Vd traducir turco
126 traducción paralela
When she catches VD or steals something?
Zührevi hastalık mı kapsın ya da hırsızlık mı yapsın?
He abused you, gave you VD, and then left you like a dog!
Seni kullandı, hastalık bulaştırdı ve sonra ardına bakmadan terk edip gitti!
"You shall not spread VD, give birth to unwanted kids, or commit rape."
"Cinsel Hastalık bulaştırmamalı, istenmeyen çocukları doğurmamalı veya tecavüz etmemelisin."
Get your old Jew Bettelheim to invite you, the one who got rich curing VD.
Senin yaşlı Yahudi Bettelheim'e kendini davet ettir. İnsanlara şifa vererk servet sahibi olmuş birisi.
Your father's attending a conference on VD.
Baban cinsel hastalıklarla ilgili bir konferansa katılıyor.
And yet there it is, VD, right up there with the top ten.
Buna rağmen, zührevi hastalıklar ilk on listesinde yer alıyor.
Listen, now.
vd Dinle.
VD I'm really into penicillin.
Gerçekten penisilin kullanıyorum.
No VD. - How's she gonna tell by lookin'at us?
- sadece bakarak buna nasıl karar verecek?
- They're riddled with VD.
- Hastalık içindeler.
No one here has VD, I hope.
Umarım burada kimsede zührevi bir hastalık yoktur.
They'll keep you in the Philippines with the black VD. You'll never get home.
Zührevi hastaların yanına gönderilecek ve evine dönemeyeceksin.
Protects you from tetanus, whooping cough, and VD.
Canını yakan neyse iyi gelir. Seni tetanoz ve kuru öksürükten korur.
Some people get VD from a one-night stand, I got a baby.
Bazıları tek gecelik ilişkilerden zührevi hastalık kapar. Bense bir bebek kaptım.
It was about VD.
Zührevi hastalıklarla ilgiliydi.
We were well-conditioned by the army VD films.
Zührevi hastalıklar hakkında ordu tarafından yeterince bilgilendirilmiştik.
But the most important, no VD!
En önemlisi, sakın AIDS kapma!
My entire family thinks I have VD.
Tüm ailem frengi olduğunu sanıyor.
He gave me VD.
Hastalık bulaştırdı.
I could have VD or AIDS.
Cinsel hastalık veya AlDS kapmış olabilir miyim?
VD's not all bad.
Zührevî hastalığın o kadar da önemli değil.
And apparently incurable, Just standard VD and other conditions Easily treatable with antibiotics.
Antibiyotiklerle geçiştirilebilen standart zührevî hastalıkları diyorum.
As president ofthe Catholic Cheerleaders Against VD Foundation, I can't let you sign up for the audition.
Zührevi Hastalıklar Karşıtı Katolik Amigo Kızlar Vakfı'nın başkanı olarak, seçmelere katıIma izin veremem.
Mary, fighting VD isn't a joke.
Zührevi hastalıklarla savaşmak şaka değildir.
So, are we all ready to fight VD?
Zührevi hastalıklarla savaşmaya hazır mıyız?
But first, let's not forget... we would not be here tonight if it wasn't for VD. VD rules!
Ama öncelikle, zührevi hastalıklar olmasa, burada olmayacağımızı unutmayalım.
For those who are weak will no doubt one day... burn and fester in the swollen... VD-infested, fiery pits of hell!
Çünkü zayıflar şüphesiz bir gün cehennemin hastalık dolu ateş çukurlarında yanıp çürüyeceklerdir.
It's like the waiting room at the VD clinic.
Zührevi hastalıklar hastanesinde kuyruk beklemek gibi birşey bu.
All wighty.
Anvaşıvdı.
Si a Vd. le parece bien, es hora de jugar.
İyi. Siz hazırsanız... oynayalım.
You'd said you told her if she didn't put out, you'd tell everybody she had VD, or smelled bad, or had a penis, or any of the normal things that guys say.
Ondan istersin, kabul etmezse... herkese kızın soğuk olduğunu falan söylersin. Ya da kötü koktuğunu söylersin. Erkeğin söyleyeceği normal şeyleri söylersin.
Have you ever locked yourself in a TV cabinet, VD-boy?
Hiç kendini dolaba kilitlediğin oldu mu, hastalıklı çocuk?
Crazy kids with their crazy VD.
Çılgın VD'leriyle çılgın çocuklar.
It's not gonna be easy though.
Tasarımcı olduğunu vd gözönünde bulundurursak.
Or VD.
Ya da zührevi hastalık
There`s a VD epidemic.
Salgın bir VD var.
I need to tell you that when we were dating, I had VD.
Sana söylemem gereken bir şey var. Çıktığımız sırada zührevi hastalığım vardı.
So I don't have VD. I've never had VD.
Demek istediğim, benim zührevi hastalığım falan hiç olmadı.
You don't have VD?
Hastalığın yok mu hiç?
- Right, VD.
Elbette VD.
They're ready to start again, VD.
Yeniden başlamaya hazırlar VD.
I have a very odd feeling, VD.
İçimde garip bir his var VD.
- Yes, VD.
- Elbette VD.
Hey, Peter, you got a card for if you transferred VD to somebody?
Hey, Peter, "Birine VD verdiysen" kartın var mı?
Yup. "Sorry I accidentally gave you VD."
Evet. "Pardon sana kazara VD verdim."
Well, not many budding relationships survive a good dose of VD.
Yeşeren pek çok ilişki böyle bir olayı atlatamaz. Güvenli seks gereklidir.
- To celebrate this, my natal day I have asked for the Megatech radio-controlled blimp-UFO combo, a night-vision binocular and the DVD of Stephen Chow's cinematic masterpiece, Shaolin Soccer.
- Doğum günümü kutlamak için Megatech radyo kontrollu UFO gece gösteren dürbün ve Stephen Chow'un Shaolin Soccer'ının D VD'sini istedim.
- What, VD?
- Ne?
- I don't want VD.
Hayır teşekkürler.
- Going to Carolyn's?
- VD'yi kaçırmak istemiyorum.
- No, not this time, VD.
- Hayır, bu defa değil VD.