Unclog traducir turco
55 traducción paralela
And when her plumbing goes out, who's there to unclog her?
Ve tesisat tıkandığında, onu kim açtırdı?
MAN : I mean, a lot of the others say they unclog you, but I never had a single bowel movement with them Recto-Puffs.
Başkaları da rahatlattıklarını söyler ama bağırsaklarım Recto-Puffs'la çalışmadı.
How you English say, I one more time... unclog my nose in your direction, sons of a window dresser.
Siz İngilizler nasıl der, bir kere daha..... burnumu yolunuza boşaltırım perdecinin evlatları.
I have just the thing to open up your pores and unclog your weary mind.
Yorgun zihnini açıp toparlanmana yardımcı olmaya çalışıyordum.
- You can't unclog it?
- Açamadın mı?
Only because I used the red one to unclog the drain.
Sadece bir kere kırmızı diş fırçasını lavaboyu açmak için kullandım.
You should see this guy unclog a windpipe
Onu bir nefes borusunu açarken görmelisin.
- Unclog it.
- Aç o zaman.
- lt draws air into the- - - l know what the carburettor is and I know you don't need to remove the tires to unclog it.
- Motora hava çeker. - Karbüratörün ne olduğunu biliyorum. Ve tıkanıklığı açmak için tekerlekleri sökmek gerekmediğini de biliyorum.
Give it some more juice and you'll unclog it.
Birazcık salla ve açılacaktır.
Now, excuse me, I have to go unclog a sink.
Şimdi, izninizle, ben bir lavabo unclog gitmek zorunda.
I'm here to unclog your throne.
Tuvaletinizi açmaya geldim.
- but you got to unclog that drain.
- boruyu temizlemelisin.
If I mixed a metaphor there. - So far what you've missed is, uh, "worried," "love will find," "unclog the drain."
- Şimdiye kadar söylemek istedikleriniz eee, "üzgün", "aşkı bulmak" "boruyu temizlemek"
You can't unclog it?
Tıkanıklığı açamıyor musunuz?
Ooh, and maybe you can, uh, unclog the chimney?
Belki bacayı temizleyebilirsiniz?
You didn't unclog my toilet, joe.
Tıkanan tuvaletimi açmadın.
Uh, the toilets are clogged, and since your name is plummer and all, we figured you'd be the one to unclog them.
Tuvaletler tıkanmış ve senin soyadın Plummer olduğu için onları senin açabileceğini düşündük.
You put a supercop in the motor pool to unclog carburettors? I mean, what was it?
Karbüratörleri temizlemesi için taşıt parkına süper polis mi dikiyorsunuz?
I'll unclog the pipe and bring back your water.
Evet, ben. Boruyu açacak ve suyun akmasını sağlayacağım.
I'll unclog the pipe and bring back your water.
Tıkanıklığı açacağım ve suyunuzu geri getireceğim.
Isn't there a man in this house to unclog this goddamn drain?
Bu evde şu gideri açacak bir tane bile adam yok mu?
Do you know how to unclog a sink, Guajardo?
Tıkalı lavaboları açabilir misin, Guajardo?
You were only struck by a little sword energy. Unclog your veins, and you'll be fine.
Küçük bir sıyırık damarlarını açınca bir şeyin kalmaz.
Now, unclog your ears and get these to William before they turn into soup!
Şimdi, kulaklarını aç ve Bay William'ı onlar çorbaya geçmeden önce getir.
Honey, I love that I married a guy Who wants to unclog the world's toilets for free.
Tatlım, tüm dünyanın tuvalet tıkanıklıklarını parasız açmak isteyen bir adamla evli olmayı seviyorum.
Loo. Just unclog the drain.
sadece tıkanıklığı çıkar yeter.
Would you mind keeping her busy while I attempt to unclog them?
Sakıncası yoksa ben engeli kaldırmaya çalışırken, onu oyalar mısın?
Could I meet them but once a day, it would unclog my heart of what lies heavy to it.
Şunlarla günde bir defa konuşabilsem, yüreğimdeki o ağır köstekten kurtulurdum.
Well, it's gonna leak all over the "celestial" floor unless you purge the line and unclog the intake.
