Two out of three traducir turco
409 traducción paralela
This match will be the best two out of three sets.
Bu maçın galibi, üç sette en iyi iki seti oynayan olacak.
Two out of three, anyone?
Üçte iki. Kimse yok mu?
What's this, the best two out of three?
Nedir bu, üçlünün en iyi ikilisi mi?
Two out of three again.
Yine 3'de 2!
Two out of three.
3'de 2. Anlaştık.
Deal is on. Two out of three?
3'de 2 mi?
Two out of three falls.
Rakibini iki kez düşüren kazanır.
That's two out of three falls.
Böylece üç raundun ikisini ben kazandım.
So that's two out of three.
Üç üzerinden iki alırım.
Let's make it two out of three.
Üçte iki oldu diyelim.
- Two out of three.
- Üçte iki.
Two out of three.
Üçte ikisini.
Two out of three.
Üçte iki etti.
Well, two out of three I can fix.
Hmm, ikisini düzeltebilirim.
I will accept whatever two out of three local banks value my wine at.
3 bankamızdan ikisinin vereceği herhangi bir değeri kabul ederim.
I feel like I just went two out of three falls with Hulk Hogan.
Bana İkisi Gitti Gibi Geliyor Sadece Hulk Hogan ile Beraber...
That's two out of three.
Bu, üçte iki demektir.
I got a kid here that could beat any one of you guys two out of three times.
Burada hepinizi, 3 maç sonunda yenebilecek bir çocuk var.
Two out of three times.
2 kez kazanan parayı alır.
- Two out of three.
- 3 maç.
Two out of three.
Üçte iki.
Two out of three's not bad.
Üçüncü hariç diğerleri kötü değilmiş.
- Two out of three.
- Üçte ikisi.
Two out of three?
İki mi üç mü dışarı?
- Best two out of three. No way!
- Üç oyunun ikisini alan kazanır.
Seas was full of fish, you could go out of the harbor two, three miles make a set, haul in 150, 200 ton of sardines.
Balık bolmuş, limandan 2-3 mil açılıp ağ gerince 150-200 ton sardalya tutarlarmış.
Now put any number of matches, zero, one, two, or three in one hand, close it into a fist, and swing it out in front of you like this.
Şimdi de belli sayıda kibrit seçin ; hiçbirini, birini, ikisini yahut üçünü bir elinizle tutup yumruğunuzu sıkarak kapayın. - Anladım.
You'll fall into two or three more before you get out of the trees.
Ormandan çikmadan önce iki, üç tuzaga daha düºersin.
Three went in, and two of them came out.
Üç kişi geldiler, ve ikisi geri döndü.
You don't win the County Safety Award two out of three years by speeding.
Eyalet Güvenlik Ödülünü kazanamazsın.
- Two out of three.
3'de 2.
You can back way off the gas pedal and maintain the same speed. Then you can put your foot down pull out of the slipstream and maybe overtake two, three cars at once.
Gaz pedalını bırakıp, aynı hızla devam edersiniz ardından gazı kökleyip hava koridoru sayesinde aynı anda belki iki üç aracı birden geçersiniz.
When I give you the signal... set them off one, two, three, four, and get the hell out of there.
İşaretimi görünce birer birer patlat ve hemen oradan uzaklas. ´
Ten years back, it killed off two out of every three Blackfeet.
10 yıl önce, hastalık her üç Karaayak'tan ikisinin ölümüne sebep oldu.
We've got a sick child, two women, one woman out of her head, three men, and the place is surrounded with these things.
Hasta bir çocuk var. Biri aklını kaybetmiş toplam üç kadın var. Üç erkeğiz ve evin etrafı tamamen sarılmış durumda.
With any luck, maybe two or three years you'll get out of here, yeah.
Şansın yaver giderse iki üç yılda buradan çıkarsın.
I called Dr. Immelman about that, and she says three microscopes... have been stolen out of her lab in the last two months.
Bunun için Dr. Immelman'ı aradım ve bana son 2 ay içinde laboratuardan 3 mikroskop çalındığını söyledi.
Your dad's drunk two nights out of three, while your mom is seeing her "friends"?
Babanız haftada dört gün içmeye gidiyor. Anneniz o gecelerde eve erkek misafir getiriyor.
Out of three British infantry brigades, two brigadiers killed, two brigadiers replacements seriously wounded.
Üç İngiliz piyade askerinden ikisi öldü, yerine gelen iki piyade askeri de ciddi şekilde yaralandı.
The two tenth-rate old actors have not come to fetch you, hugging you so tightly that you formed a unity which would have brought all three of you down together had one of you knocked out.
Yeteneksiz, iki yaşlı aktör, seni almaya gelmediler sana sıkı sıkı sarılıp diğer hepsine diz çöktürmeden birisini yıkamayacakları bir üçlü oluşturmadılar seninle.
It's a gambling tile set two wins out of three games.
İşte bunlar kumar taşları 3 oyundan 2'sini alan kazanır
out of a 20. 1.50, 1.75, two, three, four, five, ten and 20.
Bira 1.25'ti. Bir buçuk bir yetmiş beş. iki. üç, dört, beş, on ve yirmi.
Two weeks of legwork I put in on this bust, and three-fourths of the dealers turn out to be cops!
Bu operasyon için iki haftadır çalışıyorum, ve torbacıların dörtte üçü polis çıkıyor!
Get out of there! -... three, two...
Hemen kaçın oradan!
Oh God, I'm out of step... One, two, three...
Ah Tanrım, ne kadar işe yaramazım... bir, iki,
Cheapest place I could get, but... two or three nights working here, I think I can get a good place, move out of there.
Ufak ve bakımsız bir yer ama idare etmeye çalışıyorum. Burada iki yada üç gece daha çalışırsam sanırım daha iyi bir yere geçebileceğim.
There were two and a half tons coming out of the Shan Mountains... to be refined into heroin of number three opium.
Shan dağlarından çıkan iki buçuk ton mal vardı... işlenip eroin yapılacak üç numara afyon.
The Prime Minister, speaking a few minutes ago in the House of Commons, has warned that the international situation is deteriorating rapidly, and that war could break out at any time in the next two or three days.
Bir kaç dakika önce Avam Kamarası'ndaki konuşmasını tamamlayan başbakan şu anki uluslararası durumun hızla kötüye gittiği konusunda vatandaşlarını uyarıp önümüzdeki birkaç gün içinde savaşın patlak verebileceğini söyledi. Lanet olsun!
We swept a four-game series at Kinston... two games at Winston-Salem... and kicked the holy shit out of Greensboro in a three-game set.
Kinston'da dört maçlık bir seri yakaladık Winston-Salem'de iki maç ve üç oyunluk bir sette de Greensboro'nun kıçına tekmeyi vurduk.
The man never took his hand out of his trouser pocket during the two or three minutes of the conversation.
Konuşma boyunca adam ellerini ceplerinden hiç çıkarmadı.
So you take that packet out, and you may have two drinks... and three or four different types of food in there.
Böylece paketi çıkarırsınız,... iki çeşit içecek ve 3 ya da 4 çeşit yiyecek bulursunuz.
two outs 17
two o'clock 76
two of them 141
two of us 35
two of you 22
two or three days 16
two one 46
two or three 26
two of' em 19
two or three times 19
two o'clock 76
two of them 141
two of us 35
two of you 22
two or three days 16
two one 46
two or three 26
two of' em 19
two or three times 19