da öyle kalacak, sıcak çorba, sahanda yumurta biftek, Yorkshire pudingi, fırında patates, süet tatlısı ve pekmez.
However, first, for those of you who aren't dieting, we have this bit of treacle.
Bununla birlikte, önce, diyet yapmayanlarınız için, bir miktar pekmezimiz var.
Of course, any connection between this treacle and tonight's story is pure coincidence.
Elbette, bu özetle bu gecenin öyküsü arasındaki herhangi bir ilişki salt bir rastlantıdan ibarettir.
It looks like treacle.
Pekmeze benziyor.
A tio Pepe, please, not this treacle.
Tio Pepe, lütfen, şeker pekmezi değil.
Nips are as thick as treacle pudding on that island.
Oraya çekik gözlüler yığılmış durumda.
( SIGHS ) It's like trying to cut your way through treacle.
Mesafeni melasla kesmek gibi bi şey
Cherry pies, cream puffs, ice cream, treacle tarts.
Vişneli pay, kremalı tatlılar, dondurma, pekmezli turtalar.
- Treacle tarts.
- Pekmezli turtalar.
You can start in small ways with ping-pong ball eyes and a funny voice and then you can paint half of your body red and the other half green and then you can jump up and down in a bowl of treacle going'squawk, squawk, squawk...'
Ufak yöntemlerle başlayın : Pinpon topundan gözler ve komik bir ses. Sonra vücudunuzun yarısını kırmızıya yarısını yeşile boyayın.
And also that goldfish do not eat sausages treacle tart!
Bu adam gerçek bir hayvan sever değildi ve ayrıca akvaryum balıkları sosis yemez.
Watch out for her treacle tart.
Pekmezli turtasına dikkat et.
It's treacle!
O bir tiryak!
I'd like a treacle pudding.
Ben melaş pudingi istiyorum.
Of course, The Little Prince was a book that I always thought of... as disgusting, childish treacle.
"Küçük Prens" rahatsız edici, çocukça bir duygusallığa sahip bir kitap.
A few slices of bread... some soup... a lamb chop... a treacle tart... a few pints of beer.
Birkaç dilim ekmek... biraz çorba... bir pirzola... bir pekmezli turta... bir miktar bira.
They lived on treacle.
Şeker pekmezi yiyip içerlermiş.
It was a treacle well.
Bir şeker pekmezi kuyusuymuş.
Treacle!
Şeker pekmezi!
Where did they draw the treacle from?
Şeker pekmezini nereden çekiyorlarmış?
Well, if you can get water from a water well, I suppose you can get treacle from a treacle well, eh, stupid?
Eğer bir su kuyusundan su çekebiliyorsan eminim bir şeker pekmezi kuyusundan şeker pekmezi çekebilirsin, ahmak.
They are made of treacle!
Şeker pekmezinden yapılırlar!
Treacle! Treacle!
Şeker pekmezi!
Treacle!
- Şeker pekmezi!
Treacle.
Şeker pekmezi!
* Then fill up all the glasses with treacle and ink *
Öyleyse doldurun bütün kadehleri pekmez ve mürekkeple
There's treacle tart and custard or cold bread and butter pudding.
Kremalı melas pudingi ya da Tereyağlı ekmek pudingi.
- Er... Treacle tart, please.
- Melas pudingi lütfen.
What about all that mindless treacle i just oozed?
Ya o bütün düşüncesiz çamura bulamalara ne diyorsun?
As treacle goes, it was pretty sweet.
Aslına bakarsan çok hoştu.
Or quails on a bed of spinach with treacle.
Evet. Bir de pekmezli ıspanak eşliğinde bıldırcın var.
Like treacle.
Şurup gibi.
I only gave you the story which you have merchandised into this $ 1, 000,000 treacle machine!
Bu 1.000.000 dolar değerindeki sulu zırtlak şeye dönüştürüp metalaştırdığın hikâyenin sahibi benim!
- Just cutting'through the treacle.
- Duygusallığı atladım işte.
Hopefully it involves treacle and a headmaster.
Hopefully it involves treacle and a headmaster.
- Treacle.
- Şeker pekmezi.
We give the boys brimstone and treacle, Mr. Knuckleboy... because if we didn't, they'd always be ailing.
Çocuklara şeker pekmezi ve kükürt veriyoruz Bay Knucckleboy... çünkü biz yapmasaydık, her zaman hasta olabilirlerdi.
Your baby's treacle has only intensified our loathing!
Bebeğinizin duygusallığı nefretimizi bir kat daha artırdı!
- Mini treacle tart, Admiral Darcy?
- Mini şuruplu turta, Amiral Darcy?
And treacle pudding and cherry tart and cream.
Şeker pekmezi pudingi, kiraz turtası ve krema.
Whoa, calm down, treacle.
Ho, sakin ol şeker pekmezi.
The boys want to know if you make treacle sponge pudding.
Çocuklar pekmezli krem karamel yapabilir misin diye soruyorlar.
Usually followed by a little coda to cut the treacle.
Genellikle ardına romantik havayı dağıtmak amaçlı ufak bir son eklenir.
I've treacle and toffee I've tea and I've coffee
Pekmezim ve karamelam var Çayım ve kahvem var
I'm going to buy him a treacle tart tomorrow.
Yarın oğluma pekmezli tart alacağım.
But on the whole, it has to be said, we're still wading through treacle.
Ama genel olarak söylenen güçlükle ilerlediği.
Evening, treacle!
İyi akşamlar canlarım!
Off you pop then, treacle.
Gitmiyorsun o zaman, şekerim.
My treacle's here.
Şekerim buradaymış.
How's the, er... treacle sponge, sir?
Pekmezli kek nasıldı..., efendim?
Eileen Treacle.
Eileen Treacle.