English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ U ] / Unload

Unload traducir turco

1,088 traducción paralela
When we help unload a truck, we get paid.
Yükü boşalttığımızda, bahşiş alırız.
Unload!
Yükünü boşalt!
Meanwhile, please check the aft compartment. See if there's anything else you can unload to lighten the ship.
Gemiyi hafifletmek için boşaltılabilecek başka bir şey var mı bir bak.
I got a whole train to unload.
Daha bütün trenin yükü var.
Hey, as soon as we unload this, I'll phone in the warehouse orders.
Bunu boşalttığımız gibi depo siparişleri için telefon edeceğim.
Unload those trucks!
Kamyonları boşaltın.
- He says unload.
Boşaltın diyor.
I ordered you to unload.
Boşaltmanızı emretmiştim.
- What if they unload on us?
- Ya tepemize çullanırlarsa?
We'll make our move at the depot when they unload the money from the train.
Tren garda durup parayı indirirlerken hamlemizi yapacağız.
Unload!
Boşaltın!
I want to control the number of cases before you unload!
Boşaltmadan önce sandıkların sayısını kontrol etmek istiyorum!
Please unload his belongings from the horse and go home
Lütfen herşeyini al ve... evine git
He could take his pick of the masterpieces, destroy the files... and unload the paintings through his boyfriend in Paris.
Sanat eserlerinin en güzidelerini alıp, dosyaları yok edebilir ve tabloları Paris'teki erkek arkadaşı aracıIığıyla elden çıkarabilirdi.
- Go unload the buggy.
- Arabadaki malları indir.
Come here and unload the goods.
Hey, erzağı boşaltın!
I give you 5 minutes to unload the supplies and clear the bridge.
Sana 5 dakika veriyorum, derhal köprüyü temizleyin.
All right, everybody packing'iron unload it.
Pekala, silahı olan herkes mermilerini boşaltsın.
Unload those crates!
Sepetleri boşalt!
As you have nothing better to do, perhaps you'll unload the other truck.
Bu akşam yapacak daha iyi bir işiniz olmadığına göre belki de diğer kamyonu boşaltmak istersiniz.
Unload on him.
Yüklen ne varsa.
Now, let's unload that wagon.
Şimdi gidip arabalara göz atalım.
Daddy, I think we should unload the wagon now.
Baba, bence vagonu hemen boşaltmalıyız.
Start to unload.
İndirmeye başlayın.
You unload that mule.
Sen katırın yükünü boşalt.
Well, Ingalls family as soon as you get done soaking'your feet, we got a wagon to unload.
Evet, Ingalls ailesi, ayaklarınızı suya sokmanızı bitirdikten sonra boşaltmamız gereken bir vagon dolusu eşya var.
He tried to unload the fake stones on me
Sahte taşları benim üzerime yıkmaya çalıştı.
Unload.
Yükü boşalt.
Another half-hour to unload the freight and the mail.
Yarım saat de yüklerin ve postaların boşaltılması için ver.
'I want you to get aboard the mother ship,'unload the fuel store, bring it back -'and install it in my tanks.'
Senden ana gemime binip, yakıt deposunu boşaltmanı, onu buraya geri getirip... tanklarıma boşaltmanı istiyorum.
No civilised country in Europe will let us unload that train, including the Swiss.
Hiçbir Avrupa ülkesi Bu yolcuları kendi topraklarında istemeyecektir. Kendini tarafsız gören İsviçre bile...
Good for you. Go on unload then, doc!
Arabayı boşaltın doktor.
- How soon can I unload?
- Yükü ne zaman boşaltabilirim?
Load your truck, here's your written order about where to unload.
Yükleyeceğin, boşaltacağın yer yazılı.
I can unload it all by myself if you want.
İstersen yükü ben tek başıma boşaltabilirim.
Come on, heave! ( CREAKING ) Unload, quickly!
Hadi, Kaldırın! Çabuk boşaltın.
Unload them!
Onları boşaltın!
I hope you've got some friends who'll help you unload that pile of junk.
Umarım bu döküntüyü indirmene yardım edecek arkadaşların vardır. Biliyorsun, sırtım kötü durumda.
I hope to purchase some of the cargo you'll unload tomorrow.
Yarın boşaltacağınız mallardan birazını almak istiyorum.
Can't you move over here and unload?
Şuraya gidip boşaltamaz mısınız?
You asked me to unload in this office.
Bu odada boşalmamı istedin.
You can unload.
Boşaltabilirsiniz.
Now, unload it all.
Şimdi, Her şeyi boşalt.
You guys unload the stuff.
Hadi cocuklar, esyalari indirelim.
Get on over there and help Jim unload your mama's stuff.
Oraya gidip, Jim'e annenizin eşyalarını çıkarmasına yardım edin.
Come on, unload those.
Hadi gidelim!
The coachmen unload their goods.
Arabacı mallarını boşaltır.
Petrenko, don't unload yet.
Petrenko, henüz boşaltmamışlar.
Unload your rifles.
Tüfekleri boşaltın.
Don't you wanna unload the car?
Arabayı boşaltmak istemiyor musun?
We've got to unload Jack.
Yükü boşaltmalıyız, Jack.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]