Vested traducir turco
516 traducción paralela
Commandant Dreyfus, in behalf of the president the people of the republic, and by virtue of the powers vested in me I knight you a member of the Legion of Honor.
Kumandan Dreyfus, cumhurbaşkanının ve cumhuriyet halkının adına, bana verilen yetki ile size onur nişanını takdim ediyorum.
- The vested interests.
- Çıkar çevrelerinin komplosu.
Therefore, by virtue of the authority vested in me by the Universitatus Committeeatum E Pluribus Unum I hereby confer upon you the honorary degree of Th.
Bu nedenle, Üniversitatus Komiteatum E Pluribus Unum tarafından bana verilen yetkiye dayanarak sana fahri Dü. D derecesini veriyorum.
"We're here in the presence of witnesses to join in matrimony this man and woman according to the powers vested in me by the laws of the state..."
"Bu iki kişiyi, belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak, şahitlerin huzurunda..."
In accordance with the authority vested in me, I now pronounce you man and wife.
Bana verilen yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
Then with the authority vested in me by our sovereign state... I now pronounce you man and wife.
O halde devletin bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
By virtue of the power vested in me, I hereby perform this wedding ceremony.
Bana verilen yetkiye dayanarak, bu evlilik törenini yerine getiriyorum.
Now, by virtue of the power vested in me, I now pronounce you husband and wife.
Bana verilen yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
"by virtue of the power vested in me by the President of the United States,"
" ABD Başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak,
By the power vested in me, I pronounce you man and wife.
Bana verilen yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
By the authority vested in me by Kaiser Wilhelm II,
İmparator 2. Wilhelm'in bana verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
This is the age of the machine and the factory and the vested interest.
Bu makina çağı, fabrika ve kazanılmış hakların çağı.
No, I can't see my way to selling out to the new vested interest, Mr. Jorkin.
Hayır, yeni kazanılmış haklarımı satmak için bir neden göremiyorum bay Jorkin.
Vested interest.
Menfaat meselesi.
" By virtue of the powers vested in me...
" Los Angeles Eyaleti, San Vardo Kasabası...
By the authority vested in me by the president of the United States... I'm ready to pass judgment on this man, Comanche Todd.
Ben de, Birleşik Devletler başkanı tarafından bana verilen... yetki ile, Comanche Todd için kararımı bildiriyorum.
Taking into consideration the facts and circumstances adduced before us and in accordance with responsibility and discretion vested in us by the state the commission hereby revokes your license as a boxer effective immediately.
Önümüze sunulan delilleri ve koşulları göz önüne alarak ve eyaletin bize verdiği sorumluluk ve yetkiye dayanarak komisyon, boksörlük lisansını şu andan geçerli olarak iptal etmeye karar vermiştir.
in the presence of God and these witnesses and by virtue of authority vested in me by the laws of this state.
Tanrı'nın ve şahitlerin huzurunda devletin bana verdiği yetkiye dayanarak.
You're so right. By the power vested in me, I declare this elevator out of order.
Bana verilen yetkiye dayanarak, bu asansörü bozuk ilan ediyorum.
I pronounce you man and wife by the authority vested in me, by me.
Benim verdiğim yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum.
In conclusion, the governor of our glorious state has vested in me the authority to confer upon you a commission as honorary colonel in the state militia!
Sonuç olarak, şanlı eyaletimizin valisi, milis kuvvetlerinde fahri albaylık ünvanını size sunmak için beni görevlendirdi.
A lot of us have got vested interest in the Harrington companies.
Harrington şirketlerin bir çoğumuzun hakkı var.
By the powers vested in me by the state of New York, I now pronounce you man and wife.
New York eyaleti hâkimi olan ben, sizi kanun önünde karı koca ilan ediyorum.
By the powers vested in me by the law I declare you husband and wife.
Kanunların bana verdiği yetkiye dayanarak, sizi karı koca ilan ediyorum.
So with higher directives unavailable and by the authority vested in me I have made that final decision.
Yukarıdan emir alamadığımız için, bana verilmiş olan yetkiye dayanarak, bu son kararı ben verdim.
Then, by the authority vested in me, I hereby pronounce you man and wife.
O zaman, bana verilen yetkiye dayanarak, burada sizleri karı-koca ilan ediyorum.
By virtue of the authority vested in me, I order this hanging to proceed.
Bana verilen yetkiye göre, bu idam başlasın.
"the condemned is guilty of using marked cards and loaded dice." "Therefore, according to the powers vested in us" "we sentence the accused here before us"
Bu yüzden, bize verilen yetkiye dayanarak şu an burada bulanan sanığın cezasını hükme bağlıyoruz.
