English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ U ] / Unlicensed

Unlicensed traducir turco

140 traducción paralela
There was a little matter of an unlicensed gun.
Ruhsatsız bir silah konusu vardı.
If this Nimmo was patched up, it was done by an unlicensed man.
Nimmo tedavi edildiyse lisanssız biri yapmış.
That's great. All we gotta do is check out an unlicensed doctor.
Çok güzel, lisanssız doktor bulmamız yeterli.
Am I wrong, or are you the unlicensed Parking lot attendant at the nightclub?
Yanılıyor muyum yoksa gece kulübündeki lisanssız park görevlisi misin sen?
But in my case, it began when my great aunt was kidnapped... and held for ransom by an unlicensed Armenian phrenologist.
Ama benim davam, büyük babamın lisanssız bir Ermeni... Psikiyatrist tarafından kaçırılıp rehin tutulmasıyla başladı
89 cents... unlicensed baby tax.
89 sent ruhsatsız bebek vergisi.
We're checking out unlicensed pussies.
Lisanssız ancukları kontrol ediyoruz.
Lf, on the other hand, things were to come unstuck, and the minister got it into his head that we were engaging his good offices in order to clear up traces of some unlicensed venture which had aborted, and there was a scandal, well, it would be just one scandal too many.
Diğer yandan, eğer plan tamamen suya düşerse, ve bakan iyi niyetinin yarıda kesilmiş, emniyetsiz ve riskli bir işin artıklarını temizlemek için kullanıldığını anlarsa ve bir de skandal varsa, işte, bu bir skandaldan daha da fazlası olur.
Each of us is wearing an unlicensed nuclear accelerator.
Her birimiz ruhsatsız nükleer silah taşıyoruz.
Yo's jacket shows possession with intent, possession of unlicensed firearm, and assault, for which he still owes three years.
Yasadışı haplar satmaktan tutuklanmış. Silah taşımaktan ve kavgadan içeri girmiş. Daha da üç senesi var.
The unlicensed but famed Dr. Black Jack.
Lisanssız ama ünlü doktor, Dr. Black Jack.
Is it true you're unlicensed, yet you charge astronomical fees?
Lisansınızın olmadığı, yine de astronomik ücretler aldığınız doğru mu?
Unlicensed, is he?
Lisansı yok, öyle mi?
Michael Salon, John Richardson, Judy Austin, Ralph Geiss, and the unlicensed doctor, Kuro Hazama, AKA Dr. Black Jack.
Michael Salon, John Richardson, Judy Austin, Ralph Geiss, ve lisanssız doktor Kuro Hazama, diğer adıyla Dr. Black Jack.
A property swindle, unlicensed medical practice.
Bir mülk dolandırıcılığı lisanssız tıbbi çalışma.
Possession of an unlicensed firearm.
Üzerinde ruhsatsız tabancayla.
You sold a reverberating carbonizer with mutate capacity to an unlicensed cephalopoid!
İzinsiz bir sefalopoide mutasyon kapasiteli, geri tepen karbonizör sattın! Seni pislik!
- Current employees are protected but the hospital won rights to replace existing RNs with unlicensed technicians.
- Şimdiki işçiler korunuyor... ... ama hastane LH'lerin yerine lisanssız teknisyenler koyabilecek.
It's an unlicensed boxing match.
Bu ruhsatsiz bir boks maci.
Sooner or later, in unlicensed boxing, you have to deal with that reason :
Er ya da gec, ruhsatsiz boks turnuvalarinda bu nedenle basa cikmak zorunda kalirsiniz.
Unlicensed boxing.
Ruhsatsiz boks turnuvasi.
The unlicensed boxer?
Ruhsatsiz boksor mu?
He started an unlicensed bodyguard operation.
Ruhsatsız korumacılık işine başladı.
Are you aware that you've purchased tickets to an unlicensed event?
İzinsiz bir gösteri bileti satın aldığınızın farkında mısınız?
Any old unlicensed iron down there?
Aşağıda ruhsatsız robot var mı?
