Van pelt traducir turco
348 traducción paralela
Lucy Van Pelt, inc.
Lucy Van Pelt, AŞ.
My uncle, the great explorer, Colonel Franklin Van Pelt is about to bequeath the famous diamond known as the Pharaoh's Eye to a member of my family.
Amcam, büyük kaşif Colonel Franklin Van Pelt Firavun'un gözü olarak bilinen ünlü elması ailemden birine miras bırakacak.
All right, you fruits and vegetables it's time now to see which one of you pond scum will get the prize of the Van Pelt family.
Pekala, sizi hırsız ruhlu fırsatçılar Van Pelt ailesinin hazinesini siz adilerden hangisinin alacağını öğrenmenin vakti geldi.
He's the gentleman showing Bethany Van Pelt the photographs.
Şurada Bethany Van Polt'le konuşan yaşlıca beyefendi.
Oh, yeah, the Junior League head brought up the subject of a hooker who was dismembered and scattered in a warehouse?
Ayrıca konuyu açan oydu. Demek o konuyu açtı. Küçükler liginin başkanı Bethany Van Pelt, cesedi parçalara ayrılıp terk edilmiş bir depoya saçılmış bir fahişenin konusunu mu açtı?
- Van Pelt...
- Van Pelt...
- Van Pelt...
- Van Pelt...
The one I got from Vivian Van Pelt.
Vivian Van Pelt'den aldığım.
- Vivian Van Pelt.
- Vivian Van Pelt.
- Am I sounding like Lucy Van Pelt?
Lucy Van Pelt gibi mi konuşuyorum?
Well, maybe I am. Jane, this is something I need to do.
O yüzden ben onu oyalarken neden sen de Rigsby ve Van Pelt'i kutunun içinde ne olduğunu bulmaları için görevlendirmiyorsun?
That is loud! Oh, you're fine.
Van Pelt'le plastik kutunun içinde ne olduğuna dair iddiaya girdik.
Jane, what the hell? You... you have a car with a siren, right?
Van Pelt hayvan diyor ben sebze diyorum.
I need your car keys. What? I need your car keys.
- Van Pelt kazanır.
You must be Van Pelt.
Siz Van Pelt olmalısınız. Memnun oldum.
- Welcome to the unit, Agent Van Pelt.
Birime hoş geldin Ajan Van Pelt.
Van Pelt.
Van Pelt.
Check out Dr. Van Pelt.
Doktor Van Pelt'e bakın.
Van Pelt?
Van Pelt?
One, armed assault on Cho and Van Pelt, and two, a barn full of fire accelerant.
Birincisi, Cho ve Van Pelt'e silahlı saldırı. İkincisi, yangın hızlandırıcı madde dolu bir ahır.
- Hey, did you get the fax from the sheriff's department there?
- Van Pelt. - Selam, buradaki şerif departmanından faksı aldınız mı?
- see if we get any matches. Okay, Van Pelt?
-... bakalım bir eşleşme var mı?
- Will do.
Tamam mı, Van Pelt?
- Hey, Van Pelt. - Hey.
- Selam, Van Pelt.
Van pelt, what do you got?
Van Pelt, ne buldun?
That's Van Pelt? What is she doing?
Bu Van Pelt mi?
Van Pelt, you're killing me.
Van Pelt, beni bitiriyorsun.
LISBON : Get Rigsby and Van Pelt on it.
Rigsby ve Van Pelt bununla ilgilensinler.
So Van Pelt cross-referenced that vehicle list... -... with alumni of Oregon State.
Van Pelt, kuzeybatı Oregon eyaletinden mezun olanlarla araç listesini karşılaştırdı.
This is Agent Van Pelt and Mr. Jane from our team.
Bu, Ajan Van Pelt ve ekibimizden Bay Jane. Selam.
Van Pelt. Catch.
Van Pelt, yakala.
Van pelt's entitled to her opinion.
Van Pelt fikrini söylüyor.
Van pelt.
Van Pelt.
Lisbon, jane, van pelt,
Lisbon, Jane, Van Pelt.
And, uh, van pelt- -
Ve, Van Pelt de..
Oh, and have Van Pelt set up the video Jason shot of the party at Sullivan's Tavern. You got it, boss.
Ve, Rigsby, Van Pelt de Sullivan'ın meyhanesinde Jason'ın çektiği videoyu kursun.
Van Pelt, what's that you're working on?
Ne üzerinde çalışıyorsun?
- I'm talking to Van Pelt.
- Van Pelt'le konuşuyorum.
- Good, Van Pelt.
Harika. Van Pelt, bu şeye bağlanmak için ne...
Uh, let's van pelt and I go up and take a look-see.
Van Pelt'le beraber gidip bir göz atalım.
You and van pelt?
Sen ve Van Pelt mi?
Lend it to me or agent van pelt here will take you and the painting back to sacramento And keep you there and ask you mind-numbing questions for hours and hours on end.
Ya ödünç verirsin, ya da Ajan Van Pelt, tabloyla beraber seni Sacramento'ya götürüp, orada alıkoyar ve saatlerce aklını uyuşturacak sorular sorar durur.
I'll have Van Pelt pull her financials same time she pulls the Marquesas'.
Van Pelt'e Marquesa'ların mali durumunu incelerken onunkine de bakmasını söylerim.
- Yeah, I do. Van Pelt, what do you got?
Van Pelt, ne buldun?
Agent Van Pelt reporting for the night shift.
Dedektif Van Pelt gece vardiyası için hazırdır, Marshal Gorman.
Agent Van Pelt, the night shift is officially yours.
Dedektif Van Pelt, gece vardiyası resmen sizindir.
This is Agent Van Pelt.
Ben Dedektif Van Pelt.
Van Pelt, you okay?
Van Pelt, iyi misin?
When you did your sweep, did you lock that door?
Dedektif Van Pelt, mıntıka kontrolüne çıkarken kapıyı kilitledin mi?
- Rigsby. - Van Pelt.
- Rigsby.
I'll get rolling. Bring Van Pelt.
- Van Pelt'i de al.