Trumpets traducir turco
246 traducción paralela
I'll drag him down to hell with drums and trumpets!
Onu davulla zurnayla cehenneme göndereceğim!
We're all going to hell with drums and trumpets!
Hepimiz davulla zurnayla cehenneme gideceğiz!
Flags and trumpets!
Bayraklar! Trampetler!
The basses thump to thousands of trumpets
Binlerce trompet çalar
- The trumpets are trumpeting.
- Trompetler çalıyor.
- Sound the trumpets, forward men!
- Borazanları çalın, ileri!
Oh, by the way, trumpets, at two bars before figure two, have you got an E natural?
Bu arada, trompetler, figür 2'den önceki iki tane ölçü çizgisinde Mi natürel mi var?
Don't forget we call a fanfare of trumpets "Orphean music."
Unutmayın ki "Orpheus Nağmesi" ni trompet fanfarı olarak çalıyoruz.
Then, when all seemed lost, we heard the trumpets of our returning troops.
Her şeyin bitmiş gibi göründüğü bir an trompetleri duyduk. Birliklerimiz dönüyordu.
I hear lots of trumpets.
Bir sürü duyuyorum.
As trumpets blare and bass drums boom
Trompetler bangır bangır bağıracak davullar güm güm çalacak
Mind those trumpets.
Trompeti dinle.
But tonight I want to jump To trumpets and saxophones
Ama bu gece zıplamak istiyorum Trompet ve saksafonlarla
The trumpets shall blare.
Borazanlar çalacak.
- Trumpets welcoming Harry.
- Borazanlar Harry'i uğurluyorlar.
Sound drums and trumpets!
Davullar vurulsun, borazanlar çalınsın!
Listen. The trumpets tell all the world he's come back to me.
Trompetler onun bana dönüşünü tüm dünyaya ilan ediyor.
Let the trumpets sound!
Trompetler çalınsın!
- Oh, shut up. - ( elephant trumpets )
Kapa çeneni.
But I heard it, drums and trumpets.
Duydum ama ben. Davullar, trompetler çalıyordu.
- Are you mad for trumpets too?
- Onlara da mı deliriyorsun?
"And the seven angels which had the seven trumpets..."
" Yedi borusu olan yedi melek...
- The trumpets are very high.
- Evet ama trompetler çok gürültü yaptı.
Heaven will exalt, the archangels will sound their trumpets and will make an infernal din.
Cennet yücelecek, melekler borularını çalacak, iğrenç bir şamata yapacaklardır.
Otherwise, in the morning not even trumpets will wake you.
Yoksa sabah trampet bile uyandırmaz seni.
Sound the trumpets.
Çalın trampetleri.
When you've taken up these positions tomorrow the trumpets will sound.
Yarın bu yerlerinizi aldığınızda... trompetler çalacak.
The trumpets, the angels?
Borular, melekler?
But the audacious trumpets of the working class were answered by the equally loud bells of San Filmino.
Ama çalışan sınıfın küstah trampetleri... San Filmino'nun güçlü zillerine cevap verebilecek güçtedirler.
Now the trumpets ring loud and you must no longer sleep, because sleep would mean death.
Trompetler çalınmaya başladı ve artık uykundan uyanmalısın çünkü uyanmazsan bir daha uyanamayacaksın.
Sound the trumpets beat the drums.
Trompetlerin davullarla vuruşuna dikket edin.
"Soon the trumpets will resound..."
"Trompetler yeniden çalacak..."
He thinks if we blow our trumpets, the walls of Peking will collapse.
Trompetlerimizi çalarsak Pekin duvarlarının... düşeceğini sanıyor.
How many trumpets do we have,
Kaç trompetimiz var?
And all the trumpets of Paris are sounding reveille.
Paris'te her yerde kalk borusu çalmaktadır.
The trumpets segue into the inevitable title song.
Trompetler o kaçınılmaz başlık şarkısına başlar.
Blow the trumpets and beat on the drums
# Trompetleri üfleyin ve davula vurun
Ioud'larums, neighing steeds and trumpets clang?
Savaşta, kişneyen atlara, vuran davullara alışmışız biz.
That drums resound, The trumpets call.
Davullar inliyor, Trompetler çalınıyor.
# # In every foreign strand I land, the royal trumpets toot me
# # In every foreign strand I land, the royal trumpets toot me
- Yes, with your jazz trumpets, your TV's and your depopulation pills.
- Evet! Caz trompetlerinizi, televizyonlarınızı ve doğum kontrol haplarınızı alıp gidin!
Any trumpets in your novel?
Romanında tompet var mı?
Then call it Neither Trumpets Nor Drums!
O zaman adına : "Trompet Yok, Davul da Yok!" de.
And some flutes. And some trumpets.
Flütler, trampetler.
Hear angel trumpets and devil trombones.
Meleklerin trompet seslerini ve şeytanca trombon seslerini dinleyin.
Make all our trumpets speak.
Tüm borazanlar çalsın.
Of the trumpets of glory
Doğru yürüyeceğim
Oh, the trumpets of glory
Mutluluk boruları
Yes, the trumpets are calling to me
Evet, borazanlar beni çağırıyor
"which had the seven trumpets..."
"... yedi melek...
Let's remove the trumpets.
Trompetleri kaldırıyoruz.