Unanimously traducir turco
149 traducción paralela
" In the name of France, the court-martial, having heard the charge of treason brought against Commandant Walsin-Esterhazy unanimously agrees that he was and is innocent of any suspicion of guilt.
" Fransa adına, askeri mahkeme, bildiriyor ki Komutan Walsin-Esterhazy'ye karşı yapılan ihanetle ilgili suçlamalar asılsız olup, Esterhazy, oy birliği ile masum bulunmuştur.
" The court of revision, having unanimously agreed that Alfred Dreyfus was and is innocent of the charges against him have, in acquitting him, reversed the verdict of the former court.
" Tekrar gözden geçirilen davada, Alfred Dreyfus, oybirliği ile suçsuz bulunup beraat etmiş ve bir önceki duruşmadaki jüri ve mahkeme kararının suçlamaları geçersiz sayılmıştır.
This morning, a committee of the West Lytham Liberal Association... unanimously decided to support your candidacy... should you consent to stand in the Liberal interest.
Bu sabah Batı Westham Liberal Parti Birliği... Liberal görüşleri benimsiyor olmanız halinde... aday olarak gösterilmenizi ittifakla kabul etmişler.
However, the suggestion was made by Professor Roger in which we have unanimously concurred to offer you the use of the shade across the courtyard from the school of physics.
Neyse, Oy birliğiyle kabul ettiğimiz Profesor Roger'ın önerisi Fizik okulunda avlunun karşısındaki barakayı kullanmanız.
- Unanimously?
- Oy birliğiyle mi?
And S Montague Brown was eating and drinking as if the Labour Party had just been elected unanimously
Montague Brown'un yiyip içmesini görende seçimlerde bütün oyları Işçi Partisi almış sanırdı.
Unanimously.
Oybirliğiyle kabul edildi.
It was passed unanimously.
Oybirliğiyle toplantıyı bitirdik.
I'm sorry to say, the Council of Ministers decided unanimously against this issue.
Bakanlar Kurulu, üzülerek bildiririm bu konuyu oy birliğiyle reddetmişlerdir.
I take it You've unanimously decided to stay?
Oybirliği ile kalmaya karar verdiğinizi görüyorum?
Carried unanimously.
Oybirliğiyle kabul edilmiştir.
If he gets behind this, it'll pass unanimously.
Buna destek verirse, her şey iyi gider.
And all unanimously decided that...
Ve tüm oybirliği ile karar...
The final resolution is a vote of thanks to Number Six, carried unanimously, and there is no further business at this time.
Son görev olarak, meclisimiz Altı Numara için bir teşekkür... önergesini oybirliğiyle kabul etmiştir, ve şu an başka bir görev bulunmamaktadır.
They joined with us unanimously.
Oy birliğiyle bize katıldılar.
If you're interested in democracy, Helen North Beardsley... was unanimously elected our mother, for life.
Demokrasi ilginizi çekiyorsa, Helen North Beardsley oy birliğiyle ömür boyu annemiz olarak seçildi.
Therefore, the commission unanimously recommends that the birth of the female ape's unborn child should be prevented and, after its prenatal removal, both the male and female should humanely be rendered incapable of bearing another.
Bu yüzden Komisyon, dişi maymunun çocuğunun doğmasının engellenmesini doğumdan önce bebek alındıktan sonra da bir tane daha yapamamaları için erkek ve dişinin insanca kısırlaştırılmasını oy birliğiyle kabul etmiştir.
Its conclusions, unanimously approved, are the following.
Sonuçlarına Sözbirliğiyle oy verildi Bunu takiben
"Yes," unanimously.
Oybirliği ile evet.
However, it met in such position that if the Cabinet he recommended unanimously a certain politics, it could not disapprove it, although not to agree to it.
Ancak öyle bir konumdaydı ki kabinenin oybirliğiyle önerdiği bir tasarıyı istemeyerek de olsa onaylamaktan başka çaresi yoktu.
The committee that studied the atomic bomb it recommended unanimously that it had soon to be used, without acknowledgments, against a great Japanese military target.
Atom bombası üstünde çalışan komite, oybirliğiyle bombanın Japonya'nın başlıca askerî tesislerinden birine karşı uyarı yapılmaksızın en kısa sürede kullanılmasını önerdi.
Each collapse of a figure of totalitarian power... reveals the illusory community... that unanimously approved it, and which was only an agglomeration of solitudes... without illusions.
Ve totaliter gücün her simgesinin çöküsü ile birlikte, onu oybirligiyle onaylamis olan aldatici toplum yalnizca hilesiz bir politikacilar koalisyonu olarak açiga vurulur.
Our investigation so far has disclosed the men in second company who took part in action declared unanimously the action was led by Lieutenant Meyer
Şu ana kadarki soruşturmamızda şu sonuca ulaşılmıştır : İkinci bölükte çarpışmaya katılan askerlerin tümü taarruzun Teğmen Meyer tarafından yönetildiğini konusunda hemfikirdirler.
It was accepted unanimously.
Oy birliğiyle kabul ettik.
A mass meeting of the Environmental group of friends of the Earth has unanimously approved a plan to hold a protest march from London to the Nuclear Power Station at Windscale in Cumbria.
Dünya Çevre Dostları Grubu'nun oybirliğiyle aldığı karar sonucu Londra'dan Cumbria'daki Windscale Nükleer Reaktörü'ne büyük bir protesto yürüyüşü planlanıyor.
THEN IT'S UNANIMOUSLY AGREED THAT THE COMMITTEE RECOMMEND
Oybirliği ile karar verilmiştir ki daha fazla alınacak tedbir kalmamıştır.
Quiet for one minute so that I can tell you that... it was unanimously decided that Ole can stay at the school.
