Upton traducir turco
177 traducción paralela
A place called Upton.
Upton denen bir yerde.
- We were married in Upton.
- Upton'da evlendik.
Say, Upton, have you got a free dance for Miss de la Madriaga?
Upton, Bayan Madriaga'yla dans etsene.
If you want satisfaction, Mr. Upton, I'm at your disposal.
Bir derdiniz varsa, hallederim.
You'll apologise to Mr. Upton and this entire company.
Bay Upton'dan özür dileyeceksin.
Well then, in case any prying eyes should offend you, I will walk ahead and escort you as far as Up... Upton.
O halde ne olur ne olmaz bir ırz düşmanı size saldırmasın diye Upton'a kadar size eşlik edeceğim.
So Tom and Mrs Waters - for so the lady was called - set out on the road to Upton,
Tom ve Bayan Waters - adı buymuş - Upton'a doğru yola koyuldular.
I found your pocket book at Upton and came to ask if I might return it.
Upton'da cüzdanını buldum ve onu sana vermek için geldim.
Nor I yours, but I remember your face from the inn at Upton.
Ben de sizinkini ama yüzünüzü Upton'daki pansiyondan hatırlıyorum.
- Upton...
- Upton...
But I met the man who wounded Mr Fitzpatrick, at Upton.
Ama ben o adamı Upton'dan tanıyorum zaten.
Johnny Upton, modelling number eight.
Johnny Upton sunuyor.
Helped by Upton Sinclair, the American writer... we decided to shoot a film about Mexico.
Amerikalı yazar, Upton Sinclair önerisiyle Meksika hakkında kısa bir film yapmaya karar verdik.
Richard Upton Pickman is one of the greatest artists of this century.
Richard Upton Pickman bu yüzyılın en muhteşem sanatçılarından biridir.
Linda Lomaz, Lisa Masters, and Lorraine McCarthy and Betty Case and Irene Martin and Amelia Nugent,
Eleanor Hughes, ve Wilma Lomax, ve Lisa Masters. ve Lorraine McCarthy, ve Betty Case, ve Irene Martin, ve Amelie Nugent ve Elizabeth Phelps, ve Lucille Upton ve Esther Voght'u da boğdum.
Mrs Cook, a Bed and Breakfast in Upton.
Upton'da bir yatak ve kahvaltı, Bayan Cook.
( laughs ) Upton Bell, you shut up your ignorant mouth!
Upton Bell, kapat o cahil ağzını!
Sonny...
Upton...
Upton... there's nothing you can do here.
Burada yapabileceğiniz bir şey yok.
Okay, Upton, that's enough!
Tamam, Upton, yeter!
- Upton Bell?
- Upton Bell? - Evet, efendim.
( laughs ) Upton Bell, you shut up your ignorant mouth!
Upton Bell, kapa şu çeneni.
Upton... there's nothing you can do here.
Sonny, Upton yapabileceğiniz bir şey yok.
Okay, Upton, that's enough!
Tamam Upton, yeter.
- Upton Bell? - Yes, sir.
- Evet efendim.
After your shift, go to Pathology and practice procedures with Dr. Upton.
Nöbetin bitince, Sayrıkbilim'e gidip... ... Dr. Upton'dan işlemleri öğrenmeni istiyorum.
That would be, um, leo, julian, Willis and, i assume, Manny upton.
BANA LUCY DE - Müşteri değilseniz olmaz.
I dined with the governor to discuss killer fog and was home for the 10 : 00 feeding.
Herhalde Leo, Julian, Willis ve Manny Upton'dır. Polis sizi ararsa konuşmayacağınıza dair söz veriyor musunuz? Evet.
Manual upton, the editor ofdistaff magazine, discovered dick Valdon and published his first stories.
Merak ediyorsan... Sus!
In my house, a guest is a guest, stranger or not.
Manual Upton, Kadın Dergisi Editörü.
Upton was the only one who refused.
Ben ikna oldum. Rüşvet aldım. Kim olursa olsun, isimsiz mektup gönderilmesine karşıyım.
But, when they were together, you could still see it.
Evet, Manny Upton'ı Dick'in hikâyelerini almaya razı edince. Manny onu kurgu editörü yaptı.
Mr. Upton might need some persuading but he is essential. And mr.
Benim burada olacağımı söylemeden yarın gelmelerini sağlar mısınız?
Cramer, it would be good to have him here.
Bay Upton'ın ikna edilmesi zor olabilir ama mutlaka gelmeli.
Upton if carol mardus told him who helped dispose of the baby.
Bay Haft'la halanızın işini hiç tartıştınız mı? Çünkü geçen Ocak'ta arayıp onun hâlâ bebek alıp almadığını sordu. Tartışmış olmalıyım.
Mrs. Valdon, you have indulged me... ( Archie ) Wolfe saw that cramer was about to blow his top so he told lucy to go upstairs and barricade herself inside her tower.
Bay Cramer. Bay Upton'a, Carol Mardus'un ona bebekten kurtulmasına kimin yardım ettiğini söylemiş mi diye sorun. Onun patronuydu.
Do you remember that time at Upton...
Upton'ı hatırlıyor musun...
That time at Upton Park, he let it off on the tube!
Upton Park'ta o bir tüpün içine olmuştu.
You know, more than 100 years ago, Upton Sinclair wrote this.
100 sene önce, Upton Sinclair şunu yazmıştı :
Well, listen, I really have to get back to upton.
Bakın gerçekten Upton'a dönmem gerekiyor.
Emily Upton.
Emily Upton.
Paul Chambers, Chris Braxton, Walter Upton... any one of those guys fits the profile.
Paul Chambers, Chris Braxton, Walter Uptown. - Bu kişilerin hepsi, profile uyar.
there was a beef trust that wielded enormous power.
Upton Sinclair Jungle adlı kitabında inanılmaz bir gücü elinde bulunduran bir "et kartelini" anlatıyordu..
I have a position waiting for me at Hager, Danes and Upton when I get my law degree.
Hukuk diplomamı aldığımda Hager, Danes ve Upton'da beni bekleyen bir iş bile var.
# We're the North Bank Upton Park!
¶ Biz Kuzey Kıyısı Upton Parklıyız!
Upton Park was known as the academy of football.
Upton Park futbol akademisi olarak tanınırdı.
Also known as Upton Park.
Upton Park olarak da bilinir.
Walter, you and i are gonna go to the upton hotel.
Walter, seninle Upton Otel'e gideceğiz.
Elizabeth Phelps and Lucille Upton and Esther Vaughan. Well, I did.
Evet, bu kadar.
But when she got Manny upton to take dick's stories,
Listende adı yoktu.
100 years ago when Upton Sinclair wrote "The Jungle"
100 yıl önce