Eh, eğer hattın içindekileri temizlemezsen görünen o ki gökle ilgili heryere su sızdıracak.
Well, go unclog it, genius.
Hadi, onu git aç, dahi.
I thought a plumber was supposed to unclog pipes.
Bir tesisatçı tıkanan boruları açmalıdır.
And when Batman comes home, You don't ask him to clean the garage or unclog the toilet. Because his bat grandma can't process dairy.
Ve yarasa adam eve döndüğünde sırf yarasa ninesi süt işlerini halletsin diye ondan garajı temizlemesini ya da tuvalet borusunu açmasını istemezsin.
Unclog one toilet with me and tell me you don't feel something.
Benimle tıkalı bir tuvalet aç ve bir şey hissetmediğini söyle.
My mom needed me to unclog her disposal, and the thing blew coffee grounds all over me, which is why I'm wearing this shirt you've never seen before.
Annem birkaç tikalı tesisatini açmam için çağırdı. O sırada birsey sıcradi ve kahve üzerime döküldü, bu yüzden daha önce görmediğin bu gömleği giyiyorum.
- "Unclog the backlog." - "Unclog the backlog"?
- "Tıkanmış işlerin önünü aç." - "Tıkanmış işlerin önünü aç." mı?
I get called all the time to unclog the pipes here.
Burada her zaman tıkanmış borular için çağrı alırım ben.
I've got to unclog your coronary artery, then monitor your heart function, then you have to rest, then maybe you can see her.
Komik değil. Koroner atardamarınızda blokaj açmam gerekiyor, sonra da kalp fonksiyonlarınızı izlememiz gerekecek. Biraz dinlenmeniz lazım, sonrasında belki kızınızı görebilirsiniz.
Don't you have a sink to unclog?
Senin açman gereken lavabon yok mu?
We've hardly accomplished anything and there's... too many leaks to fix and then toilets to unclog and bodily fluids to clean up, and hepatitis tests to take.
Zorla bir şey başardık ve düzletecek bir sürü... akıntı ve açılacak birsürü tuvalet ve temizlenecek gövde akıntıları, ve yapılacak hepatit testleri var.
( Chuckles ) Hey, hey, and, uh, you can... Unclog my septic tank.
Bir dakika, bir dakika, ayrıca lağım çukuru tıkanmış, belki sen açabilirsin.
I may unclog drains for a living, but that doesn't mean I'm stupid, and for what it's worth, my friends say I give really good advice.
Tıkanan lavaboları açabilirim. Ama bu aptal olduğum anlamına gelmiyor. Ne pahasına olursa olsun arkadaşlarım çok iyi tavsiyelerim olduğunu söyler.
Hey, uh, mayo buddy, $ 5 tip, you unclog my ears, okay?
Hey, mayonez partnerim. Kulaklarımı da açarsan 5 dolar bahşiş veririm.
Obviously not because if it was physical you could unclog a tube and then I can get back to everyday love making.
Açıkçası değil çünkü sorunum fiziksel olsaydı penisin tıkanıklığını açabilirdim ve günlük sevişme ritmime dönebilirdim.
Now you need to try and unclog the drain with a Fogarty catheter so this doesn't happen again!
Şimdi tıkalı kanalı Fogarty kateteriyle açmaya çalış ki bir daha olmasın!
Does Barack Obama unclog the White House toilets?
Barack Obama, Beyaz Saray'ın tıkanmış tuvaletlerini açıyor mu?
I tried to unclog it, but you didn't have a plunger, and water was spilling out everywhere.
Açmaya çalistim ama pompa yoktu ve her yere su dökülüyordu.
Well, how long to unclog the spigot?
- Tıpayı çıkarmak ne kadar zaman alır?
Once you rebuild your bones with butter, you're gonna have to unclog your arteries with, like, a Shop-Vac or something.
Kemiklerini tekrar yağla yapılandırırsan ancak elektrikli sürpürgeyle açarmışsın.
I had to unclog it.
Onu açmak zorunda kaldım.
You're gonna unclog other people's shit out of their toilet.
İnsanların boklarıyla tıkadığı tuvalet borularını açacaksın.