Biraz susabilirseniz bir şey söyleyeceğim. Oy birliğiyle Ole'nin okulda kalmasına karar verildi.
Extraordinary assembly of Minos. Minos adopt unanimously the triggering of the operation... I...
Minos olağanüstü bir şekilde toplanmış oybirliği ile İkarus'un İ'si Operasyonu'nun başlatılmasına karar vermiştir.
The ETA leaders... unanimously vote to eliminate...
ETA liderleri oy birliğiyle Carrero Blanco'nun infazına karar kıldı.
The Governing Committee has unanimously voted that you should be provided with these rooms on a permanent basis.
Komitemiz, bu odanın ömür boyu size tahsis edilmesine ve burasının sizin eviniz olmasına karar vermiştir.
Night Wind opened in 800 theatres to unanimously bad reviews and in spite of a mammoth advertising campaign in the first week, has grossed less money than any film in the history of Capitol Studios.
800 salonda birden gösterime giren Gece Rüzgarı filmi, herkesten olumsuz eleştiriler aldı, devasa reklam kampanyalarına karşın ilk haftasında, Capitol Stüdyoları'nın gelmiş geçmiş... #... en az gişe gelirini elde etti.
And the vote was against mobilization, unanimously.
Oybirliğiyle seferberlik reddedildi.
"We, of the Public Safety Committee... "... and of the Security Committee... "... have unanimously agreed...
Pekala. " Bizler Halkın Kurtuluşu Komitesi... ve Genel Güvenlik Komitesi üyeleri olarak bu akşam aşağıdaki isimlerin tutuklanmasına karar verdik :
"A circuit court jury in Portland unanimously convicted 22-year-old Armando... 'Zamora Flores, a transient, of murder and fiirst-degree robbery... in the slaying of William Somerset, 53."
"Portland'daki bir bölge mahkemesi jürisi geçici ikametle şehirde bulunan 22 yaşındaki Zamora Flores'i, 53 yaşındaki William Somerset'i hunharca öldürmek ve soymak suçlarından, birinci dereceden suçlu buldu."
Let the record show that the commander and the crew of the late Starship Enterprise have voted unanimously to return to earth to face the consequences of their actions in the rescue of their comrade, Captain Spock.
Kayda geçsin ; Eski yıldız gemisi Atılgan'ın Komutan ve.. .. mürettebatının ortak kararı dünyaya dönmek ve
Mr Foreman, ladies and gentlemen of the jury, are you unanimously agreed upon your verdict?
Bay Foreman, jürideki baylar ve bayanlar kararınızı verdiniz mi?
We have unanimously decided that the defendant was sentenced to death.
Biz oybirliğiyle sanığın ölüm cezasına çarptırılmasına karar verdik.
We do everything unanimously, or we don't do it.
Her şeyi ortak bir şekilde yaparız ya da hiç yapmayız.
The Soviet people unanimously declare... there is no limit to our indignation!
Sovyet Halkı oybiriliğiyle açıkladı, "Öfkemizin sınırı yoktur."
I am pleased to announce that we have unanimously decided... that the Space Station Prometheus will proceed.
Size ortak bir karar ile Uzay İstasyonu Prometheus projesinin devam edeceğini bildirmekten mutluluk duyarım.
Intertel stockholders voted unanimously to sell their company to Manuel Pla.
Intertel hissedarlari, sirketlerini oybirligi ile Manuel Pla'ya satmaya karar verdi.
-... unanimously and united behind... - In the streets of New York, protesters were attacked by construction workers supporting President Nixon's policies.
New york şehrinin caddelerinde protestocu gençler inşaat işçilerinin saldırısına uğradılar başkan Nixon'ın politikasının desteğiyle...
They unanimously agree in recommending evacuation.
Oybirliği ile tahliye öneriyorlar.
" We, the jury, find unanimously and beyond a reasonable doubt the following aggravating circumstances.
Biz, jüri olarak oy birliğiyleyle karara vardık. Hiç şüphe götürmeyen aşağıdaki ağırlaştırıcı durumlar :
We, the jury, find unanimously and beyond a reasonable doubt the defendant Sam Cayhall should be put to death by lethal gas at the Mississippi State Penitentiary.
Biz, jüri olarak hiç şüpheye yer vermeyen kanıtların ışığında sanık Sam Cayhall'ı oy birliğiyle idam olmasına karar verdik. İdam Mississippi Eyaleti Cezaevi gaz odasında gerçekleşecektir.
We, the jury, unanimously find the defendants...
Juri, oy birliğiyle sanıklar
The three choppers are approaching what has been unanimously agreed to be the front of these spaceships...
3 helikopter, herkesin, uzay gemisinin önü olduğu konusunda aynı fikirde olduğu yere doğru yaklaşıyor. Uzay gemileri, 9 blok büyüklüğünde.
In short, Brunswick's demands obliged me to consult the town council that, unanimously of course, rejected the surveyor idea.
Aşağıda, koridordaki diğer kapılardan daha alçak küçük bir kapı görünüyordu. Sadece Jeremias değil Frieda da içeri girerken eğilmek zorundaydı.
Various references are attached... all of which state unanimously that if you want to know anything about ice, you would benefit by consulting Smilla Jaspersen.
Çeşitli referanslar da var hepsinde de aynı şey yazıyor buz için bilgi isteyenler hemen Smilla Jaspersen'a başvursunlar.
The Federal Council met moments ago and voted unanimously... for mobilization to destroy the Arachnid threat.
Federal Meclis az önce toplandı ve oybirliğiyle... Araknitlerin imhası için seferberlik ilan etti.
Unanimously!
Oybirliğiyle!