Turks traducir turco
909 traducción paralela
We Turks are Europeans like you.
Biz Türkler sizler gibi Avrupalıyız.
As you wish. When the Turks took possession of Constantinople in 1453 one of the first actions by the Sultan Mehmed the Conqueror was to bury in this spot the man who had been...
Sen nasıl istersen... 1453 yılında Türkler Konstantinopolis'i fethettiklerinde Fatih Sultan Mehmet'in ilk işlerinden birisi Hz.
Once the capital was conquered Mehmed II ordered a search for the remains of the martyr, and when they had been miraculously identified thanks to the dream or vision of a "shi" he ordered the building of a mosque venerated since then by all Turks.
Şehir fethedildikten sonra 2. Mehmet şehidin kalıntılarının aranmasını ve mucize eseri Şii birinin rüya ya da öngörüsü sonucu kim olduğu teşhis edilince Türkler tarafından saygı gösterilen bu adam adına bir cami yapılmasını emretti.
Not only the Turks use this, but the Jews and Christians too.
Bunu sadece Türkler kullanmıyor, Yahudiler ve Hristiyanlar da kullanıyor.
One of the things the Turks rightly label us as is dirty.
Türklerin bizi doğru olarak nitelendirdiği şeylerden biri kirli oluşumuzdur.
A Spaniard imprisoned by the Turks.
Türkler tarafından esir alınan bir İspanyol yazmış.
The Turks are very pleasant.
Türkler çok misafirperver.
Most of us are planning to resign from the army... form a private regiment... and enlist for the Serbs against the Turks.
Çoğumuz ordudan istifa etmeyi özel bir alay kurmayı ve Türklere karşı Sırplara katılmayı planlıyor.
Personally I like the Turks.
Ben şahsen Türkleri severim.
The one who smashed the Turks with Suvorov.
Suvorov ile Türkleri çökerten biri!
Come back here, you lubberly Turks.
Geri gelin, sizi ödlekler!
But, for one thing the Turks are considering entering the war.
Ama, öncelikle İngilizler, Türklerle savaşa olası iştiraklerini görüşüyor. Tamamen tahmin meselesi.
An exchange of notes between the Turks and the British.
Türkler ve İngilizler arasında gidip gelen notlar.
The Turks have decided to remain neutral for the time being.
Türkler şimdilik tarafsız kalmaya karar vermişler.
Raymond, the fourth Comte de Toulouse, led the Christian knights to Jerusalem... and rescued the sacred tomb from the wicked Turks.
Raymond, dördüncü Toulouse lorduydu. Kudüs'e giden haçlı şövalyesiydi ve kutsal lahti Türklerden kurtarmıştı.
Watch out that I don't punch you in the face... so you can't perform for Turks and cannibals!
Dikkat et de yüzünü yumruklamayayım sonra barbarlara ve Türk'lere oyun sahneleyemezsin!
First Marines, Black Watch, the Turks and the Greeks.
Birinci Denizciler, Kara Koruma, Türkler ve Yunanlar.
Also conquered by Greeks, Romans, Byzantines, Turks.
Ayrıca Romalı, Bizanslı, Yunanlı ve Türkler de fethetti.
And the Turks made mincemeat of them.
Türkler de onları doğradı.
The real war's being fought against Germans, not Turks.
Asıl savaş Türklerle değil, Almanlarla.
Turks?
Türkler mi?
- Turks?
- Türkler mi?
Their morale, if they ever had any, which I doubt the Turks knocked out of them in front of Medina, with howitzers.
Türkler, Medine'de Arapların tüm azmini tabii eğer vardıysa, havan toplarıyla yok etti.
The Turks have 12-inch guns at Aqaba, sir.
Türklerin Akabe'de 12'lik topları var.
And I must do it because the Turks have European guns.
Buna mecburum. Çünkü Türklerde Avrupa yapımı toplar var.
Which is why my father made this war upon the Turks.
Babam bu yüzden Türklerle savaşıyor.
Certainly the Turks don't dream of it.
Türkler bunu hiç beklemiyor.
Tomorrow, maybe I will allow the Turks to buy you, friends of Feisal.
Yarın belki sizi Türklere satarım, Faysal'ın dostları.
You permit the Turks to stay in Aqaba.
Türklerin Akabe'de kalmasına göz yumuyorsun.
They serve the Turks.
Türklere hizmet ediyorlar.
And Auda's pleasure is to serve the Turks.
Auda'nın zevki Türklere hizmet etmek.
The Turks pay me a golden treasure, yet I am poor!
Türkler bana servet ödüyor, ama ben fakirim!
Yet this is a tulip that the Turks could not buy.
Ama o, Türklerin satın alamayacağı bir lale.
Nor to drive away the Turks.
Ne de Türkleri uzaklaştırmak için.
You mean the Turks have gone?
Türkler gitti mi?
That we'll let them drive the Turks out and then move in ourselves.
Türk'ü kovmalarını sağladıktan sonra bizim girmemiz.
Avoid Mellaha, the Turks are there.
Türkler Mellaha'da, yaklaşmayın.
We leave no wounded for the Turks.
Türklere yaralı bırakmıyoruz.
- We leave no wounded for the Turks.
- Yani Türklere yaralı bırakmıyoruz.
The Turks believe it.
Türklerin inanması.
They're Turks.
Onlar Türk.
- What do the Turks have in Mazril?
- Mazril'de neleri var?
Your Highness, the Turks have broken our lines.
Majesteleri, Türkler sınırlarımızdan içeri girdiler.
We fought with you to rid this land of the Turks because this is our land.
Biz sizinle birlikte Türkleri bu topraklardan atmak için savaştık. Çünkü bu topraklar bizim.
This one pictured by the Turks and this one by the Germans.
Bu Türkler tarafından bu ise Almanlar tarafından resmedilmiş.
The Turks had an army.
# Türklerin ordusu vardı.
But the Turks drink there.
Ama orada Türkler içiyor.
The Turks, they spit in their face and they say it's raining.
Türkler suratlarına tükürür, bunlar "yağmur yağıyor" derler.
If I had been you, I'd have long since taken out that blade you hold and put it to its proper use. But we Turks are primitive while you Greeks are civilized.
Yerinde olsam, o bıçağı çıkarır gerektiği gibi kullanırdım, ama biz Türkler ilkeliz siz Yunanlar ise uygarsınız.
She was a big hero in the war against the Turks.
Türklerle savaşımızda büyük bir kahramandı.
I thought the Greeks and the Turks never talked.
Yunanlılarla Türklerin birbirleriyle hiç konuşmadıklarını sanırdım.