English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ U ] / Usher's

Usher's traducir turco

140 traducción paralela
Alexander, do you realise that the usher sat us in the third row?
Alexander? Teşrifatçının bizi üçüncü sıraya oturttuğunu biliyor musun?
MANNING : Although he didn't know it then, George's work would usher in a revolution in our understanding of the Earth, a revolution that would finally solve the mystery of the continents.
O zamanlar bilmiyor olmasına karşın George'un yapacağı iş Dünya'yı algılayışımız konusunda bir devrim yaratacaktı ;... nihayet kıtaların gizemini çözecek bir devrim.
Reb Usher, I've a first class match for you in Berdichev
Reb Usher, benim Berdichev'deki birinci sınıf yerimi görmelisin.
He was doing premed at USC... and working nights as an usher in a theater downtown.
U.S.C.'de eczacılık okurken geceleri sinemada yer gösterici olarak çalışırmış.
Now, the usher for the groom is Edward owens.
Damadın teşrifatçısı da Edward Owen.
Last night he told me he has been an art dealer, a headwaiter, an usher in a movie theatre...
Dün gece bana anlattığına göre, sanat eseri alıp satmış, başgarsonluk yapmış, sinemada teşrifatçılık yapmış...
I think you need some light in this house, Mr Usher.
Bence bu evde biraz ışığa ihtiyacınız var, Bay Usher.
Mr Usher, you fail to understand...
Bay Usher, sanırım yanlış anladınız...
One of the Usher women drowned herself in it.
Usher kadınlarından birisi kendini buraya atmış.
That's why Mr Usher wanted her put in the crypt so soon.
Bu yüzden Bay Usher onu o kadar çabuk mezara koymak istedi.
A fine biblical scholar, Bishop Ussher, has determined for us the exact date and hour of the Creation.
İyi bir İncil alimi olan, Bishop Usher, yaradılışın kesin gün ve saatini saptamıştır.
Well, that's Bishop Ussher's opinion.
Ah, evet, bu bu... bu Bishop Usher'ın fikri.
You're not just any usher.
Sen sıradan bir yer gösterici değilsin.
- What's good today, Maisie?
- Merhaba, Bay Usher. - Günün menüsü nedir, Maisie?
He's a 16-year-old usher in the movie theater.
16 yaşında, sinemada yer göstericilik yapan biri.
Usher, you want to show th ¡ s gentleman to h ¡ s seat, please?
Görevli, bu beyefendiye yerini gösterir misiniz lütfen?
If there's a problem, the Usher will get us.
Sorun çıkarsa bizi ara. Biletçi bize iletir. İşte tiyatronun numarası.
My brother's an usher.
Benim ağabeyim yer gösterici.
Once I tried to bribe an usher at the Roller Derby.
Bir keresinde paten yarışında yer göstericiye rüşvet teklif etmeye çalıştım.
Their excruciating deaths will usher in a new era of prosperity and sunlight on this peaceful village.
Istıraplı ölümleri bu sakin köy için gün ışığının müjdecisi olacak.
Did you ever sneak down to better seats at the game and get caught by the usher?
Hiç, daha güzel bir koltuğa oturmaya çalışırken, yer göstericisine yakalandınız mı?
He's an usher at the Bijou.
Bijou'da yer gösterici.
I always see him there'cause he's the head usher.
Onu hep orada görüyorum, çünkü o yer göstericilerin başı.
And he's an usher?
Bir yer gösterici ha?
- Lf he didn't take me you think he's gonna take Aunt Bella and her 40-year-old usher from the home?
- Beni almadı... Bella halayı ve kliniğe girmiş 40'lık yer göstericisini alır mı sence?
That's an usher. Wait a second, that is Joe Piscopo.
Dur bir saniye, o Joe Piscopo gerçekten.
He's a movie usher from Baraboo, Wisconsin.
Baraboo, Wisconsin'de sinemada yer gösterici olarak çalışıyor.
- Arr! And now to usher in this new era of feeling good... here's the, uh, Godfather of Soul, James Brown.
Şimdi bu "İyi hisset" çağının öncüsü olmak için karşınızda, Soul müziğin kralı James Brown.
This is the print l took from Usher's office.
Bu Usher'ın ofisinden aldığım iz.
Were you ever in George Usher's office?
Hiç George Usher'ın ofisinde bulundunuz mu?
This is the fingerprint they took from Usher's office.
Bu ise Usher'ın ofisinden aldıkları parmak izi.
Mulder : This is the print from Usher's office.
Bu Usher'ın ofisinden aldığım iz.
By all means, Mr. Mayor, usher the new building in with a bang.
Şüphesiz ki Bay Belediye Başkanı, bomba gibi bir açılış olacak.
One was this usher at my mother's cousin's wedding two years ago.
Bir tanesi annemin kuzeninin iki yıl önceki düğününde yer gösterici çocuktu.
- Jerry's gonna be best man and Kramer's the usher.
- Jerry sağdıcın olacak Kramer yer gösterecek.
And while we're on the subject, Kramer's not an usher either.
Hem konusu açılmışken Kramer de yer gösterici olmayacak.
- Kramer's not an usher anymore.
- Kramer de artık yer gösterici değil.
- Xander. - That's it. You're off the usher list.
Düğünde teşrifatçıIık yapma şansını kaybettin!
Quahog's fabled alabaster clam is about to descend and usher in a new millennium.
Quahog'un meşhur midye kabuğu yavaş yavaş aşağı iniyor ve yeni milenyum başlıyor.
That's who it was, Rick Usher, I remember.
Onu diyen Rick Usher'dı.
We should be all right with only one usher.
Sadece bir yer teşrifatçısı kafi, değil mi?
Dad, he's an usher.
Babam ise yer gösterici. Yani?
I said I'm coming every week, and that's exactly what I'm gonna do. Not only that, I would like to volunteer to be an usher.
Ayrıca, yer gösterici olmaya gönüllüyüm.
You and me, we could usher together.
Beraber çalışırız.
OK. According to your fancy new usher watch, it is 3 : 30.
Pekâlâ, yeni, şık saatine göre, saat 3 : 30.
If I was the usher I wouldn't need tickets, I'd just look at faces.
Görevli ben olsaydım, biletlere gerek yoktu. Sırf yüzlere bakardım.
THAT, UM, MEAN OLD USHER, WHO USED TO TELL US TO GET OUR FEET OFF THE SEATS,
Bize, ayaklarımızı koltuklardan indirmemizi söyleyen yaşlı gözetmen hala burada mı çalışıyor?
Let the thick smell of bleach meet her at the doorway like a force that'll usher her into the next chapter of Lane Kim's life.
Açıcının o keskin kokusu, onu kapıda yakalasın ve Lane Kim'in hayatında açılan yeni sayfaya götürsün.
Victor, it's for a job as an usher.
Victor, bu bir teşrifatçılık işi için.
Victor Martinez is 36 from Madrid and works in the cinematic arts as an usher.
Victor Martinez 36 yaşında Madrid'li ve sinema alanında çalışıyor. Teşrifatçı.
And he's sporting his dapper usher's uniform.
Bu şık teşrifatçı üniforması içinde pek havalı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]