Unspecified traducir turco
76 traducción paralela
You will select 12 prisoners sentenced to death... or long-term imprisonment for murder, rape, robbery or other violent crimes. Train these prisoners in as much of the behind-the-lines operations... as they can absorb in a brief but unspecified time.
Cinayet, tecavüz gibi suçlardan kısa bir süre eğitim vereceksin.
Mr. Mattei, last night I wanted to accuse you of spending, very poorly an unspecified amount of state money.
Bay Mattei, dün gece sizi miktarı belirtilmemiş çok az bir devlet parasını harcamakla itham etmek istedim.
In my false belief I pursued scanty evidence and related it to an unspecified person.
Yanlış inancımda, küçük bir kanıtın peşine düştüm ve bu kanıtı belirsiz bir kişiyle ilişkilendirdim.
Unspecified status.
Sıfat belirtilmedi.
The Needle was made a captain and sent to Berlin for unspecified duties.
İĞNE yüzbaşı oldu ve belirlenmemiş görev için Berlin'e yolladı.
I despise the spontaneous, unmeditated, unspecified.
Düşünmeden, tasarlanmadan ve belirlenmeden yapılanı hakir görürüm.
Unspecified animal bite adjacent bullet wound upper left shoulder.
Sol omuzdaki kurşun yarasının yanında tanımlanamayan bir hayvan ısırığı var.
This fragrance caused the Villista chief... to seek out something unknown... at an unspecified place.
Bu güzel koku Villista şefinin... bilinmeyen bir yerde... bilinmeyen bir şeyi, öğrenmeye çalışmasına neden oldu.
They found traces of an unspecified alkaloid substance in her blood, possibly an opiate,..... and a dangerously large quantity of something called scopolamine.
Kanında, ayrıntıları belirtilmemiş bir alkaloidin izine rastlamışlar. Muhtemelen uyku hapıdır. Ve tehlikeli miktarda, skopolamin denen bir şey bulmuşlar.
Suspect Ritchie heading for unspecified port. Over.
Şüpheli Ritchie bilinmeyen bir limana gidiyor.
The father unspecified.
Baba belirtilmemiş.
Look, the permit that I have says that I could run an unspecified entertainment business, which is what I'm doing.
Bak, bendeki izin belgesi özellikle belirlenmemiş tarzda eğlence mekanı işletebileceğimi söylüyor, ki bende aynen bunu yapıyorum.
We can not afford any unspecified casualties.
Ölümlere mazeretsiz izin veremeyiz.
There won't be any unspecified ones.
Bunu plansız yapmayacağım.
She was and remains the only surviving victim of an unspecified medical experiment that killed seven doctors with violent and unexplained burning.
Tanımlanamayan bir tıbbi deneyden tek sağ kalan oydu. Olayda nedeni belirsiz yanıklardan dolayı tam 7 doktor öldü.
Second degree unspecified soiling, zones B through K.
B alanından K alanına kadar ikinci derece tanımlanamayan çökelim mevcut.
The fake Fendi ended up costing 150 for the bag, 2,000 in stolen credit cards, and unspecified costs to samantha's ego.
Sahte Fendi Samantha'ya çanta için 150 dolara, çalınan kredi kartları cezaları için 2000 dolara ve egosunun zedelenmesine mal olmuştu.
According to a Secret Service spokesman, Salt appeared to be irrational and resisted arrest, shouting unspecified grievances against the U.S. Government and demanding to speak with the president.
Gizli Servis sözcüsünün verdiği bilgiye göre Salt dengesiz davranışlar dergiledi ve tutuklanmaya direnirken ABD hükümeti aleyhinde sözler söyledi.
Wanted to get word to the president, unspecified grievances.
Başkana bir şey söylemek istemiş. Kimsenin bilmediği bir şey.
Everyone's assigned an unspecified allotment of souls to collect.
Herkesin belli bir sayıda ruh tahsis etmesi gerekmektedir.
Yeah, here's one made out to an unspecified Dr. Aaron Morrison.
Evet. Açıkça belirtilmemiş ama Dr. Aaron Morrison için bir tane var.
All we do, is to say that there's an unspecified threat...
Yapacağımız tek şey tanımsız bir tehdit bulunduğunu...
We have approximately four to seven heavily armed men holding an unspecified number of customers and employees hostage.
Dört ile yedi arasında silahlı adamımız, sayısı bilinmeyen müşteri ve çalışan rehinelerimiz var.
Many people in the city have been apprehended for unspecified violations, to be sent to the island to increase the population there.
Bir sürü insan belirsiz ihlallerle tutuklanıp oradaki nüfusu arttırmak için adaya yollandı.
Yeah, well, I'm assuming it's like a code word for something he's about to sell to an unspecified buyer, for $ 850 million, by the way.
Sanırım, kimliği belirsiz bir alıcıya... 850 milyon dolara satmak üzere olduğu bir şeyin kod adı.
... in the transfer of bombs to Al-Qaeda. An unspecified number of inmates have been killed.
