Undisclosed traducir turco
155 traducción paralela
The latest bulletin from Ed Malone, special correspondent for Global News Service reports the Challenger expedition now flying over entirely unexplored wilderness en route to Professor Challenger's still undisclosed destination his Lost World somewhere in the endless rain forests.
Global News Hizmetleri'nin özel muhabiri Ed Malone'un... Challenger gezisinden son haberi şu an hiç keşfedilmemiş yabanın üstünde... Profesör Challenger'ın hala gizli tuttuğu yere yol alıyoruz.
And I know he's got an undisclosed interest.
Bu işten gizli bir çıkarı olduğunu biliyorum.
Radio contact with the French Embassy reveals that some 200 Europeans and an undisclosed number of Cambodians have taken refuge.
Fransız Büyükelçiliği ile kurulan radyo bağlantısı sonucu, 200 Avrupalı ve sayısı belirtilmeyen miktarda Kamboçyalı'nın, rehin olarak tutulduğu belirlendi.
The full nature and extent ofhis illness is as yet undisclosed.
Hastalığının niteliği ve boyutu hala açıklanmadı.
I know that at first sight I may not seem amusing to a young man, but I'm a mine of experience, a private and invaluable catalogue of undisclosed information, a guide to the past and the future.
İlk görüşte bir delikanlı için çok iç açıcı biri olmadığımı biliyorum. Ama, aslında ben bir deneyim madeniyimdir. Açığa çıkmamış bilgilerin özel ve paha biçilmez bir kataloğu,... geçmiş ve geleceğin bir rehberi.
defense department sources confirm that the armed forces have been placed on red alert, and an emergency cabinet meeting is being held at an undisclosed location.
Savunma bakanlığı kaynakları silahlı kuvvetlerin kırmızı alarma geçtiklerini onayladı, ve yeri bilinmeyen bir yerde bakanlar kurulu toplanıyor.
Undisclosed conflict of interest.
Gelirlerin gizlenmesi. - Bir suç.
The missing civil rights workers were found at an undisclosed grave.
Üç insan hakları çalışanının cesetleri bugün gizli bir mezarda bulundu.
Must be one of those undisclosed sexual aids, huh, is it?
Şu çok gizli seksüel yardımcılardan biri bu, değil mi?
- No. Undisclosed address.
- Hayır, gizli adres.
Wounded in the attack, Ryan is being treated at an undisclosed hospital.
Saldırıda yaralanan Ryan, ismi gizli tutulan bir hastahanede tedavi ediliyor.
That's the undisclosed cost of our cheap fossil fuel.
Bu bizim ucuz fosil yakıtlarımızın ifşa edilmiş bedeli.
However, there is an undisclosed estate, and this is our major concern here.
Fakat, gizli bir mülk var ve asıl ilgileneceğimiz konu da bu.
- You got any undisclosed bank accounts?
- Gizli bir banka hesabınız var mı?
Transshipped to an undisclosed location.
Belirtilmeyen bir yere aktarıldı. Vesaire, vesaire, vesaire.
Undisclosed conflict of interest.
Gelirlerin gizlenmesi.
They are being released at an undisclosed time and location... in accordance with their wishes.
Kendi istekleri doğrultusunda gizli bir zamanda ve mekanda serbest bırakılacaklar.
Being an HQ from a certain undisclosed year in the late'7 0s yeah, I thought I'd come home.
70 yılının sonlarında açığa vurulmamış bir MGK olduğumu düşünürsen evet, sanırım eve gelirdim.
Soprano escaped with minor wounds and was taken to an undisclosed hospital.
Soprano küçük yaralarla kurtuldu ve hastaneye kaldırıldı.
"died of undisclosed causes...."
"... gizli sebeplerden dolayı vefat etti... "
Agatha and the twins were transferred to an undisclosed location a place where they could find relief from their gifts a place where they could live out their lives in peace.
Agatha ve ikizler gizli bir yere transfer edildiler güçlerinden kaçabilecekleri bir yere hayatlarını sakince sürdürebilecekleri bir yere.
A helicopter ride off this rock and a fueled jet waiting to take us to an undisclosed location.
Bizi bu adadan alacak bir helikopter ve bizi gizli bir yere götürmek üzere San Francisco havalanında kalkmaya hazır bekleyen bir jet.
"... held at an undisclosed location.
"... bilinmeyen bir yerde tutuluyor.
He's sure to move the terminal to an undisclosed location.
Bu yüzden terminali gizli bir yere taşıdı.
After being identified, he moved his base to an undisclosed location.
Kimliği teşhis edildikten sonra, operasyon üssünü bilinmeyen bir yere taşıdı.
She is in a critical condition at an undisclosed hospital.
Polis durumunun ciddiyetini koruduğunu söylüyor.
The problem is... that you have to submit a full body shot to the governing committee... to get an invite, and mine got bounced... for undisclosed reasons.
