Uc traducir turco
43,868 traducción paralela
You took three coins, you motherfucker.
Üç para aldın seni piç kurusu.
A triple major with one minor.
Üç ana, bir yan dal.
♪ Four Willie Geists, three Cokie Roberts ♪ ♪ Two Willard Scotts ♪
# Dört Willie Geists, Üç Cokie Roberts, İki Willard Scotts #
Three weeks ago, Captain Holt asked me to order a plaque that read, "The Ultimate Detective / Genius."
Üç hafta önce, Başkomiser Holt, benden üzerinde "Üst düzey dedektif / Dâhi" yazan bir plaket yaptırmamı istedi.
Three, four.
Üç, dört.
Hold for three seconds.
Üç saniye tutun.
Three seconds?
Üç saniye mi?
Triple-A. I assume this has nothing to do with your car insurance.
Üç A. Sanırım bunun araç sigortanla bir ilgisi yok.
Ah, the Triple-A.
- Üç-A.
Three, two, one...
Üç, iki bir.
There are 3 missing kids.
- Üç çocuk kayıp. - Bela istemiyoruz.
That we have three kids and I work really hard.
Üç çocugumuz var ve gerçekten çok çalışıyorum.
Three months ago, I didn't think I would be anywhere tonight.
Üç ay önce, bu gece nerede olacağımı hiç düşünmemiştim.
- Three yays, two nays?
- Üç evet, iki hayır mı?
We would continue to be a married couple living with three roommates.
Üç ev arkadaşıyla beraber yaşayan evli çift olmaya devam edebilirdik.
You got three scoops?
Üç şişe bira mı içtin?
Three.
- Üç.
Three hours ago.
Üç saat önce.
We've run the test three times.
Üç kere testten geçirdik.
I went through three private detectives.
Üç özel dedektif tuttum.
- Three years ago, Tattersal's assets were acquired by Walters Industrial Holdings, as in George and Maria Walters.
Üç yıl önce Tattersall'un mal varlığı Walters Endüstriyel Holdingleri tarafından satın alınmış.
He's evaded capture for three years.
Üç yıldır kaçışta.
- Tic-Tac-Toe?
- Üç taş oyunu mu?
He's leaving three vials.
Üç tüp bırakıyor.
Wow. Three pats?
Üç vuruş mu?
Three times three is nine.
Üç kere üç dokuz.
So three mixtapes and a dime store bracelet later, she finally said yes.
Üç karışık kaset ve bir bileklikten sonra... sonunda evet dedi.
I believe I have three wishes.
Üç dilek hakkım var sanırım.
Two out of his 3 victims are known prostitutes, so it speaks to his lack of social skills.
Üç kurbanın ikisi hayat kadını, demek ki sosyal becerileri yetersiz.
I lasted three days!
Üç gün dayandım!
It evaluates your spatial logic, geometric reasoning and basic motor skills.
Üç boyutlu mantığı, geometrik muhakemeyi ve temel motor becerilerini ölçer.
Three, two, one.
Üç, iki, bir, kaldır!
Three days later, they told me he was dead.
Üç gün sonra ise bana öldüğünü söylediler.
Only instead of your house, it's the tri-state area, and instead of 240 volts, it's like 600,000.
Evinin yerine, Üç eyaletlik alanın elektriği yani 240 volt yerine 600,000 civarı gibi.
On three.
Üç deyince.
Three blocks away, there's a dive shop.
Üç blok ötede bir dalış dükkânı var.
Bouncing around three different women at the same time.
Üç kadınla aynı anda takılırdım.
Wow. Did three ghosts visit you in the night and show you the error of your ways?
Üç hayalet gece misafirliğe gelip sana yolunun yanlış olduğunu mu gösterdi?
Three minutes!
Üç dakika!
You walked home. All three blocks.
Üç blok boyunca eve yürümüştün.
It's like this triptych thing.
Üç parçalı filmlerden biri.
Three Saturdays ago, you posted a photo of a sunset.
Üç hafta önce hesabınıza gün batımı resmi koymuşsunuz.
We're three stories up.
Üç kat yukarıdayız.
Three years of school was nice
Üç yıllık okul güzeldi
Three years, how quick they moved
Üç yılda, ne kadar çabuk gittiler
Three years I've been away
Üç yıldır uzaktaydım
Three hours.
Üç saat.
Bayside on three. One, two, three.
Üç deyince "Bayside" diyeceksiniz.
I had three hits.
Üç kez sayı yaptım.
We've got three pairs.
Üç eşleşme var.
That was three years ago, Tandy.
- Üç yıl önceydi bu, Tandy.