Valence traducir turco
26 traducción paralela
Milton, Woolman, Firestone, McDonald and Valence.
Milton, Woolman, Firestone, McDonald ve Valence.
The valence electron of a typical element is equal to its groups.
Tipik bir elementin valens elektronu gruplarına eşittir.
And its valence electron in turn is equal to its groups.
Ve bu durumda, doğal olarak, grupları da valens elektronuna eşittir.
She works in a shoe factory in Valence.
Valence'da bir ayakkabı fabrikasında çalışıyor.
[SINGING] The man who shot Liberty Valance
# Liberty Valence'ı kim vurmuşsa #
He shot Liberty Valance
# Gitmiş Liberty Valence'ı vurmuş #
Eddy Valence, bri.
Eddy VaIence, BRI.
Valence's death was Fate, pal.
VaIence'in öIümü kaderdi, dostum.
Pulling strings is an insult to Valence.
İpIeri koparmak VaIence'e bir hakarettir.
You appeared before this board to answer on your responsibility in the death of Lt. Eddy Valence during a police operation on Glarner St, in St Ouen, last January 1 2th.
Bu komisyonun karşısına Teğmen Eddy VaIence'in öIümü konusundaki sorumIuIuğunuz için çıkarıIdınız GIarner Sokağı'ndaki bir poI, is operasyonu sırasında, St Ouen'de, geçen 1 2 Ocak'taki.
Valence-Bucharest.
Yer : Bükreş.
Proximity and valence electrons.
Yakınlık ve değerlik elektronlarıyla.
What you spied sharply, escapes notice. And what gave you pause, doesn't. And without the counter-valence of warmth, you've grown mean, sir.
Önceleri hemen fark ettiğiniz şeyler gözünüzden kaçıyor ve sizi duraksatan şeyler artık duraksatmıyor ve o sıcaklığın verdiği rahatlık olmayınca zalimleştiniz, efendim ve ben bu soğuk Silas'a nasıl hizmet edeceğimi bilmiyorum ve benim görevim aileyi korumaktır.
Young man from valence street?
Valence Caddesinden genç bir çocuk.
A young man I'm looking for lived on Valence Street, and the restaurant he worked at is at Laurel and Webster.
Aradığım adam Valence Sokağı'nda oturuyordu. Çalıştığı restoran Laurel'la Webster'ın köşesinde.
You know my dad- - he ain't leaving valence street, ever.
Babamı bilirsin. Hayatta Valence Sokağı terk etmez.
My mama lives on Valence Street.
Annemin evi Valence Sokağı'nda.
Shit! Line is from Valence...
Line yarışmamıza Valance'den katıldı.
Valence by bus, then a train to Italy.
Otobisle Valence'e, sonra trenle İtalya.
A Chateau de la Valence.
A Chateau de la Valence.
Oh. A Chateau de la Valence.
A Chateau de la Valence.
There comes a band and starts to attack the cars. It was an evening, two days before Christmas, so everyone was excited. Everywhere were scattered...
Bir grup gelir ve arabalara saldırmaya başlar tam da yılbaşından iki gün önceki akşam üstü herkes çok heyecanlandı her yer darmadağın İki hafta boyunca süren "Hazine Avı" oyunu Valence ve Grenoble arasındaydı ve biz onları işaretledik yol boyunca işaretler vardı...
I mean, I'd dial back on the dosage, but it's the telekinetic valence inhibitor I'm using as a, uh I don't know, psychic camouflage, I guess the best way to explain it.
Normalde dozu azaltırdım ama psişik kamuflaj olarak kullandığım valans inhibitörü yüzünden yapamam. En anlaşılır hali bu herhalde.
It's not like an ionic bond that we talked about where one of the elements gives up an electron to the other one in order to satisfy that valence ring of eight.
İyonik bağ gibi değildir. Konuştuğumuz gibi, sekizli değer halkasını karşılamak için bir elementten diğerini elektron verilir.
There is a stupid poker game in the Rue Valence.
Valence Caddesi'nde saçma bir poker oyunu var.
Help me rerun the molecular valence test on sample 7.
Örnek 7'nin Moleküler kan değerleri testini yeniden yapmama yardım et