Unorganized traducir turco
26 traducción paralela
You are only unorganized, grab-asstic pieces of amphibian shit!
Siz düzensiz, bir boka yaramayan yaratıklarsınız!
The station's unorganized.
İstasyon çok düzensiz.
You unorganized grab-asstic gob of teleplasmic shit!
Aptalca bir teleplasma olayı yarattın!
Or unorganized?
Ya da dağınık?
I mean, it's boring, and it's unorganized, And i only read 30 pages of it anyway.
Sıkıcı, organize değil ve sadece 30 sayfasını okudum zaten.
I don't know what I was thinking, letting these books be all unorganized.
Ne akla hizmet bütün bu kitapları dağınık bırakmışım ki.
And a bit unorganized.
ve biraz düzensiz.
It wouldn't be Sookie's folder if it wasn't a little unorganized.
Biraz dağınık olmasa Sookie'nin dosyası olmazdı.
So unorganized and ill prepared for a journey.
Yolculuğa çok başıboş ve yarım yamalak hazırlanmak.
Mom was just so incredibly unorganized.
Annem hiç de düzenli değilmiş.
Unorganized, poorly armed, no military training.
Dağınık, berbat silahlara sahip ve askeri eğitim almamış.
Inefficient, unorganized, desperate for leadership.
Verimsiz, dağınık ve tehlikeliydiler.
It seems like a distraction from talking about your feelings about her, but okay, let's start by looking at how you're conducting her therapy, which seems to me impulsive, unorganized, and, if I'm honest, very problematic.
Bana öyle geliyor ki onun hakkinda düsüncelerini ele vermemek için konuyu dagitiyorsun ama tamam, haydi onu terapisini nasil idare ettigin hakkinda konusalim bana organize edilmemis, tahrik edici ve hatta dürüst olursam çok fazla problemli geliyor.
But their old captain, Paul Watson, was an unorganized, incompetent media whore who thought lying to everyone was okay as long as it served his cause.
Ancak eski kaptan Paul Watson organize olmayan, beceriksiz bir medya sürtüğüydü ki amacına uygun hareket ettiği sürece insanlara yalan söylemekten çekinmiyordu!
The whole truth is... that if the Jewish people had really been unorganized and leaderless, there would have been chaos and plenty of misery, but the total number of victims would hardly have been... between four and a half and six million people. "
Asıl gerçek ise eğer Yahudiler önceden örgütlenmemiş ve lidersiz olsalardı ortama kaos ve ızdırap hâkim olacaktı. Ama kurbanların toplam sayısı dört buçuk ile altı milyon arasında olmayacaktı. "
How come they're so unorganized?
Nasıl olurda böyle düzensiz olabiliyorlar?
Dale, we don't want our defense to seem unorganized.
Dale, savunmamızın organize olmamış gibi görünmesini istemiyorum.
They were here, and then you cleaned up, and then things got unorganized.
Peçeteler buradaydı ve sen etrafı temizledin ve her şey düzensiz oldu.
I really unorganized my sweatshirt drawers.
Kazaklarımın olduğu çekmeceyi dağıtman çok hoşuma gitti. Öyle mi?
It was almost unorganized for a minute.
Bir dakika içinde ölecektik neredeyse.
Nervous, discombobulated, unorganized.
Gergin, sinirli, organize olmamış görünüyor.
It hurts us, it makes us look unorganized.
bize zarar verir, bizi plansiz gosterir.
Or being unorganized?
- Ya da organize olamamak gibi mi?
But these men are untrained. They're unorganized.
Ama bu askerler eğitimsiz, düzensiz.
Across the city, hundreds of unorganized gangs terrorize entire blocks in a chaotic turf war.
Şehir genelinde yüzlerce düzensiz çete bölge savaşında tüm bloklara terör estirdi.
It's a little unorganized.
Biraz dağınık.