Unattached traducir turco
118 traducción paralela
Frankly, I felt I couldn't trust a man who was still unattached and drifting around at 40.
Açıkça, bir erkeğe güvenemezmişim gibi hissettim hala bekar ve 40'da ortada takılan bir erkek.
I'm not unattached.
Şu an boşta değilim.
Now McFadden was telling me about an unattached lady a certain Countess Staviska.
McFadden bana bekar bir hanımdan bahsediyordu Kontes Staviska adında biri.
But take all that away... ... and you have just wealthy, unattached little me...
Ama bütün bunları al ve geriye sadece zengin, bekar ben kalıyorum.
- They're pretty and unattached. - What about her?
- Kendileri hem güzel hem de başları bağlı değil.
Usually there are a lot of unattached girls at the Paradise.
Paradise'da genellikle boşta bir sürü kız olur.
You want to be free and unattached.
Özgür ve bağımsız olmak istiyorsun.
You know, unattached.
Bağlanmamışken.
Here we're all unattached.
Burada hepimiz bekârız.
I'd finally gotten to the point where... I liked being unattached.
Öyle bir noktaya gelmiştim ki... nihayet bekar olmak hoşuma gidiyordu.
"when so many men are unattached."
"... burada ne işim var benim? "
Desperately unattached.
Umutsuzca ayrı.
Listen, it's the difference between a one-nighter and a meaningful relationship with an unattached millionairess.
Bir gecelik ilişkiyle, milyoner bir kadınla kurulan ciddi bir ilişki... - arasındaki fark budur.
- I'm unattached.
- Ben bekarım.
- Lots of them, free and unattached.
- Sürüyle, hem de özgür ve bekâr.
Where are the single, unattached, twenty girls, Elliot?
Nerede şu özgür, bekâr ve yirmilik kızlar Elliot?
According to the literature I've been reading, Mikey could be suffering from unattached syndrome.
Okuduğum kitaplarda yazdığına göre Mikey'de bağlanma bozukluğu problemi olabilir.
"Unattached syndrome."
"Bağlanma bozukluğu" mu?
But we feel that Mikey may be- - just may be- - suffering from an emotional disorder called unattached syndrome.
Ancak biz Mikey'in belki, yalnızca belki bağlanma bozukluğu adı verilen duygusal bir problemden muzdarip olabileceğini düşünüyoruz.
She likes to invite all of her unattached friends...
Bekar olan tüm arkadaşlarını çağırmayı...
It was about how you're always invited to dinners as the unattached female.
Bekar bir bayan olarak davet edildiğiniz yemeklerle ilgiliydi.
How nice to be so unattached to something.
Bir şeye böylesine bağlanmamış olmak ne hoş.
The fact is, I'm tired of being lonely, and it makes no sense going on being lonely when the woman I long for is unattached.
Açıkçası, yalnızlıktan yoruldum ve hep beğendiğim kadın da yalnızken yalnızlığa devam etmek mantıksız geliyor.
Well, if anybody needs any medical advice Laney met a doctor, and he's unattached.
Eğer tıbbi tavsiyeye ihtiyacı olan varsa Laney bir doktorla tanıştı, ve adam bekâr.
Lots of unattached men drop in, tourists...
Pek çok bekâr erkek gelir gider, turistler de cabası.
I've been unattached since I started the tour.
Turneye başladığımdan beri yalnızım.
A date with a nice unattached doctor.
- Kibar, yalnız bir doktorla randevu.
Although there may be a few women here that are unattached, who might just take a shine to an old debonair dog like yourself.
Doğru. Ama senin gibi yaşlı ve zarif bir kurttan hoşlanabilecek, bekar bayanlar da olabilir tabii.
- Why am I unattached? - Yeah.
Neden biriyle bir ilişkim yok?
Just leave the away missions to the young, unattached guys.
Bu tur uzak mesafeli görevler sadece bekar adamlar içindir.
I told Katie if I were unattached I'd go for him in a heartbeat.
- Tanrım Katie'nin yerinde olsam ben de o yakışıklı adama ilgisiz kalamazdım.
Elderly, unattached and very, very rich.
Yaşlı, bekar, çok çok zengin.
I want to be unattached.
Bekar olmak istiyorum.
Unattached?
Yalnız mısın?
If you see any unattached girls who you think would go for a very available, needy, self-delusional guy, send'em Young Chui's way. I'll keep a lookout.
- Çok ilgiye muhtaç bir çocukla çıkmayı kabul edecek bir kız görürsen, Young Chui'ye gönder.
For any ergaster, there are few more unsettling sights than a solitary, unattached male.
Bir ergaster için, eşi olmayan bir erkekten daha rahatsız edici bir görüntü yoktur.
Because you`re the only unattached male and l`m the only unattached female.
Çünkü bekar olan tek erkek sizsiniz ve ben de bekar olan tek kadınım.
Unattached.
Serbest.
How is it you're still... unattached?
Hala neden bekarsın?
They're attractive and yet unattached.
Çekiciler ve yine de bekarlar.
The perfect match for our sweet, unattached Lauren.
Tatlı, dokunulmamış Lauren için mükemmel bir eşti.
So, where did Mr. Pruitt tell you that you'd been unattached?
- Peki Bay Pruitt artık dahil olmadığını sana nerede söyledi?
Unattached. Obsessive.
Sevgilin yok, takıntılısın.
Hmm? A senator's daughter cannot be running around unattached.
Bir senatörün kızı ortalıkta bekar olarak dolaşamaz.
- l'm completely unattached, you know.
- Ben bağlantısızım.
I'm sorry- - So, how come you're still unattached?
pardon- - pekii, sen neler yapıyorsun?
Most of whom were mid-twenties, unattached, single, no kids, willing to do anything for little money.
Çoğu yirmili yaşlarda, bekar, çocuksuz, az bir miktar para için her işi yapailecek tiplerdi.
I'm quite unattached.
Kimseyle bir bağım yok.
Oh, yeah.Unattached moms.
Ooo, bekar anneler.
Now, how is it possible that you were unattached?
Şimdiye kadar bekâr kalmanız çok şaşırtıcı.
I'm unattached.
Kız arkadaşım da yok.