U'll traducir turco
2,482 traducción paralela
I'll help you get Murdock, and right that wrong, but I can't kill.
Murdock'u bulmanıza yardım ederim, ama hiçbir şekilde - kimseyi öldüremem. - Pike'ı bile mi?
I'll pick you up from there at 11 : 59 and 59 seconds.
11 : 59'u 59 saniye geçerken seni oradan alırım.
¢ Ü I'll be strong ¢ Ü
# GüçIü olacağım #
¢ Ü I'll be wrong ¢ Ü
# Yanılacağım #
¢ Ü Oh, I'll be strong ¢ Ü
# GüçIü olacağım #
¢ Ü You'll look out your door ¢ Ü
# Aşkın çok tatlı olduğunu anlayacaksın #
¢ Ü And you'll find you're right where you belong ¢ Ü
# Ve bildiğin bu duygular ömrün boyunca devam edicek #
¢ Ü You'll know love so sweet ¢ Ü
# Aşkın çok tatlı olduğunu anlayacaksın #
¢ Ü Hear the sound of bells ringing ¢ Ü l'll call you from Alaska.
- # Çanların sesini duyuyorum # - Alaska'dan seni arayacağım.
¢ Ü I say hey I'll be gone today ¢ Ü
* Dedim, " hey, gitmiş olacağım bugün *
¢ Ü But I'll be back comin'round the way ¢ Ü
* Ama geleceğim dediğime *
¢ Ü I say hey I'll be gone today ¢ Ü
- # Hey sana bugun gideceğimi söylüyorum #
¢ Ü But I'll be back comin'round the way ¢ Ü [Woman] You call me?
- # fakat geri geleceğim. # - Ben arayacak mısın?
¢ Ü We'll do this together ¢ Ü
# Beraber yapalım #
I'll bring General Manager Eom to the practice studio.
Genel Müdür Eom'u alıştırma stüdyosuna götürürüm.
And I'll check up on General Manager Eom.
Genel Müdür Eom'u araştıracağım.
He'll set Tae Seong straight and bring him back, or he won't be able to stand Tae Seong and run away.
Tae Seong'u doğru yola koyacak ve onu geri getirecek veya Tae Seong'a katlanamayıp kaçacak.
No matter what, I'll find out who put Tae Gyun in that predicament.
Ne olursa olsun, Tae Gyun'u böyle güç duruma koyan kişiyi bulacağım.
I think I'll have to kick Tae Seong out of the family.
Sanırım Tae Seong'u aileden atmak zorunda kalacağım.
Are you implying you'll abandon Jo Pilyeon and follow me?
Jo Pilyeon'u tek başına bırakıp benimle gelmek istediğini mi söylüyorsun?
We'll have to take Chairman Hong into custody.
Müdür Hong'u gözaltına alıyoruz.
With the key that u found with the cellphone u'll open box 253.
Cep telefonunun yanındaki anahtarla 253 numaralı kutuyu açaçaksın.
Inside u'll find another train ticket with more instructions.
Kutunun içinde tren bileti ve daha fazla talimat bulacaksın.
Kill Perseus for me. And I'll destroy Zeus for you.
Benim içim Perseus'u öldür ben de senin için Zeus'u yok edeyim.
When I get the Grim Hold from young David, I'll tell him you said hello.
Grim Hold'u David'den aldığımda, ona selamını söylerim.
I'll get the Grim Hold.
Ben Grim Hold'u alıyorum.
You humiliated Nazatchov before the press! He'll never forgive you.
Nazatchov'u basının önünde küçük düşürdünüz.
I'll take 210.
- 210'u alayım.
Sometimes I wonder if I'll find a husband in this lifetime.
Bazen kendime u hayatta bir koca bulabilecek misin diye soruyorum.
He'll beat Aufidius'head below his knee and tread upon his neck.
Aufidius'u önünde diz çöktürüp ayağıyla boynuna basacak!
In you bring not Martius, we'll proceed in our first way.
Eğer Martius'u getirmezseniz, ilk düşündüğümüz yolu uygularız.
I'll show you Vesuvius, motherfucker.
Sana Vesuvius'u göstericem, orospu çocuğu.
I'll wait for Yuson.
Ben Yuson'u beklerim.
You go and hop into bed and I'll come and read Pesky Mouse in a funny voice, OK?
Sen yatağına geç ben de birazdan gelip sana Pesky Mouse'u gülünç sesle okuyacağım, tamam mı?
If it's someone we know, he'll say, "I'm here to see Mr Monde."
Eğer gelen tanıdık biriyse, "Bay Monde'u görmeye geldim" diyecektir.
I'll call when I get the whole scoop on Rose.
Rose'u iyice araştırdıktan sonra seni ararım.
So... I guess I'll call Bob and ask if he knows about any extra shifts at little Betty.
Yani, sanırım Bob'u arayıp Little Betty'de hiç vardiya işi var mı diye soracağım.
I'll call Booth.
Booth'u arayacağım.
I'll have C.S.U. run it for prints.
- C.S.I'a parmak izi arattırayım.
Well, with the kind of team Brian had, there's no way we'll be able to prove that he was at the U.N.Y. pool.
- Brian'daki gibi bir ekibe karşı onun New York'daki havuzda olduğunu kanıtlamaya imkan yok.
Miss Fallen, you'll understand the U.S. Military has important jobs to do.
Bayan Fallen hak verirsiniz ki, A.B.D Ordusu'nun yapacak daha önemli işleri var.
49.000 annual salary of a police the U.S. and Canada dollars.
ABD ve Kanada'daki bir polisin yıllık maaşı 49,000 dolar.
You'll be given a new identity, a new place to live, and this iPod.
Sana yeni bir kimlik yaşayacak yeni bir şehir ve bu iPod'u veriyoruz.
I can't pick up the phone right now but please leave a message and I'll call you back.
Ş u anda telefona bakamıyorum. Mesaj bırakırsanız ben sizi ararım.
I can't pick up the phone right now but please leave a message and I'll call you back.
Ş u anda telefona bakamıyorum. Mesaj bırakırsanız sizi ararım.
Maybe I'll see trevor, too.
Belki Trevor'u da görürüm.
I'll drink the elixir, Bonnie will kill Klaus... and then all this will finally be over.
İksiri içeceğim, Bonnie Klaus'u öldürecek ve sonunda her şey bitmiş olacak.
I'll watch Dune with you.
Ben Dune'u izlerim seninle.
Steve, you'll be in charge of watching Snot because I don't trust Jews.
Steve, sen Snot'u gözleyeceksin çünkü Yahudiler'e güvenmem.
It will be, because I'll have every U.S. agency crawling all over this office, and they'll be coming directly after you.
Olacak da. ABD istihbarat servislerinin hepsi bu büroya doluşacak ve senin peşine düşecek çünkü.
Yeah, with any luck, he'll be calling Hector now.
Evet, biraz da şansın yardımıyla. Şimdi Hector'u arayacak.