Sorun şu ki yönetim komitesine, tam boy fotoğrafınızı göndermelisiniz ki sizi kabul etsinler. Ve benimki de açıklanmayan nedenlerden dolayı reddediliyor.
My brother is in the Witness Protection Program, and I've been invited to spend Thanksgiving with him at an undisclosed location.
- Daha da lütfen. - Erkek kardeşim tanık koruma programında. Şükran Gününü onunla gizli bir yerde geçireceğim.
If you look in my contract you will see that I have a license to perform undisclosed tests to the system until such date as the system is deemed fully operable.
Kontratımda da görebileceğiniz gibi, sistem tam faaliyete geçene kadar, gizli denemeler yapmaya yetkim var.
Metallica front man, James Hetfield, has entered a rehabilitation facility to undergo treatment for alcoholism and other undisclosed addictions.
Metallica'dan James Hetfield alkolizm ve bağımlılık tedavisi için rehabilitasyon kliniğine yattı.
In a statement posted on Metallica's official website, the band writes, " James has entered an undisclosed facility, and he will continue to receive treatment until further notice.
Metallica'nın resmi sitesindeki bir duyuruda grup şöyle diyor : " James adı açıklanmayan bir kliniğe yattı, ve orada tedavi görecek.
The rash of violence involving the 4400 continues, with sources telling us tonight that Homeland Security is investigating a possible connection between the Friday Harbor murders and an undisclosed returnee.
"4400'ün de içinde bulunduğu şiddet devam ediyor." "Kaynaklarımız, Friday Harbor cinayetleriyle kimliği açıklanmayan bir 4400 üyesi arasındaki olası ilişkinin, İç Güvenlik tarafından bu gece sorgulandığını söyledi."
Dade mutual officials are telling us that an undisclosed amount of currency is reported missing at this time.
Dade Mutual Bankası yetkilileri henüz açıklanmayan miktarda paranın kayıp olduğunu bildirdiler.
She'll be staying with us... for an undisclosed period of time!
Bizimle kalacak... belli olmayan bir süre boyunca.
/ at an undisclosed location.
Görüşmeler, çok yakında başlayacaktır.
He was working with patients devastated by an undisclosed nuclear accident in the Soviet Union.
Sovyetler Birliği'ndeki gizli bir nükleer kazanın kurbanlarıyla çalışıyordu.
I know all about these undisclosed liabilities.
- Bütün bu açıklanamayan sorumlulukları biliyorum.
Condemned structures will be razed, barreled, and shipped to an undisclosed location for final analysis.
Belirlenen yapılar yıkılacak, fıçılanarak Son analiz için açıklanmayan bir yere gönderilecek.
He's gonna present our final list of all undisclosed problems.
Tüm gizli sorunlarımızın son hâlini liste hâlinde sunacak.
if we did remove you, we'd have to take you to an undisclosed location i'm sure your stalker knows where you live.
Eğer sizi bir yere götüreceksek, gizli bir yer olmalı. Eminim takipçin nerede yaşadığını biliyordur.
ATF has Rho out on a training scenario. The location's undisclosed.
ATF Rho'yu bir tatbikata yollamış, yeri gizli tutuluyor.
And keeping with protocol, vice president reynolds is in an undisclosed location being sworn in as the 46th president of the united states.
Ve protokole göre Başkan Yardımcısı Reynolds ABD'nin 46. başkanı olmak üzeredir.
I interviewed Karlo yesterday at an undisclosed location.
Dün Karlo ile gizli bir mekânda röportaj yaptım.
Five minutes after receiving Fox's text, Michael Fitzgerald called a private security company with an order to deliver a parcel from the back entrance of Number Ten to an undisclosed address.
Fox'un mesajından beş dakika sonra, Michael Fitzgerald, Başbakanlık'ın arka girişinden gizli bir adrese paket teslimi için özel güvenlik şirketini aramış.
It is an undisclosed location where all the cool kids hang out.
Okulun havaları çocuklarının takıldığı,... gizli bir mekân.
Ted Earley Financial Advisor to Charlie Crews that's undisclosed by court order.
Ted Earley ( Chalie Crews'in Finans Danışmanı ) Bu bilgi mahkeme emriyle gizlenmiştir.
On their way to a new life in an undisclosed location.
Yeni gizli yuvalarına doğru Yoldalar.
I normally keep it in an undisclosed location in a locked safe.
Normalde onu gizli bir yerde kilitli bir kasada tutuyordum.
Because of the undisclosed yeast infection. BlueCross dropped Tarsha Harris.
Açıklanmamış mantar enfeksiyonu yüzünden Blue Cross, Tarsha Harris'in poliçesini iptal etti.
The officer that was killed on the scene, his body was moved to an undisclosed location for national security reasons.
Orada ölkdürülen memur efendim, Ulusal güvenlik sebebiyle, Vücudu bilinmeyen bir yere taşınmış
I was redecorating my undisclosed location, when I received word of an heroic invasion.
Bu destansı isyandan haberim olduğunda gizli yerimi değiştiriyordum.