Unlock traducir turco
1,719 traducción paralela
I don't usually unlock my door to the sounds of panic but my neighbor 406 is insanely hot.
Genelde, panik sesleri geldiğinde kapımı pek açmam. Ama 406 numarada kalan komşum deli gibi çekiciydi.
Yes, now you unlock the door.
Evet, kapıyı açabilirsin.
Now unlock the door.
Şimdi kapıyı aç.
Can somebody unlock'em for me?
Artık beni birisi çözebilir mi?
"Well, don't ever unlock my door againi" Ppkkl
"Anladık. Bir daha da kapımı açma."
Unlock the doors and I'll go fix it.
Kapı kilitlerini aç, gidip tamir ederim.
Yeah, you've gotta unlock it.
Kilitlememem gerekirdi.
Now, the decoder will unlock their writings.
Ve sadece şifre çözücü onların yazıtlarını çözebilir.
Could you just unlock the fucking window, Tucker?
Tucker lanet olasıca canımı kapatır mısın?
Unlock the door, okay?
Kapılar açık, tamam mı?
So you would unlock the windows and watch them for a few days?
Demek pencere kilitlerini açıyor ve onları birkaç gün izliyordun?
What secrets does he unlock?
Bu hangi sırları kilitli tutuyor?
Only one key will unlock you.
Sadece bir anahtar kilidi açar.
Unlock me, please!
Beni serbest bırakın, lütfen.
So, once a pest learns to unlock the key and get into one kind of plant, and you've got that plant planted for miles around, it can open every single plant, okay?
Eğer bir haşere kilidi açıp bir bitkiye girmenin yolunu bulursa millerce bu bitkiden ektiğiniz için sırayla her birinin kilidini açabilir, tamam mı?
How did the dog unlock it?
Köpek nasıl burada olamaz?
Knocked off the pane To unlock the door.
Kapının kilidini açmak için camı kır.
You gotta distract Dion, unlock the guard gate let in Russell's crew. It'll be a piece of cake.
Dion'un dikkatini dağıtıp, kapının kilidini açıp Russell'ın ekibini içeri alacaksın.
- Would you be able to unlock the door?
- Kapının kilidini açabilir misin acaba?
Erica, unlock this door right now!
Hemen kapıyı aç!
Unlock the other cuff.
Diğer kelepçeyi çöz.
Unlock the garage door.
Garaj kapısını aç.
Unlock those, now.
Hemen çıkar onu.
Unlock it.
Bırak gitsin.
To unlock it, it had to be here.
Eğer onu yaklamak istiyorsanız, bu iş burada olmalı.
We haven't been able to unlock the data that's inside.
İçindeki bilgilere ulaşmaya başaramadık.
As I unlock each pod remotely, the light will go off.
Ben buradan tek tek bölmeleri açtıkça ışıkları sönecektir.
I'm pretty sure I can't even unlock it.
Kilidini bile açmayı beceremem.
Your card will unlock the files you're cleared to see.
Kartınız görmeye yetkili olduğunuz dosyaları çıkartacaktır.
How do you unlock it?
Tuş kilidi nasıl açılıyor?
Unlock the door, please.
Kapıyı kitleme, lütfen.
Unlock the doors
Kapıları açın.
Will you unlock the door, please?
Kapıyı açar mısın lütfen?
... We've also known for some time That the only way to unlock the ninth chevron
Bir süredir, dokuzuncu sembolü kilitlemenin tek yolunun güç sorununu çözmek olduğunu sanıyorduk.
- Unlock it, Si.
- Kapıları aç Si.
Unlock the damn cuffs.
Şu lanet kelepçeyi çöz.
I was trying to hide things because I was afraid someone would unlock all my secrets.
Birinin bütün sırlarımı ortaya çıkaracağından korktuğum için bir şeyleri gizleme eğilimindeydim.
Within that knowledge may be the master code to unlock the ship's core systems.
O bilginin içinde geminin sistemlerinin kilidini açacak ana şifre de bulunuyor olabilir.
It would help Darwin unlock some of the mysteries of the natural world.
Darwin'e, doğal dünyanın bazı sırlarının perdesini aralamakta yardımcı olacaktı.
At the dawn of the 1960s, as we started to unlock the secrets of the solar system, Darwin's dangerous idea was about to go far out.
Güneş sisteminin sırlarını aralamaya başladığımız 1960'ların şafağında, Darwin'in tehlikeli fikri uzak diyarlara gitmek üzereydi.
In time, his own work on the interconnectedness of nature would help unlock the secrets of these extraordinary places.
Zaman içinde ; doğanın birbirine bağlılığı üzerine yine kendi çalışmaları, bu olağanüstü yerlerin sır perdelerini açmaya yardımcı olacaktır.
Unlock it, Earl.
Aç kapıyı Earl.
Unlock it in two hours.
- İki saat sonra açarsınız.
Unlock it!
Anomaliyi açın.
Just unlock the anomaly.
Anomaliyi aç sadece.
Right, as soon as I get through, seal it again, and then unlock it in exactly an hour's time.
Pekala, anomaliden geçer geçmez, tekrar kapatır, tam bir saat sonra da, tekrar açarsın. Anladın mı?
Just give the key. Unlock me.
Anahtarı alıp çözün beni.
Just unlock me!
Çözün beni!
Just give me the key. Unlock me.
Anahtarı alıp çözün beni.
Indeed, this key may unlock it outright...
Hm.
Unlock the car and put our stuff in. And get that shit off!
Kapıları aç ve eşyalarımızı içine koy.