Valve traducir turco
1,320 traducción paralela
Rev, Harper, we finally located an AP Solonoid valve here on Sigma Tau 5.
Rev, Harper, sonunda burada, Sigma Tau 5'de, hava kontrol vanasını bulduk.
You'll never believe what that weaselly old Nightsider wanted to charge us to put the valve into the cargo hold.
Kurnaz yaşlı Nightsider'in, vanayı yük ambarına koymak için ne kadar istediğini tahmin edemezsin.
I never thought I would miss an AP Solonoid Valve this much.
Hava kontrol vanasını bu kadar özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi.
Harper's finished installing that AP Valve.
Harper hava kontrol vanasının montajını tamamladı.
I say we prioritize the picotransducers, nanothrusters, and... an AP solenoid valve.
Gemide onarılması gereken birçok yer olduğunu söyleyebilirim.
We can agree on the thrusters and the valve, but we also need photon bombs, and we need to refit our pulse plasma guns and point defense lasers.
Bu konuda sana katılıyoruz, ayrıca foon bombasına, ve plazma silahlarını doldurmaya ve noktasal savunma lazerlerine ihtiyacımız var.
So, you wanna check the safety valve?
Peki güvenlik kemerini kontrol ettin mi?
It takes two to turn off that rusty valve.
O paslı vanayı çevirmek için iki kişi gerekir.
- Feels ragged through the mitral valve.
Mitral kapakçığı delmiş gibi - Ne kadar büyük?
I ask for plasma coils, and they send me a case of valve sealant.
( Plazma bobini = geminin enerji sisteminin parçasıdır ve sensörleri ayarlamak için kullanılır ) Ben plazma bobinleri istemiştim ve bana bir kutu valf müyürleyici yollamışlar.
These valve seals are shot.
Bu valf sesi.
Commander Tucker should be done with my valve assembly by now.
Komutan Tucker şimdiye kadar valf çeviricisini halletmiştir.
Let me show you where that water valve is.
- İçeri gir, su vanasını göstereyim.
I figured you could modify the rillon valve.
Ben de rillon valfini modifiye edebileceğini anladım.
I tried to close the valve, but it wouldn't turn.
Valfi kapatmaya çalıştım, ama yerinden kımıldamadı.
There has to be some valve...
- Bir yerlerde vana filan olmalı- -
The methane gas valve just broke.
Metan gazı supabı kırıldı.
Press the button to open the valve between the two containers.
Düğmeye basınca iki tüpün arasındaki vana açılacak.
Set course for that cholesterol-encrusted valve.
Kolesterolle kaplı kapaktan geçelim.
AP Valve Malfunction in the Reactor Chamber.
AP reaktör odasında bozulma başladı.
AP Valve Malfunction in the Reactor Chamber.
AP reaktör odasında bozulma var.
Valve transfer initiated.
Kapakçık transferi başladı.
The carbide lateral valve is connected to the defibrillator and it's acting up.
Karpitli yatay supap, şok makinesine bağlanmış ve çalışmıyor.
Valve rupture in compartment eight.
8 numaralı bölümde valf parçalandı.
The reflux valve isn't here.
Değişim vanası burada değil.
We can hack off the valve and pump in the fresh water.
Hava valfini modifiye eder ve içeriye taze su pompalarız.
Pop it in the valve, pump away, up it goes, then slip it back in there and boom!
Tak subabını, pompalayınca kalkıyor. Sonra subabı tekrar içeri sokuyorsun. Ve bum!
I think it's because they're valve-operated, not electrical-based.
Sanırım valfla çalıştıkları için. Elektrikle değil.
Rotate valve counterclockwise to open hatch.
Yuvayı açmak için kapağı saat yönünün tersine çevirin.
It also helps sometimes to have a harmless safety valve.
Bir emniyet supapı yardımcı olurdu.
One valve misfiring is enough these days for them to haul you in for repairs.
Bugünler de çalışmayan bir vana onların onarasın diye içeri sürüklemelerine yeterlidir.
Make sure the flutter valve isn't obscure.
Telaşlanmadığından emin ol.
There is a valve up on the left.
Sol tarafta büyük bir vana olması gerekiyor.
There's a valve.
Bir vana varmış.
I wedged it against a water valve. Put stress on the weld points.
Su vanasını takoz gibi kullanıp kaynak yerlerinden zorladım.
Chloroform, glass rod, valve core remover...
Chloroform, bir şişe, Sübap kapağı açıcısı...
Reattach the valve... reinflate the tire and you're done.
Sübabı tekrar tak... tekeri tekrar şişir ve hazırsın.
"Girlfriend" is just a word, like "waitress" or "masseurs"... or "valve."
Yoksa onu eşcinsel mi sanıyorsunuz? "Kız arkadaş" öylesine söylediğim bir şey. "Garson kız" ya da "masajcı kız" gibi.
Probably mitral-valve regurgitation.
Muhtemelen mitral yetersizlik.
He may need surgery to replace a valve.
Kapakçığın yenilenmesi için ameliyat olması gerekebilir.
He was trying to reroute a nitrogen valve and the seal blew.
Bir nitrojen vanasında revizyon yaparken patlama meydana geldi.
It'd make a good valve sealant.
Bundan iyi vana dolgusu olur.
I could use some help with the release valve.
Vanayı açmam için bana yardım edebilirsin.
Ever had a cardio-bypass or valve replacement?
Baypas ya da kalp kapakçığı nakli oldun mu?
It's not a heart valve It's a coffee urn
Saçlarımı daha farklı şekilde ayırmayı deneyecektim.
If I- - If I were replacing an aortic valve, I could do it with my eyes closed.
Bir aort kapağını değiştiriyor olsaydım, bunu gözüm kapalı yapardım.
We've got some valve sealant in storage bin three.
3. kutuda biraz valf dolgumuz var.
Do you want to know why I sigh? It's like a pressure valve.
Niye iç çekiyorum biliyor musun?
- We're on it, sir. - It's the pressure reg valve again.
- Basınç supabı arızası yine.
We should pull the valve and bypass the whole system.
- Supabı çıkartıp, sistemi atlayalım.
He knocked the cock off a gas valve.
Bir gaz vanasını kırdı.