Ugliest traducir turco
313 traducción paralela
The ugliest are to march on the outside... so the noble gentlemen will have a pretty sight to look at.
En çirkinler dış tarafta yürüyecek böylece soylu beylerin gözlerine ziyafet çekeceğiz.
Is that the ugliest woman in the world?
Bu dünyadaki en çirkin kadın mı?
The ugliest face wins the crown.
En çirkin surat, tacı kazanır.
We're happy to mediate in even the ugliest spousal disputes.
En tatsız evlilik davalarında bile ara buluculuk etmekten mutluluk duyuyoruz.
He looks at me like... I was the ugliest thing in the world.
Bana bir bakışı var ki... sanki dünyadaki en iğrenç şey benmişim gibi.
She's the ugliest girl I ever saw.
O hayatımda gördüğüm en çirkin kız.
You're the ugliest old girl I ever saw.
Gördüğüm en çirkin kız sensin.
That's the ugliest thing I ever saw.
Bu gördüğüm en çirkin şey.
Man, he was the ugliest.
Adam çok çirkindi.
You're the ugliest.
Çok çirkin olacaksın.
This is the ugliest place in the whole world.
Burası dünyanın en çirkin yeri.
I'm 1 0, and I think your dress is the ugliest one I ever saw.
Benim yaşım 10 ve elbisen gördüğüm en çirkin elbise.
But Fraulein Helga's was ugliest.
Ama Fräulein Helga'nınki en çirkiniydi.
''The hippopotamus is not only the ugliest creature in history, but also a paragon of stupidity.
"Ben onu dünyanın en çirkin yaratığı olarak tasavvur ediyorum." TAŞRALI HAYATI'NDAN BİR KESİT Dinlesene beni, Roland! ÇÖPTE BULUNMUŞ BİR FİLM
I got the prettiest gal, fastest horse ugliest dog this side of hell.
Cehennemin bu kıyısının en güzel kızı en hızlı atı, en çirkin köpeği bende.
If you drink this sake... Even the ugliest woman can appear to be beautiful.
Bu sakeyi içersem... en çirkin kadın bile çok güzel görünürmüş.
Madame Rosa is the ugliest and loneliest person I've ever seen.
Madam Rosa gördüğüm en çirkin ve en yalnız insandır.
It seemed perverse to assume that, because the whale was intelligent, it would also have our ugliest emotion : Vengeance.
Balinaların akıllı oldukları için en çirkin hissimiz olan intikam hissine de sahip olma ihtimali bana bir sapıklık olarak geliyordu.
That is the ugliest-looking thing I ever saw.
Bu kadar çirkin bir şey görmedim hiç.
That morning, Xi saw the ugliest person he'd ever come across.
O sabah, Xi hayatındaki en çirkin insanı gördü.
Those were the ugliest chicks I ever saw in my life. No kidding, man.
Bunlar hayatımda gördüğüm en çirkin hatunlardı.
They choose the ugliest human in all of Paris.
Paris'in en çirkin insanını seçiyorlar. - Neden?
That is absolutely the ugliest nose I have ever seen in my life.
Bu kesinlikle hayatımda gördüğüm en çirkin burun.
All right, everybody line up for the ugliest tongue contest.
Pekâlâ, herkes en çirkin dil yarışması için sıraya girsin.
That is... the ugliest lamp I have ever seen in my entire life!
O elindeki ömrü hayatımda gördüğüm en çirkin lamba!
The ugliest guy in the port.
Limanda çirkin bir adam.
- No excuses, you son of my ugliest wife!
Mazeret istemez en çirkin karımın oğlu!
The ugliest guy you ever dated.
Çıktığın en çirkin adam.
Celie, you got the ugliest smile this side of Creation.
Celie, senin kadar çirkin gülen bir kız daha yoktur dünyada.
If we were in China, I'd be obligated to call you the ugliest woman in the world.
Eğer biz Çin de olsaydık sana dünyanın en çirkin kadını demek zorundaydım.
Kevin, they're the ugliest thoughts in the world.
Kevin, dünyanın en kötü düşünceleriydi.
Dildo, night-guard duty is the ugliest duty you can pull and already had been pulled by little shit-for-brains.
Şunu bilmeni isterim Bay Meraklı, gece nöbeti buradaki en pis işlerden biridir ve ona bu iş için en uygun kişiyi bulmasını söyledim.
Six hours of the ugliest snakes and spiders.
Altı saat boyunca en korkunç yılanlar ve örümcekler.
And of finding you a study in one of the ugliest places in Rome.
Roma'nın en berbat yerinde bir işyeri ayarlamak da.
Then finally, I leaned over to her and I said, " Madam, I have dined with some of the ugliest goddamn bitches in my time.
Sonunda ben ona eğilip şöyle dedim : " Bayan, zamanımın en çirkin lanet karılarıyla yemek yedim.
But you, my dear, are the ugliest bitch of them all. "
Ama canım, onların içinde en çirkin karı sensin. "
"You, my dear, are the ugliest goddamn bitch I have ever dined with."
"Sen, canım, beraber yemek yediğim en lanet olası karısın."
And now, let us choose Chicago's ugliest foot!
Ve şimdi de Şikago'nun en çirkin ayaklarını seçelim!
Then you may feast your eyes on the ugliest necklace in England.
Böylece İngiltere'nin en çirkin kolyesinin tadını çıkartabilirsiniz.
I can never be loved even by the ugliest. My nose preceeds me by fifteen minutes. Whom do I love?
Hayali bile yasak bana, çirkin bir kadın bile... her yere benden çeyrek saat önce varan böyle bir burunu beğenmez.
The ugliest woman wins $ 100 for the guy who brings her.
En çirkin kadın $ 100 kazanıyor onu getiren adam sayesinde.
I'm the ugliest, so I win.
En çirkini benim, yani ben kazandım.
I'd say to Mozart "That's the ugliest hairdo I've seen".
Mozart için "Gördüğüm en çirkin saç kesimi" diyebilirim.
The stupidest and ugliest ape of all! You're not allowed to be hurt now. A little girl needs you.
maymunlar içindeki en aptal ve çirkin olanı hemde şuan kimseyi suçlamaya kalkma orada bir küçük kız var, sana ihtiyacı olan sana güveni sarsılmış durumda ve hiçbir küçük kız, baba güveni olmadan mutlu olamaz.
Told her to stand on her hands, put a star on her butt and go as the world's largest, ugliest tree.
Ona ellerinin üzerine kalkmasını, poposuna bir yıldız koymasını, ve partiye dünyanın en kocaman, en çirkin ağacı olarak gitmesini söyledim.
And last, but not least although by far the ugliest and hairiest the virtuoso of the crystal ball :
Son ama bir o kadar da önemli,... her ne kadar aramızdaki en kıllı ve çirkin şey de olsa kristal küre virtüözü ;
Man, that is the ugliest thing I've ever seen.
Adamım, bu gördüğüm en çirkin şey.
She has the eight ugliest dogs in the United States.
Amerika'nın en cirkin sekiz köpeği onun.
You're the ugliest thing that's ever lived, and you know it!
You're the ugliest thing that's ever lived, and you know it!
Aren't you the ugliest son of a bitch?
Her zamanki gibi çirkinliğin üzerinde, piç kurusu.
Well, anyway, I was right in the middle of my speech when I looked down and saw the biggest, ugliest cockroach which ever spewed from the bowels of the Earth, crawling up my little leg.
Neyse, tam konuşmanın ortasındaydım ki aşağıya bir baktım, yeryüzünün o zamana kadar kustuğu en büyük, en çirkin hamam böceği, minik bacağıma tırmanıyor.