Ultrasound traducir turco
1,011 traducción paralela
She uses the ultrasound.
Ultrason kullanıyor.
My oh-so-obsessively pregnant beloved has taken time to unplug herself... from the ultrasound machine and send me a fax.
Ah! Takıntılı hamile sevgilim. Arada kendini fişten çekmesi lazım.
- Did they tell you the ultrasound results?
- Sana ultrason sonucunu söylediler mi?
Dr. Carter it's an ectopic pregnancy and she needs to be scheduled for ultrasound and surgery right away.
Dr. Carter dış gebelik. Derhal ültrason ve ameliyat için gerekeni yapın.
An ultrasound imager.
Bir ultrason görüntüleyici.
Get a K B, call OB for ultrasound.
KB'sini alın, ültrason getirsinler.
We need ultrasound.
Ültrason lazım.
Today's our second ultrasound.
Bugün ikinci ultrasonumuz.
Listen, I've seen the second ultrasound...
- İkinci ultrasonu gördüm.
With a regimen of ultrasound and TENS, he could regain the use of his legs.
Ültrason ve egzersizle, bacaklarını tekrar kullanabilir.
I'll order that ultrasound.
Ben ültrasonu talep edeyim.
You have some potentially serious findings in your CTs and ultrasound.
Tomografinde ve ültrasonunda ciddi potansiyel bulgular var.
- She's coming for an ultrasound.
Ültrason için gelecek bugün.
An OB is gonna do an ultrasound.
Bir ebe sana ültrason yapacak.
- Pelvic ultrasound?
- Pelvis ültrasonu?
Okay, let's get a CBC, urinalysis and set him up for an ultrasound.
Tam kan sayımı, idrar testi yapalım ve onu ültrasona hazırlayalım.
Let's get a portable ultrasound in here.
Portatif ultrason getirin.
Get ultrasound.
Ültrason getirin.
- I saw the ultrasound machine.
- Ültrasonu gördüm.
An ultrasound will tell us more.
Ultrason bize daha fazla şey söyler.
I'm counting on you for the ultrasound.
Ultrason için size güveniyorum.
- I had an ultrasound months ago.
Aylar önce ültrason olmuştum.
- No, I'm gonna do an ultrasound first.
- Hayır, önce bir ültrason yapacağım.
I want an ultrasound first.
Önce ültrason istiyorum.
Haleh, is that ultrasound for the hypertensive patient... -... OB's been screaming at me about?
Haleh, doğumhanenin bana kızdığı hipertansiyon hastanın ültrasonu mu o?
- They could've done the ultrasound in OB.
- Doğumhanede de ültrason yaparlardı.
We'll do an ultrasound of his pelvis.
Kasık ültrasonu gerekecek.
- It's like an ultrasound of your heart.
- Kalbinizin ültrasonu gibi.
I'll get an ultrasound. Unless your condition is life-threatening any surgery would be considered elective, and unfortunately....
Durumunuz hayati bir tehlike yansıtmıyorsa ameliyat seçmeli olmuş olur ve maalesef...
Okay, we'll start with the ultrasound and see what we have.
Pekala, bir ültrason çekip sonucuna bakalım.
- Hey, Jerry, where's the ultrasound?
- Jerry, ültrason nerede?
- Who's the ultrasound for?
- Ültrason kimin için?
You can rule her out without the expense of an ultrasound.
Ültrason masrafına girmeden bunu eleyebilirsin.
I consulted with another doctor, and we feel the ultrasound is unnecessary.
Başka bir doktora danıştım, ültrasonu gereksiz bulduk.
- I want to order a pelvic ultrasound.
- Pelvik ültrason ısmarlayalım ona.
- Ultrasound's ready.
- Ültrason hazır.
The ultrasound shows an abdominal aneurysm, four cm.
Ültrasonda karın anevrizması gözüküyor, 4 santimetrelik.
- The ultrasound indicates surgery.
- Ültrasona göre ameliyat gerek.
- Ultrasound indicates a risk.
- Ültrason risk olduğunu gösteriyor.
Have you ever heard a foetal sonogram? An ultrasound?
Hiç cenin sonogram veya ultra ses diye bir sey duydun mu?
Wait, I want to teach you how to do an ultrasound!
İzninle. Bekle, sana ültrason yapmayı öğretecektim!
Order an abdominal ultrasound or maybe get a CT.
Bir karın ultrasonu veya tomografisi isterim. Emin değilim.
- Ultrasound confirms cholangitis.
- Ultrasonda damar tıkanıklığı görüldü.
CBC with a diff, Chem-7, sed rate, ultrasound, blood cultures.
Değişimli CBC, Chem-7, sedimentasyon hızı, ültrason, kan kültürü.
The ultrasound showed no hemorrhage or dilatation of ventricles.
Ültrasonda kanama veya karıncık genişlemesi gözükmedi.
But now we are. The next ultrasound could show bleeding.
- Bir sonraki ultrason kanama gösterebilir.
- Ultrasound, this time.
- Bu sefer ultrason.
I'll give you an ultrasound after we stop your labor.
Doğumunu durdurduktan sonra ültrason yapalım.
Commencing ultrasound emissions...
Ses ötesi yayım irtibatlanıyor...
- The ultrasound is ready.
- Ültrason hazır.
His ultrasound was normal.
Ültrasonu normaldi.