Kimliği belirsiz bir grup mahkum öldürüldü.
Homeland security just reported a bomb threat for an unspecified urban area.
İç güvenlik servisi az önce bilinmeyen bir şehire yönelik bomba ihbarı olduğunu bildirdi.
Threats like this, with an unspecified location will just cause tremendous panic.
Bu gibi belirsiz yerlere yapılan tehditler yalnızca çok büyük panik yaratır.
Now adding further intrigue to the Brockett case is Justice Elizabeth Mallray's decision to recuse herself, citing an unspecified personal bias.
Brockett'in düştüğü durum karşısında Yargıç Elizabeth Mallray verdiği kararı kendine has yöntemleriyle tekrar gözden geçirecek.
Unspecified fever at 35.
Sebebi bilinemeyen ateş ve 35 yaşında.
Let's face the facts about me and you a love unspecified.
# Gerçekleri kabullenelim, aramızda... # #... adı konulmamış bir aşk var. #
Further action of an unspecified nature is being considered to deal with a continuing Soviet missile buildup in Cuba.
Sovyetlerin Küba'ya yaptığı füze takviyesinin devam etmesi üzerine... henüz ne olduğu belirtilmeyen karşı manevralar yapılması göz önünde bulundurulmaktadır.
There's still this strangely unspecified holdup with our visas.
Halen vizelerimiz için garip şekilde tanımsız bir bekletme var.
One long rock -'n'- roll bacchanalia where the music never ends, the groupies never get older, your dick never shrivels up and falls off from some unspecified venereal disease.
Müziğin hiç susmadığı, groupielerin hiç yaşlanmadığı, sikinin hiç buruşmadığı ve belirsiz bir zührevi hastalıktan bozulmadığı uzun bir rock'n'roll içki âlemi.
Reapers are assigned an unspecified allotment of souls to collect.
Ölüm meleklerinin toplayacağı belli miktarda ruh sayısı vardır.
Cult leader James Sparrow is wanted by federal authorities on unspecified charges.
Tarikat lideri James Sparrow, Federaller tarafından çeşitli suçlamalarla aranıyordu.
Seems a flimsy reason - unspecified carnage.
Kötü bir neden gibi duruyor, katliammış.
'So far, the only unspecified carnage'we had witnessed was what Big John had left in the coach toilet.
Şu ana kadar şahit olduğumuz tek katliam Koca John'un otobüs tuvaletine bıraktığı şeydi.
- Unspecified.
- Belirtilmedi.
And the material so described is dangerous to some unspecified, susceptible reader.
Ve malzemeler, tehlikeli olarak tanımlanmış kim tarafından bazı tanımsız ve şıpsevdi okur tarafından.
- Bret Stiles- - threatening unspecified trouble if we ran it.
Araştırmaya devam edersek başımıza açıklanamayan olaylar gelebilirmiş.
Ellen : Beats of unspecified origin.
Seslerin kaynağı belirlenemedi.
A surveillance warrant on an unspecified subject on American soil- - if this were a standard request, you'd go through standard procedure, Saul.
Amerika'da kimliği açıklanmayan bir kişi için gözetleme emri. Eğer bu normal bir istek olsaydı standart prosedürü izlerdin, Saul.
I don't mind waiting 20 minutes for an unspecified meeting with my boss.
Patronumla, ne hakkında olduğu belli olmayan bir görüşme için 20 dakika bekleyebilirim, sorun değil.
Actually, I tried to trade them to a hooker for unspecified favors. But it turns out she doesn't accept zinc.
Aslında, bir fahişeye hizmetleri karşılığında vermeye çalıştım ama görünüşe göre çinkoyu kabul etmiyormuş.
On board were two witnesses bound for an unspecified hearing in Washington, D.C.
Uçakta Washington'da belirtilmeyen bir duruşmada ifade verecek 2 tanık vardı.
$ 10 million in unspecified RD.
On milyon dolarlık belirtilmemiş ARGE.
And finally, in society news, Amanda Clarke, daughter of terrorist David Clarke and a recent addition to Victoria Grayson's family fold, has been rushed to Suffolk Memorial with serious but unspecified injuries.
Son olarak ise terörist David Clarke'ın kızı ve Victoria Grayson'ın ailesine yeni kabul edilen Amanda Clarke'ın Suffolk Memorial Hastanesi'ne kaldırıldığı haberini aldık.
It's just, I come over for a coffee, and now I feel I'm somewhat on trial for an unspecified crime.
Kahve için buraya geliyorum ve şimdi kendimi çözülmemiş bir suçun faili gibi hissediyorum.
18 minutes out, the pilot reported an unspecified emergency, turned the plane around, - and after that, radio silence.
Kalkıştan 18 dakika sonra pilot belirsiz bir acil durum bildirip uçağı geri döndürdü ardından telsiz sustu.
There's been numerous unspecified payments to a company called Multinational Builders'Corporation.
"Çok Uluslu İnşaatçılar" şirketine bir sürü belirsiz ödemeler yapılmış.