English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Turn that frown upside down

Turn that frown upside down traducir turco

65 traducción paralela
- So turn that frown upside down
- Çatık kaşlarını tersine çevir
Turn that frown upside down.
Kaşlarını çatma.
I could turn that frown upside down.
İnan bana arabanın altını üstüne getiririz.
Colonel, do us all a favour and turn that frown upside down.
Albay, bize bir iyilik yapıp, somurtmayı bırak.
You've just got to turn that frown upside down.
Surat asmanı tersine çevirmelisin.
Turn that frown upside down, mister, it's a beautiful morning!
Bayım neşelen, bugün güzel bir sabah.
Why don't you turn that frown upside down?
Neden çatık kaşlarını düzeltmiyorsun?
Let's turn that frown upside down.
Hadi, şu asık kaşları tam tersine çevirelim.
Just your everyday little pink pill to turn that frown upside down.
Asık suratları tersyüz etmek için alınan şu sıradan pembe haplar.
Well, I think we're gonna have to turn that frown upside down.
O çatık kaşları biraz düzeltmek gerekecek ama.
Turn that frown upside down.
Suratını asma.
Hey, turn that frown upside down, sweetie.
Asma suratını tatlım.
Well, I think maybe a big bowl of prunes might turn that frown upside down, General.
Bence... yüzünüzdeki bu kasılmış ifadeyi ancak birkaç kuru erik geçirebilir General.
Now, you better turn that frown upside down'cause that's gonna put wrinkles in your pretty little head.
Şimdi, en iyisi yukarı çıkalım ve.. senin güzel vücuduna biraz masaj yapayım, çünkü gerilmiş gibisin.
Turn that frown upside down, Skippy. All right?
Şu yüzünü asma artık, skippy, tamam mı?
Let's turn that frown upside down, okay?
Şu surat ifadesini değiştirelim.
A powerful explosion would turn that frown upside down.
Kızdığımız şeyin altını üstüne getirecek kadar güçlü bir patlama.
Okay, let's turn that frown upside down.
Tamam, bu asık suratı düzeltelim.
Well, what you need to do is turn that frown upside down.
Yapman gereken çatık kaşlarını tersine çevirmek.
Let me turn that frown upside down.
Hadi. - Bırak da o çatık kaşları tersine çevireyim.
If you could only see to brooklyn, You might turn that frown upside down.
Şu an Brooklyn'e görebilseydin yüzüne biraz renk gelebilirdi.
Turn that frown upside down. Are we happy?
Kaşlarını çatma artık.
Let's see if we can turn that frown upside down.
Bakalım bu üzgün görünüşü düzeltebilecek miyiz?
Come on, turn that frown upside down.
Hayır. Hadi ama, indir şu kaşlarını.
I thought a good party might turn that frown upside down.
İyi bir partinin somurtkanlığını tepetaklak edebileceğini düşündüm.
Turn that frown upside down before she pulls out the grading pencil.
Kurşun kalemi çıkarmadan kaş çatışını tersine çevirmen gerek.
I know how to turn that frown upside down.
Ama nasıl düzeleceğini biliyorum.
- but we are gonna turn that frown upside down.
Ama her şeyi tersine çevireceğiz.
What's going to turn that frown upside down? A real tree, lights, fake snow, and a picture of Clara on Santa's lap?
Gerçek ağaç, ışıklar, sahte kar ve Clara'nın Noel Baba'nın kucağında çekilmiş bir resmi.
- "Turn that frown upside down." - "Always bet on blue."
- "O asık yüzü tersine çevir." - "Maviye daima güven."
Somebody better turn that frown upside down.
Birisi şu kaşlarını yukarı doğru çeksin.
It took you two years and defiling my sister to turn that frown upside down.
Somurtkanlığının geçmesi için iki yıl ve ablamı kirletmen gerekti.
There must be something I can get you that would turn that frown upside down.
Yüzünü güldürmek için alacağım bir şey vardır illaki.
Now let's turn that frown upside down.
Şimdi ters olduğunu kaşlarını dönelim.
Why don't you let me turn that frown upside down, Papi?
İzin ver yasını geçireyim babalık.
I want you to turn that frown upside down.
Kaşlarının tam tersi şekline girmesini istiyorum.
Hey, come on, Turn that Down Under frown upside down!
Hadi ama, şunlara dünyanın kaç bucak olduğunu gösterelim.
That I should just turn my frown upside down? Is that it?
Sadece kaş çatmayı bırakıp gülümseyeyim, öyle mi?
Let's turn that frown upside-down.
Bu mutsuz halleri bir yana bırakalım.
Let's turn that frown upside-down.
Bu mutsuz halleri bi yana bırakalım.
Will that frown turn upside down.
Neredeyse hayatı kararacaktı.
Turn that frown upside-down.
Çatma kaşlarını öyle.
Let's see if we can turn that frown upside-down, huh?
Bakalım çatık kaşlarını düzeltebilir miyiz?
Ηey, why don't we turn that frown of yours upside down, huh?
Baksana, neden yüzündeki şu buruşuk ifadeyi atmıyoruz?
With all the bad shit that Matt's been through, this is the perfect way to turn his frown upside down and just get him fucked.
Matt'in yaşadığı bütün boktan şeyleri tam tersine çevirmek için en iyi yol ona karı ayarlamak.
It's just Rory said they've got some movie that will turn my frown upside down.
Ama Rory yüzümü güldürecek... bir film olduğunu söyledi.
Turn that dirty clown frown right upside down in Portland, you can put a bird on something and call it art.
Şu palyaçonun suratına bakın sağa, yukarı ve aşağı... Portland'da, bir şeyin üstüne kuş koyup buna sanat diyebilirsin.
Turn that frown... ( clicks TONGUE ) upside-down.
Kaşlarınızı çatmayı... bırakın yeter.
You know, if someone had told us three months ago that we'd be standing here, a little dinged up, a few sleepless nights under our belts, but alive, hey, you got to turn that frown upside down.
Ama eğer birisi bize 3 ay önce burada olacağımızı söylese, biraz tökezler, bir kaç uykusuz gece geçirirdik hey, ama tüm işler tesine döndü.
That'll turn your frown upside down.
Bu senin kaşları çatmanı düzeltecektir.
Turn that frown upside-down.
Surat asmayı bırak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]