Unicron traducir turco
55 traducción paralela
look, it's Unicron!
Bak, bu Unicron!
I am Unicron.
Ben Unicron.
How dare, Unicron!
Ne cüret, Unicron!
I will obey, Unicron.
İtaat edeceğim, Unicron.
Unicron! Why?
Unicron!
Take me to Unicron!
Neden?
My planet was destroyed by Unicron.
Gezegenim Unicron tarafından yok edildi. - Unicron mu?
Unicron. Who's Unicron?
Unicron da kim?
Unicron, why did you torture me?
- Unicron, neden bana işkence ediyorsun?
Unicron, my master, with this I shall make you my slave.
Unicron, efendim, bununla seni kölem yapabilirim.
Unicron.
- Cevap : Unicron.
Then we've got to destroy Unicron.
- Demek ki Unicron'u yok etmeliyiz.
Yes, friends, act now ; destroy Unicron.
Evet, dostlarım, hemen Unicron'u yok etmeliyiz.
Yeah! Destroy Unicron!
Unicron'u yok et!
The solidified form of the matter the ancient texts referred to... as the Blood of Unicron!
Eski yazıtlarda refere edildiği gibi maddenin en katı hali olan... Unicron kanıyla doldurdum!
Unicron the Destroyer...
Unicron ;'Yıkıcı'...
Blood of Unicron...
Unicron'un kanı...
It's as if the blood of Unicron the Destroyer flows through my veins!
Sanki Yokedici Unicron'un kanı damarlarımda dolaşıyormuş gibi.
Unicron?
Unicron?
Unicron!
yani Unicron'a!
We can't call for a ground bridge until we put some space between Unicron and us!
Unicron'la aramıza mesafe koymadan ışınlanma köprüsü isteğinde bulunamayız!
I mean, we put out a call inviting refugees back to Cybertron, and Unicron's
Demek istediğim, mültecileri Cybertron'a davet etmek için mesaj yayınlıyoruz ve ilk sıraya giren...
While Unicron may now inhabit a mortal form, he is still a god and thus cannot be defeated by customary means.
Şimdi Unicron ölümlü bir vücut içerisine girmiş olabilir ama o hâlâ bir tanrı ve bu da onu geleneksel yollarla yenemeyeceğimiz anlamına geliyor.
Optimus, in the event that you can hear us, Unicron has found his way back to Cybertron.
Optimus, bizi duyabiliyorsan Unicron Cybertron'a geri gelmeyi başardı.
We figure out why Unicron's here.
Unicron'un neden burada olduğunu öğreneceğiz.
- We'll launch an attack on Darkmount, provided Unicron's still there.
- Unicron'un hâlâ orada olup olmadığını öğrenmek için Darkmount'a bir saldırı düzenleyeceğiz.
- Unicron.
- Unicron.
- He's perished and returned before... a phenomenon no doubt aided by the blood of Unicron, which has coursed through his veins.
- Daha önce de ölüp geri döndü şüphe yok ki bu fenomen Unicron'un kanının onun damarlarında dolaşmasından doğan bir lanet.
- Unicron's retracing our steps?
- Unicron adımlarımızı mı takip ediyor?
Given that we are dealing with Unicron himself, the energy mass can be only one thing... dark energon.
Unicron'un kendisiyle uğraştığımıza göre, bu enerji kümesi sadece tek bir şey olabilir... kara energon.
Unicron's raising an undead army.
Unicron yaşayan ölülerden oluşan bir ordu yaratıyor.
Unicron clearly seeks to access our planet's core from the same point of entry that we used to restore it.
Unicron açıkça görülüyor ki bizim onu yenilemeye çalıştığımız aynı yerden onun çekirdeğine ulaşmaya çalışıyor.
We put ourselves between Unicron's army and the well.
Unicron'un ordusu ile kuyunun arasına gireceğiz.
Primary fusion cannons, null-rays, ion blasters... everything we need to stand a fighting chance against
Ana füzyon topları, battal ışınları, iyon patlayıcıları Unicron'un ordusuna karşı koymak için...
- Unicron's army.
-... gereken her şey.
He needs us if he's gonna stand
Unicron'un elinden canlı kurtulmak için...
- any chance of surviving Unicron.
-... bize ihtiyacı olacaktır.
Earth would be nice, now that Unicron no longer seems to be calling it home.
Artık Unicron Dünya'yı evi olarak görmediğine göre orası iyi bir seçenek olabilir.
I hope Unicron destroys you first!
Umarım Unicron ilk sizi yok eder!
And so is Unicron.
Unicron da öyle.
We're not losing our planet... not without taking Unicron with it.
Gezegenimizi kaybetmeyeceğiz... Unicron'u da yanımızda götürmeden olmaz.
We must keep the Allspark from Unicron's reach.
Allspark'ı Unicron'un erişemeyeceği bir yerde tutmalıyız.
- Not while I stand before you, Unicron.
- Sana karşı koyduğum sürece olmaz, Unicron.
Megatron, you and I once united to save a world from Unicron.
Megatron, senle ben bir zamanlar Unicron'dan gezegeni kurtarmak için birleşmiştik.
As a being comprised of pure energy, Unicron's Antispark was vulnerable to this reliquary of the Primes.
Saf enerjiden oluşan biri olarak, Unicron'un Antispark'ı Primelar'ın kutsal emanetlerini sakladığı bu sandığa karşı savunmasızdı.
In order to both protect the Allspark and secure Unicron's defeat, it was necessary for me to empty the vessel's contents.
Hem Allspark'ı korumak hem de Unicron'u mağlup etmek için kutunun içindekini boşaltmam gerekliydi.
- Unicron " did to our warship?
-... ne hale getirdiğini unuttun mu?
It has taken me quite some time to fully comprehend that Earth and Cybertron have always been linked, two halves of one whole, Primus and Unicron.
Dünya ve Cybertron'un her zaman birbiriyle bağlantılı olduğunu anlamak oldukça zamanımı aldı. Tıpkı bir bütünün iki yarısı gibi Primus ve Unicron.
Take me now!
Beni Unicron'a götür, hemen!
No, Unicron.
Hayır, Unicron.
Unicron!
Unicron!