Urinal traducir turco
278 traducción paralela
What do you normally do in a urinal?
Pisuarda otururken ne yaparsın?
Bullshit... I've heard of suicides in trains, in wells, planes and catacombs, but never in a urinal...
Saçma... duyduğuma göre ölüm duygusu trenlerde, kuyu diplerinde, uçaklarda ve mezarlıklarda düşünülürmüş, pisuarlarda değil.
That way I can be relaxing over here the customers can use the urinal.
Böylece orası benim dinlenme mekanım olur.
Better the blind man who pisses out the window... than the joker who told him it was a urinal.
Pencereden dışarı işeyen kör bir adam, ona işediği yerin hela olduğunu söyleyen soytarıdan evladır.
Because you smell like a boiler room urinal and Felix is the only one who doesn't mind.
Pisuvar gibi kokuyorsun ve aramızda bundan rahatsız olmayacak tek kişi Felix.
This is a miniature for demonstration, but you can rig this up to any full-size urinal.
Gösteri için ufak bir pisuar var, ama bunu her pisuara takabilirsiniz.
And the men go in there and stand right up in the urinal... like they hiding'their shit or somethin'.
İçine girip ayakta dururlar. Bir şey saklıyormuş gibi dikilirler.
The only other place you find a puck is in the urinal to control the smell in the bathroom all right?
Bir de kokuyu bastırsın diye klozete koyulan pak var o kadar.
And as far as I'm concerned any game where the main object is something that came out of a urinal is definitely not a sport.
Bana kalırsa herhangi bir oyunun asıl nesnesi klozetten çıkıyorsa o şey spor olamaz.
Introduce Mr. Thick Dick to Mr. Urinal Cake.
Aygır gibi işeyeceğim.
This place has a sign over the urinal that says "Don't eat the big, white mint."
Burada pisuvarın üzerinde diyor ki : "Fazla nane şekeri yeme"
You're taking a leak in some filthy public urinal, and the man in the next stall leans across and asks you about God, or Kafka, or freedom versus responsibility.
Pis bir halk tuvaletine çiş yaparken yanında pisuvara işeyen adamla Tanrıyı veya Kafka'yı mı konuşacaksın ya da özgürlüğe karşı sorumluluğu.
- And isn't it more fun using the urinal?
- Ve pisuvarı kullanmak eğlenceli, değil mi?
I've seen more cocks than a Vespasian urinal.
Vespasian'ın pisuvarlarından daha çok sik gördüm!
Urinal cakes, maybe?
Pisuar temizleyicileri?
Like a midget at a urinal, I would have to stay on my toes.
Bir pisuvar önündeki cüce gibi parmak uçlarımın üzerinde durmam gerekti.
It's like a urinal with windows.
Orası pencereli bir pisuvar sanki.
We discussed the pros and cons of the single urinal versus the trough.
Yalağa karşı tek bir pisuvar kullanılmasının avantajlarını ve dezavantajlarını tartıştık.
The other place I wanna be 6 feet away is a urinal.
180 cm uzakta olmak istediğim diğer bir yer ise pisuar.
Urinal-fresh.
Pisuar kokusu.
Now at that exact moment, when Larry ejaculated in your mouth, did you feel as though somehow you were being transformed... into some kind of a human urinal?
İşte tam Larry senin ağzına boşaldığı zaman yine bir şekilde bir çeşit çiş kapına....... dönüştüğünü hissediyor muydun?
I felt like I had been transformed into a human urinal.
Kendimi bir çiş kabına dönüşmüşüm gibi hissettim.
King Urinal!
Pisuar Kralı!
You smell like the urinal in a Portuguese cathouse.
Bir Portekiz kerhanesindeki pisuvar gibi kokuyorsun.
Frank, this skavooch says he would only pick change out of a urinal... if it was more than $ 1.
Frank, bu herif diyor ki, "Eğer 1 dollardan fazla olsaydı.. pisuarı değiştirirdim".
I snuck up behind him at the urinal, tried to see if he could hear me.
Pisuvarda arkasına yanaştım ve beni duyabiliyor mu anlamaya çalıştım.
Actually, you're standing at the urinal at the museum and look who's here.
Müzenin tuvaletindesiniz, bakın kim var.
At the movies last night, I went to the bathroom and I unbuckled wildly and the buckle kind of banged against the side of the urinal so that's it.
Dün gece sinemada, tuvalete gittim ve kemeri sertçe açtım ve toka bir şekilde pisuvarın kenarına çarptı olan bu işte.
Does it look like a urinal?
Peki ya pisuar?
You can't even reach the urinal yet.
Sen daha çocuksun. Daha pisuara bile yetmiyor boyun.
Yes, your use of mosaic in the urinal trough was reminiscent of our mural in the Hancock Building.
Evet, pisuardaki mozaik uygulamalarınız bize Hancock binasında yaptığımız panoyu hatırlattı.
$ 6.00 for a urinal cake.
Evet. Pisuar kokusunun tanesi altı dolar.
When you threw my keys in the urinal.
Anahtarlarımı pisuvara atmıştın.
I'd walk into urinal and heads would turn.
Pisuvara geçerdim, tüm gözler bana dönerdi.
Well, you - [Gasps] A urinal cake!
İyi de - Pisuar koku gidericisi!
Hey, that was Kyle that went number two in the urinal.
Pisuvara sıçan Kyle'dı!
How can I reach the urinal?
Nasıl pisuar ulaşabilir?
What is a urinal?
Bir pisuar nedir?
- Hey-hey! Sorry, folks. Had to pay a visit to the urinal fairy.
Özür dilerim, tuvalet perisine kısaca uğramam gerekti.
I gotta show a urinal cake who's boss.
Bir pisuar kokusuna patron kimmiş göstermem lazım.
I also replace the urinal cakes.
Tuvalete koku gidericileri de koyarım.
- Get this guy a urinal.
- Bu adama bir lazımlık bul Frank.
I'm washing my hands, the kid is at the urinal.
Ellerimi yıkıyordum, çocuk tuvaletteydi.
I WAS STANDING THERE WITH MY DICK OUT, WHEN THIS GUY AT THE URINAL NEXT TO ME STARTED CRUISING ME.
Yanımdaki pisuvardaki herif beni süzmeye başladığında penisim dışarda orada dikiliyordum.
Now help me nail up this urinal.
Şu pisuarı çivilememe yardım et.
Urinal cake eroding.
Üre aşındırıyor! Aşındırıyor!
I'll just use the urinal.
Ben bu pisuarı kullanacağım.
AND THEN I DROPPED IT IN THE URINAL,
Sonra pisuvara düşürdüm.
Let me ask you this... can we get the splash guards in the urinal now?
Şunu sorayım o zaman şimdi pisuvarlara sıçrama koruması koyabilir miyiz?
There's another urinal.
Bir pisuar daha var.
Yeah, well it's not quite the same. You know, I've lived and worked in this pub for three years and not once have I had to clear up sick or fish dog-ends out of the urinal.
Üç yıldır burada yaşıyor ve bu barda çalışıyorum bir kere bile başıma kötü bir şey gelmedi tuvaletten kusmuk bile temizlemedim.