Trips traducir turco
1,957 traducción paralela
How many trips he's taken? He's killed himself.
Kaç tane yolculuğa çıktığını?
That means two trips for us. Or one.
- Bizim için iki seyahat anlamına geliyor.
It'll take three trips to get enough water.
Yeterince su getirmek için üç tur yapacağım.
There's no trips this year because we can't go anywhere.
Bu sene tatil yapamayacağız çünkü, hiç bir yere gidemiyoruz.
Self-mutilation trips me out.
Böyle narsistçe hareketlere bir türlü anlam verememişimdir.
They've done all of our family trips.
Bütün yolculuklarımıza onlarla çıkıyoruz.
As things are now, we can't discuss trips.
İşler bu haldeyken yola çıkmayı düşünemeyiz.
Field trips to Europe!
Avrupaya saha gezisi!
I hate going on these stupid trips. Standing around watching you and your disgusting friends been drinking and goggles at striper!
Bu salak yolculuklardan, senin ve iğrenç arkadaşlarının içki içip striptizcilileri izlemesinden nefret ediyorum.
He's probably at Trips.
Galiba gezintide.
Have your trips but don't become a slave to it.
sakın köle olup gelme. numaralarını sakla.
Ray originally thought LSD was the key to enlightenment. But a series of bad trips sends him in a different direction.
Ray, başlarda LSD'nin aydınlanmaya açılan kapı olduğunu düşünüyordu ama birkaç kötü "trip" onu tamamen farklı bir yola soktu.
- A couple of trips to Las Vegas.
Las Vegas'a birkaç seyahat. - Hayır, Albert.
Flash your ID to get in? You gonna bust my balls for crashing another one of Kaplan's ego trips?
- Kaplan'ın ego krizlerinden biri yüzünden canıma okumakta kararlısınız, değil mi?
I'm standing right there, and this - - this stoner guy's dog trips the paramedic and... gobbles up his heart.
Ben de oradaydım ve keş bir adam köpeğini de hastaneye getirmiş, o da Dan'in kalbini mideye indirdi.
You mean, the page where 15-and-a-half-year-old girls don't go on niernight trips with 18-year-old boys? Yeah.
15 yaşındaki kızların 18 yaşındaki erkeklerle yatılı gezilere gitmemesi konusu mu?
It took me five trips to get it here.
Buraya beş kerede getirebildim.
We'll get it done in a couple trips.
Birkaç seferde hallederiz.
A few trips down to the pub.
Bara kadar birkaç kısa yolculuk.
I've been home for a while. I've been doing trips to Asia.
Çoğu zaman Asya'ya uçuyoruz.
Could be bloke walks home from the pub, pissed as a penguin, trips up, smacks his head, right into the Swannee.
Adam bardan çıkıp eve giderken dut gibi sarhoş, ayağı takılır, başını çarpar doğruca Swannee nehrini boylar.
I mean... our breakfasts, the fishing trips.
Yani birlikte yaptığımız kahvaltılar, balığa çıkmamız falan.
You said that road trips give you a sweet tooth, so... thank you.
Yola çıkınca canının şeker çektiğini söylemiştin bende... Teşekkürler.
I visited places like this during my mountain climbing trips.
Dağ gezilerim sırasında bu tür yerleri ziyaret ederim.
'I was more used to field trips to places like the Alps or Barcelona,'than shitty English seaside towns, but as we headed to Swanage,'there was a sense of excitement, a feeling that anything could happen...'for the first couple of hours,
Ben, boktan İngiliz sahil şehirlerinden ziyade daha çok Alplere ya da Barcelona'ya arazi gezisi yapmaya alışkındım fakat Swanage'e doğru ilerlerken ilk birkaç saat boyunca, bir heyecan duygusu hakimdi her şey olabilir havası vardı.
In fact, I rather prefer the cultural trips.
Aslında, ben kültürel gezileri tercih ederim.
And when Mom went on school trips, she said, "Take the camera and film us."
Annem okul gezilerine gittiğinde "Kamerayı al da bizi çek." derdi.
And so, when you went on trips...
Bu yüzden o gezilere gittiğinizde...
We did lots of things to raise money for trips.
Gezi parası biriktirmek için çok uğraşırdık.
There's a reason i go on those bus trips.
O otobüs gezilerine gitmemin bir nedeni var.
Your guilt trips don't work on me.
Suçluluk triplerin bana sökmez.
Go on trips together and stuff.
Gezilere beraber gidelim, bir şeyler yapalım.
Well, it attacks, she trips, slams into the drug cabinet.
Ee, saldırır, ayağı takılır, ilaç dolabına doğru düşer.
It makes fishing trips very productive.
Böylece verimli bir balık avı olur.
We've got some trips coming up to Cleveland, Ohio.
Cleveland, Ohio'ya gelen çocuklar var.
Trips are more fun when they're for two.
İki kişi kafayı bulmak daha eğlencelidir.
He brought in the same books in the same quantity on three previous trips.
Önceki üç yolculuğunda da aynı kitabı aynı miktarda getirmiş.
Tony makes two trips.
Tony iki yolculuk yaptı.
My class has tests, projects, trips planned.
Sınavlarım, projeler ve planlanmış gezilerim var.
What about your... your cla and the tests and... and the trips?
Peki ya senin şu sınıfın, sınavların ve gezilerin?
Yeah, they're, they're business trips.
Evet, onlar iş gezileri.
We were gonna take cooking lessons together and we were gonna go on camping trips together and then we were gonna sit around telling funny stories about our cooking lessons and our camping trips.
Daha birlikte yemek kurslarına gidecektik sonra birlikte kamp gezileri düzenleyecektik sonra birlikte oturup birbirimize yemek kurslarımız ve kamp gezilerimizle ilgili komik hikâyeler anlatacaktık.
And when that old station wagon caught fire and the kids didn't have new wheels to take'em on their field trips, I said, "Butch... " You know what you gotta do. "
O eski pikap alev alıp çocuklar eğitim gezisine çıkacak araç bulamadığında kendime : "Butch" ne yapacağını biliyorsun. " dedim.
If even a single atom of that radioactive material decays while the cat is inside the box, a relay mechanism trips the hammer, which breaks the vial... and it's curtains for kitty.
Kedi kutunun içindeyken tek bir atom bile bozunmaya uğrarsa çekici serbest bırakan mekanizma çalışır ve şişe kırılır kedicik için her şey son bulur.
Just take more trips downtown on the alone train.
Sadece biraz yalnızken aşağılara inmen gerek o kadar.
( Cameron ) You been out of the country Or on any recent camping trips?
Şehir dışına çıktın mı ya da yakınlarda kamp falan yaptın mı?
he's married, goes online to meet women while he's on business trips.
Adam evli, ve iş seyahatlerinde internetten hatun arıyor.
how do two women like that afford fabulous trips to zulia?
Böyle iki kadın, nasıl oluyor da Zulia'ya masal gibi bir tatile gelebiliyorlar?
For months, my mom has been telling me about her life with Mike... the gifts that he's given her and trips that they've planned.
Annem, aylardır bana Mike'la olan hayatını anlatıyordu. Onun aldığı hediyeleri, planladıkları tatilleri...
Who take me on expensive ski trips on spring break
Sonbahar tatillerinde pahalı kayak gezilerine götüren bir aile.
Thought I'd save on future trips.
Gelecekti yolculuklardan tasarruf edeceğimi düşündüm.