Remember, Clarice, if you get caught with a concealed, unlicensed firearm... in the District of Columbia, the penalty is very stiff.
Unutma ki, Clarice, Washington'da ruhsatsız, gizli silah bulundurmanın... cezası oldukça ağırdır.
Look. What if we gave you the name of an unlicensed surgeon?
Peki sana lisansız bir cerrahın ismini versek olur mu?
Departing unlicensed vessel cannot be cleared to leave port!
Lisanssız geminin hangarı terketmesine izin verilmiyor!
Unlicensed, unwanted and unloved.
Lisansız, istenmeyen ve sevilmeyen birisiyim.
" Don't get into an unlicensed taxi.
Ruhsatsız taksilere binmeyin.
You have an unlicensed gun charge, and then pending an investigation. - It was an accident.
Ruhsatsız silahla ateş etmişsiniz, soruşturmaya kadar...
You're under arrest for the unlicensed production and distribution of cyborgs.
Yetkisiz siborg üretimi ve dağıtımı nedeniyle sizi tutukluyorum.
Did you know that the state of Florida has... the highest percentage of unlicensed doctors in the U.S.?
Florida Eyaleti'nin Amerika'daki en yüksek kaçak doktor oranına sahip olduğunu biliyor muydunuz?
Sir, you're carrying a concealed, unlicensed weapon.
Efendeim, siz bir gizlenmiş üstelik ruhsatsız silah taşıyorsunuz.
Bench warrant for unlicensed peddling. Bag vendor. What made you single him out of the crowd?
Ruhsatsız seyyar satıcılıktan ihzar müzekkeresi.
Oh! You've been drinking alcohol in an unlicensed area.
Şu anda yasak bölgedesin ve içki içiyorsun.
Three years of giving unlicensed haircuts... And now I have a real shop of my own.
Üc yil boyunca ruhsatsiz kuaforluk yaptiktan sonra simdi kendime ait bir kuafor salonum var.
An unlicensed Mary Poppuns takes down another tourist.
Zamansız bir Mary Poppuns, bir turisti daha yere serdi.
Possession of an unlicensed firearm, and carrying a concealed weapon.
Ruhsatsız silah taşıma ve gizli, gizli silah taşıma.
More unlicensed doctors here than any other part of the country.
Buradaki ruhsatsız doktor sayısı ülkenin her yerindekinden fazla.
DISHONEST? OH, BUT YOU'RE OK HOSTING UNLICENSED TUPPERWARE PARTIES IN YOUR BASEMENT?
Bodrumundaki kap kacak partilerinde lisanssız ev sahipliği yapmak sorun değil ama.
And you were not aware that your unit conducted an unlicensed, In fact, illegal assault on the said airliner?
Saldırının izinsiz olduğunu bilmiyordun.
You got an unlicensed firearm in that jacket?
Ceketinde ruhsatsız bir silahın var mı?
Poor guy lost all his chiropractic walk-ins to an unlicensed massage parlor that opened up right between him and the Jamba Juice.
Zavallı masaja gelen bütün müşterilerini, onunla Jemba Juice arasına, yeni dükkan açan lisansız bir masaj salonuna kaptırdı.
Well, the alternative is, I just cite you for performing unlicensed repairs on heavy equipment... get your parole revoked.
Alternatif olarak agır aletleri lisanssız tamir ettigini delil olarak ibraz ederek... ve şartlı tahliyeni iptal etsem.
So you found an unlicensed broker.
- Ve lisanssız bir aracı buldunuz. - Allan Roth adlı fırıldak bir avukat.
Leiot Steinberg is an unlicensed Sorcerist!
Rayott Steinberg lisanssız bir büyücü!
But I'm unlicensed!
Benim lisansım yok ki.
He's selling flowers off an unlicensed pitch.
Çiçeği de ruhsatsız bir yerde satıyormuş.
Maybe you practice odontology Unlicensed?
Hayır. Pekala.
Unlicensed, most of them.
Bunların çoğu kaçaktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]