English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ U ] / Up next

Up next traducir turco

6,724 traducción paralela
Little more of a heads up next time.
Gelecek sefere biraz daha erken uyar.
I was thinking about coming up next week, getting a horse for Jessie, some cattle for the ranch.
Gelecek hafta gelip, Jessie için bir at, çiftlik için de birkaç sığır almayı düşünüyorum.
We get this son-of-a-bitch when he pops up next.
Bu orospu çocuğunu bir sonraki işinde yakalayacağız.
Clamp it, before you end up next to him!
Kelepçele sende onun yanında olmak istemiyorsan.
I wanted to wake up next to him forever.
Sonsuza dek, onun yanında uyanmayı arzuluyordum.
I've got a big job coming up next week.
Haftaya büyük bir işim var.
I don't wanna wake up next month.
Bir ay sonra uyanmak istemiyorum.
Whatever he's cooking up next is right in there.
Bir dahaki sefere her ne tezgahlıyorsa tam orada işte.
And coming up next, Das Sound Machine.
- Şimdi çıkanlar, Das Sound Machine.
It's the Knicks and the Nets, coming up next.
Az sonra Knick ve Nets karşı karşıya.
I want a body pressed up next to me so that I know that I'm really here.
Bedenime birisinin öyle bir basmasını istiyorum ki burada olduğumu bileyim.
Spencer I've waited like three years to wake up next to you and eat breakfast with you in our place.
Spencer. Kendi evimizde senin yanında uyanıp birlikte kahvaltı etmek için üç yıl bekledim.
It's like, one moment, they're together and the next moment, they're broken up.
Bir birleşiyorlar, bir ayrılıyorlar sanki.
Oh, no, Danny, you look perfectly normal standing next to a coked-up teenager who can't keep her nipples covered for more than five minutes.
"Hayır Danny, dağınık ve memeleri 5 dakikadan fazla kapalı kalmayan bir gencin yanında tamamen normal duruyorsun."
Next thing you know, he's shooting you up with some stuff that makes you throw up.
Bir bakmışsın seni kusturacak şeyler enjekte etmiş.
It's set up for next week.
Önümüzdeki haftaya ayarlandı.
Robby, next time give me a goddamn heads up.
- Robby bir dahaki sefere bana haber ver.
And next up is...
Ve az sonra -
Max's mom plays Nancy, this sort of shy girl-next-door who gives up her butterfly to some dumb jock, and Billy Murphy comes along and chops her ass up on a waterbed.
Max'in annesi Nancy'yi canlandırıyor. Gazozunu embesil bir sporcuya açtıran utangaç, sıradan bir kız. Sonra da Billy Murphy çıkıp kızı su yatağında deşiyor tabii.
Tom threw up in the bathroom and I I spent the next half hour filling the dishwasher.
Tom, banyo da kustu.ve ben bütün paramı harcadığım için, yarım saatlikti. Fantazim ancak bu kadarlık,
Hey, mate, next time you decide to pick up Jarrah early... you give us a heads-up?
Dostum, bir dahakine Jarray'i erken alacaksan bize de haber ver. - Tamam.
But I was thinking that I'd like to bring you up to my area, next to Becky. I know you can handle more work.
fakay düşünüyorum ki seni benim bölümüme almak istiyorum Becky'nin yanına senin daha fazla işi yapabileceğini biliyorum.
He is not out of the woods yet, either. so he can cough up for next year, too.
Henüz düzlüğe çıkamadığı için önümüzdeki yılın ödemesini de yapacak.
Now that is where I'd like to be buried, cuddled up in my grave, next to Jayne Mansfield and watching scary movies together.
Gömülmek istediğim yer orası. Jane Mansfield'ın yanına kıvrılıp birlikte korku filmi izlemek istiyorum.
- Please give Fred a warm round of applause. I gotta lace up the next reel.
Sonraki bobini hazırlamalıyım.
What if, next time aliens roll up to the club, and they will, they couldn't get past the bouncer?
