Usable traducir turco
268 traducción paralela
Abandoning usable workers'homes, which stay empty the miners must stay in ruined barracks like those of the Fonds du Roi Albert.
Boş kalan kullanışlı işçi lojmanları terk edilince madenciler, "Kral Albert Fonu" gibi, hasarlı barakalarda kalmak zorunda kaldılar
It's still there, and the latest aerial reconnaissance tells us it's still usable.
Alan hala orada ve son keşif uçağının bildirdiğine göre kullanılabilir durumda.
This seems usable, right?
Kullanılabilir gibi görünüyor, değil mi?
But it's still usable.
Ama bu hâlâ kullanılabilir.
Still usable.
Hâlâ kullanılabilir.
He / it doesn't want partout for himself it make usable.
Nimetlerden yararlanmak istemezsiniz.
Sell this stuff to a dealer, except for the usable things
Bunları bir tüccara sat. Kullanışlı olanlar hariç tabii.
Did you hear anything usable for your newspaper story?
Makaleniz için işe yarar bir şeyler duydunuz mu?
As instructed by the boss, knocking the walls down until 8pm selecting usable materials until 11pm. To bed at midnight.
Patronun söylediği gibi, akşam 8'den gece yarısı 11'de yatana kadar, seçilen kullanışlı malzemelerle duvarları yıkıyorduk.
Still usable. Amazing.
Sanırım hiç paslanmamış.
That's a usable attic.
Kullanışı bir çatı katı var.
When was the last time you've seen a usable attic in California?
California'da en son ne zaman kullanışlı bir çatı katı gördün?
That's a usable attic.
Bu gayet güzel.
You've lived a first-rate life, and I find it eminently usable.
Birinci sınıf bir hayat yaşadın ve bunu mevki olarak kullanışlı buldum.
There's only the one bedroom that's usable, you know.
Kullanılabilir tek bir yatak odası var.
The transporter isn't usable.
Taşıyıcı kullanılabilir değil.
No usable prints, no forceable entry, nothing missing.
Zorlama yok. Çalınan bir şey yok.
See if there's anything usable.
İşimize yarayan bir şey var mı, bak bakalım.
The visor scans the spectrum from one hertz to 100,000 terahertz, converts it to usable frequencies and transmits that to my brain.
Vizor, elektromanyetik tayfı 1 hertz 100,000 terahertz arasında tarıyor, kullanılabilir frekanslara çevirip, beynime iletiyor.
To capture stellar gases and convert them into usable fuel.
Yıldız gazlarını yakalamak ve onları kullanılabilir yakıta dönüştürmek.
I thought what I sold them was not usable.
Onlara sattığım şeyin kullanıImaz olduğunu düşünüyordum?
Dad says there are 24 usable hours in every day.
Babam günde kullanışlı 24 saat olduğunu söyler.
At least two of those designs must be usable.
Bak Loohman, sekiz tasarım var, en azından ikisinin işe yaraması gerekmiyor mu?
Earthgov's been expanding their underground facilities blasting to open up more usable areas.
Dünya hükümeti yerin altındaki binalarını genişletiyor. Kullanılabilir alanlar açmak için patlatıyor.
But there is nothing usable on Babylon 5.
Ama Babil 5'te de Ivanova'ya faydası dokunabilecek bir şey yok.
What do you mean, "nothing usable"?
"Yapılabilecek bir şey yok" da ne demek?
It's illegal to sell usable ordnance.
Kullanılır halde silah satmak yasak.
I got guys that can use enhancement software to give us a usable image.
Daha net bir görüntü elde etmemiz için yazılım programları olan tanıdıklarım var.
Can you get a usable image off this?
Bundan işe yarar bir fotoğraf çıkartabilir misin?
- It could be a very usable weapon if thrown at the right body part.
Çok kullanışlı bir silah olabilir... eğer vücudun doğru kısmına fırlatırsan.
We won't be able to lift usable prints.
Yaralı olabilecek parmak izi bulamayacağız.
Did we at least get some usable prints off the drink glasses?
Bari bardaklardan parmak izi alabilelim.
The songs are quite usable
Şarkılar oldukça kulağa yatkın.
Maybe it could be usable again if I dry it out!
Temizlenirse hala çalışır belki.
All totally usable.
Çok faydalı.
The owner said it's still usable. Usable?
- Ev sahibi hâlâ işe yarar dedi.
And that means the software has to be usable in a business as well as in a school
Yani, yazılım kullanılabilir olmalı işyerinde de okulda da...
For the freedom to change the software to be practical, and usable, you gotta have the source code.
Gerçekten böyle bir özgürlüğünüz olabilmesi için, elinizde kaynak kodların olması gerekir
The cells I found that were usable were on the nose pieces.
Bulduğum işe yarar hücreler burun kısmındaydı.
- Liver, kidneys usable.
Böbrekler kullanılabilir durumda.
Liver and kidneys are both usable.
Akciğer ve böbrekler ikisi de kullanılabilir.
Subsection 3 makes that clearly applicable only if - no other mental health services are usable in his case.
Ek madde 3'de de açıkça görülebileceği gibi eğer başka hiçbir tedavi yöntemi uygulanabillir değilse bu maddeyi uygulayabilirsiniz.
He picked up anything usable, and his house was surrounded by tons of garbage.
# Kullanılabilecek her şeyi toplarmış, evi de tonlarca çöple doluymuş. #
It's still usable.
Dibinde biraz var.
Forget about getting a usable print off that air hose.
hava pompasından kayda değer bir parmak izi almayı aklından çıkar.
I fumed the shotgun, but there were no usable prints on it.
Tüfeği tütsüledim ama üstünde kullanılabilir bir parmak izi yok.
If you can deliver us usable results. You'll play soccer together again.
Eğer sizden işe yarar sonuçlar elde edersek... kardeşinizle birlikte tekrar futbol oynayabilirsiniz.
Nothing usable.
[Cop] : İşe yaramaz.
God, that phrase is never gonna be usable again, is it?
Bu laf bir daha moda olmayacak, değil mi?
Nothing usable around the neck.
Boynun etrafında işe yarar bir şey yok.
There were no usable prints.
Üzerinde hiç kullanışlı iz yoktu.