Uncircumcised traducir turco
42 traducción paralela
It is better that you die by our hands than by those of the uncircumcised.
Ölümünüz kafirlerin elinden olacağına bizim elimizden olsun.
I fought my way up as a Jew in the days when you were supposed to have an uncircumcised shamrock.
Sünnetsiz olman gerektiği zamanlarda bir Yahudi olarak savaştım ve yükseldim.
Damn, G, I didn't know you was uncircumcised.
Lanet, G, sünnet olduğunu bilmiyordum.
That big uncircumcised putz is on the cover of Time magazine, and I can't even make the top 42 for a panel show.
- O dolandırıcı "Time" ın... kapağında çıkıyor, bense Panel Show için ilk 42'ye giremiyorum.
I produce the $ 25, she sticks it in her shoe... pulls up her skirt... and there is thin, crooked, uncircumcised penis.
25 doları verdim, ayakkabısının içine soktu ve eteğini kaldırdı. Ve bir anda, yamuk, cılız, sünnetsiz penisi meydana çıkıverdi.
In a few hours, she'll probably be sane enough to work herself... into some sort of towering Jesus-based rage at the hazy recollection... of being seduced by some kind of cruel Samoan... who fed her liquor and LSD, dragged her to a Vegas hotel room... and then savagely penetrated every orifice in her little body... with his throbbing, uncircumcised member.
Birkaç saat sonra her yer İsa resimleriyle dolu... bir yerde kendine gelerek zalim bir Samoalı tarafından... baştan çıkartıldığını likör ve LSD'lendiğini... ve Vegas'ta bir otel odasında... vücudunun bütün kutsal yerlerine... girildiğini anlayacaktır.
AND AN UNCIRCUMCISED SON. " HOW'S THAT?
Benim ailem için çok önemli bir törendi.
We all have to be white, uncircumcised?
Hem herkes ille aynı mı olacak? - Herkes beyaz ve sünnetsiz mi olsun?
I'm uncircumcised!
Ben sünnet olmadım.
Yeah, I hear all those Europe guys are uncircumcised.
Avrupalı erkeklerin sünnet edilmediklerini duymuştum.
He won't put a condom on his uncircumcised dick.
Sünnetsiz penisine prezervatif takamayacak.
Right? I think this might even class up "The Ballad of the Uncircumcised Man."
Nasıl? "Sünnetsiz Adamın Ağıtı" na iyi gider, ha!
How many of you knew that... he was uncircumcised and smelled of oranges?
Kaçınız onun sünnetsiz olduğunu ve portakal koktuğunu bilir?
Should I tell them there's an uncircumcised boy in here!
Söyleyeyim mi, burada sünnetsiz çocuklar var diye.
My penis is uncircumcised.
Penisim sünnetsiz.
Has your uncircumcised foreskin ever resulted in an adverse reaction from your partner?
Partnerinizden sünnetsiz derinize karşı ters tepki mi aldınız?
You uncircumcised twat!
Seni sünnetsiz amcık!
Uncircumcised is back in.
Sünnetsiz geri geldi.
Screw you, you uncircumcised little fuck.
- Siktir, seni sünnetsiz lanet herif.
You know, there was a time when I was terrified of an uncircumcised penis -
Efendim, böyle söylemeyin! Bu ülke sizi seviyor! - Bu ülkenin size ihtiyacı var!
- Uncircumcised edition of Sex Drive.
- Kırpılmamış versiyon Skor Peşinde'ye hoş geldiniz. - Skor Peşinde. Kim bilir daha önce kaç kez başınıza geldi?
- I'm uncircumcised.
- Ben sünnetsizim.
As long as he's thin, bent and uncircumcised.
Aman zayıf, gözü dışarılarda ve sünnetsiz olsun da.
Right now, she's probably got two uncircumcised dicks... dangling in front of her throat.
Şu an büyük ihtimalle boğazından içeri iki tane sünnetsiz yarrak almanın mutluluğunu yaşıyordur.
Or uncircumcised.
Ya da Hollandalıdır.
... uncircumcised in heart and ears ye do always resist the Holy Ghost...
... Kalpsizlere ve sünnetsizlere her zaman karşıyız.. ... Kutsal Ruhlar...
I love you because you never judged me on the fact that I was uncircumcised.
Seni seviyorum çünkü beni sünnetli olduğum için hiç eleştirmedin.
The coroner can suck my uncircumcised Dick if he doesn't rule this a homicide.
Savcı gelip de bunu cinayet olarak kayda geçmezse sünnetsiz sikimi yalasın.
Next week I have an appointment to get uncircumcised.
Önümüzdeki hafta sünnetsizlik için ameliyata gireceğim.
I have an adequately sized, uncircumcised penis.
Tatmin edecek boyutta sünnetsiz penisim var.
That is one crazy, uncircumcised old man.
O tam bir deli, sünnet olmamış yaşlı adam.
Nick, I came up with the best name for an uncircumcised penis.
Nick, sünnetsiz bir penis için en uygun isim aklıma geldi.
He's uncircumcised.
Sünnetsiz.
The classical architecture, the exotic cuisine, the uncircumcised men.
Klasik mimariler, egzotik yemekler, sünnetsiz adamlar.
Yep. Do you like uncircumcised penises?
Sünnetsiz penisleri sever misin?
But the uncircumcised penis, see that?
Ama sünnetsiz penis, gördün mü?
He's used to living in a yurt with uncircumcised refugees.
Herif keçe çadırda sünnetsiz mültecilerle yaşamaya bile alışkın.
For example, uncircumcised men do not have more ejaculatory control than circumcised men.
Örneğin sünnetsiz erkeklerin boşalma kontrolü sünnetlilerden daha üstün değil.
It was taken by that uncircumcised dog, when he stole her from us!
O köpek, kardeşimizi bizden çaldığında sünsetsizdi.
I'll be an outcast, like Rudolph the Uncircumcised Reindeer.
Sünnetsiz ren geyiği Rudolph gibi toplumdan dışlanacağım!
To get into his club, you gotta be a lawyer or a broker, and you can't be uncircumcised.
Onun kulübüne giremezsin. Bunun için avukat ya da borsacı olman ve sünnetli olmaman lazım.
Uncircumcised.
- Sünnetsiz.