Ya uzaylılar yine Dünya'ya gelse, ki gelecekler ama güvenliği geçemeseler?
- The Austrian Ministry of Culture... will set up a committee to review each case individually, but you need to fill out an application for them to consider you claim by the end of next month...
- Evet, pek sonra? Avusturya Kültür Bakanı her davayı inceleyecek bir komite oluşturdu. Başvuru için önümüzdeki ayın sonuna kadar form doldurmalısınız.
This is wild, man. Hey, Mike! Next one's up and ready.
Diğer kasedi hazırladım.
Steven and I are gonna meet up with him in Cannes next week to go over the budget.
Bütçe görüşmesi için Steven'la birlikte Cannes'a gidip görüşeceğiz.
You might as well line a bunch of chancers up on the stage, let the public decide who's gonna be the next number one.
Bir avuç rastgele adamı sahneye çıkarıp birinciyi halka seçtirebilirsin.
Look, it's buried in the meadow just up the trail, next to a big ol'pine tree.
Hemen yolun başındaki çayırda büyük bir çam ağacının yanında gömülü.
- Next up, Boyko
- Sıradaki müsabaka, Boyko
- When's your next check-up?
- Bir sonraki kontrol ne zaman?
Next thing you know, your dick ends up all over the internet.
Bir bakmışsın, yarrağın internette geziyor.
Blake's managed to get to Hook get into her bedroom ..and the next check-up the doctors found out ..she'd got heroin in her blood again.
Blake bir şekilde Hook'u onun odasına sokabildi bir sonraki kontrolde doktorlar kanında eroin buldu.
I don't know, maybe if we up the dosage next time...
Bilmiyorum, bir dahaki sefere dozajı artırırsak...
One second everything is fine, the next I wake up on the floor.
Her şey yolundaydı ama sonra bir anda kendimi yerde uyanırken buldum.
Next up, Queen Conga coming to the rescue in her backpack day look.
Sırada, Kraliçe Conga ateşli görünüşüyle sizi kurtarmaya geldi.
I see you've put your Sheridan up in next week's sale.
Sheridan'ını gelecek haftaki satışa koymuşsun.
I'll just stay here and I'll think about what we can get up to next.
Ben de burada oturup, bundan sonra ne yapacağımızı düşüneceğim.
I'll just go in there and think about what we can get up to next.
Ben de lavaboya gidip, bundan sonra ne yapacağımızı düşüneceğim.
What do you want to get up to next?
Bundan sonra ne yapmak istiyorsun bakalım?
Because I know what I wanna get up to next.
Çünkü ben bundan sonra yapmak istediğim şeyi çok iyi biliyorum.
He also suited up the next day and went three for five, so you're gonna have to do that.
Ertesi gün de formasını giyip, atış yapmaya çıktı. Yani siz de bunu yapmalısınız.
Look, look, look - we need to come up with some sort of metric here, some way to decide who deserves to live to the next round.
- Bakın. Burada matematiksel bir şeyle başa çıkmak zorundayız. Bir sonraki rauntta kimin yaşamayı hak ettiğine karar vereceğiz.
We were afraid if we didn't hire his daughter, we were gonna wind up buried in a landfill next to Dustin Hoffman.
Biz onun kızını işe olmasaydı biz korktuk Biz bir depolama gömülü olacak rüzgar vardı. - Bir sonraki Hoffman'ın Dustin için.
Next morning I wake up with hangover.
Ertesi sabah akşamdan kalma uyandım.
Uh, you know what? What I'll do is, I'll check up on him next week.
Hatta onu haftaya kontrol edeceğim.
next... phase it up, you know?
Sonraki aşamaya geçelim olur mu?
The next morning, I go to get the poster, and pin it up in the next town.
Ertesi sabah ilanı indirmeye gittim gittiğimiz bir sonraki kasabaya asacaktım.
We'll just spend the next day and a half splitting up Lorenzo's stuff.
Önümüzdeki bir buçuk günü Lorenzo'nun eşyalarını ayırarak geçireceğiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]