"Therefore, with the powers vested in us by the laws of this state..."
Bize verilen yetkiye dayanarak- -
Under the authority vested in me by Starfleet Command I declare all charges and specifications in this matter have been dropped.
Yıldız Filosu Komutası'nın bana verdiği yetkiye dayanarak, tüm suçlama ve spesifikasyonların düştüğünü bildiririm.
Strange, isn't it, how much iniquity the Lord vested in the female?
Garip, değil mi, Tanrı kadınların içine ne kadar da kötülük yerleştirmiş.
By the powers vested in me by the government of the city of Santa Vittoria,
Santa Vittoria şehri yönetiminin, bana verdiği güçle,
And so by virtue of the authority vested in me... as justice of the peace of Morris County, New Jersey...
Ve böylece, New Jersey, Morris İlçesi sulh hakiminin... bana verdiği yetkiye dayanarak,... sen, Doris Acker ve sen...
By the authority vested in me by the Commonwealth of Massachusetts, I pronounce you man and wife.
Massachusetts Eyaletinin bana verdiği yetkiye dayanarak, sizi karı koca ilan ediyorum.
Its members are picked from the phonebook, from the list of local property owners and the electoral rolls, i.e., from classes which have a vested interest in society's remaining unchanged.
Üyeler telefon rehberinden yöre halkından, mal mülk sahibi olanlardan ve seçmen pusulaları, toplumun değişmez değerlerinde çıkarı olan sınıflardan seçilir.
We've no vested interest in the means of production... and capitalist institutions.
Kapitalist kuruluşlarda ve üretim araçlarında kazanılmış bir hakkımız yok.
By the power vested in me... through God and the great and honorable State of Texas... I hereby proclaim you to be marshals of the court... of the county of Greater Vinegarroon.
Tanrının ve onurlu Teksas Eyaleti'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri Greater Vinegarroon bölge mahkemesinin kolluk kuvvetleri olarak ilan ediyorum.
" By the power vested in me by...
" Yüce William J. Le Petomane tarafından...
Amen. By authority vested in me by the Committee, I hereby pronounce you husband and wife,
Komitenin bana verdiği yetkiyle Topeka Devleti kanun ve buyruklarına göre sizleri karı koca ilan ediyorum.
In light of the law ofJuly 7, 1900, on organizing a colonial army... and the decree of February 7, 1912, and subsequent dates... on recruiting an army... and in light of certain indications of the existence of a state of war... between France and Germany... and in light of the responsibility vested in me... I, Sergeant Auguste Bosselet... hereby call upon every man of French nationality... with permanent or temporary residence... at Fort Coulais in French Equatorial Africa... to place himself at my command.
7 Temmuz 1900 tarihli, koloni ordusu kanunu ve 7 Şubat 1912 ve müteakip tarihlerdeki askere çağırma emirleriyle ve Fransa ve Almanya arasında çıkmış olması muhtemel savaşa dayanarak bana verilmiş olunan sorumluluklar dâhilinde ben, Astsubay Auguste Bosselet böylelikle, Afrika'daki Fransız Kolonisi olan Fort Coulais'deki tüm Fransız vatandaşlarını askere çağırarak emrim altına almış bulunuyorum.
I, in accordance with the authority vested in me by the State of New York pronounce that they are husband and wife.
Ben de New York Belediyesi'nin..... bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak..... sizleri karı-koca ilan ediyorum.
By virtue of the authority vested in me...
Bana verilen yetkiye dayanarak...
And now, by the authority vested in me by this sovereign state, I pronounce you man and wife.
Ve şimdi, eyalet başkanlığının bana verdiği yetkiyle, sizi karı koca ilan ediyorum.
or at least nothing very serious, if you weren't involved... or didn't have a vested interest in it.
Çok ciddi bir suçun yok diyelim. Tabii cinayeti işlemiş veya bundan çıkar sağlamışsan iş değişir.
They claim that the failed offensive was all your idea, that I have vested interests in Baranovitchi and that I bribed you.
Başarısız taarruzun aslında senin fikrin olduğunu benim Baranovitchi'den çıkar sağladığımı, sana rüşvet verdiğimi iddia ediyorlar.
By the powers vested in me, I now pronounce you man and wife.
Bana verilen yetkiyle, sizi karı koca ilan ediyorum.
- By the power vested in me...
- Bana verilen yetkiye dayanarak...
By the powers vested in me, I hereby declare our marriage null and void.
Bana verilen yetkiye dayanarak, evliliğimizin bittiğini ilan ediyorum!
So by the powers vested in me, I now pronounce you man and wife.
Bana verilen yetkiye dayanarak, sizleri karı koca ilan ediyorum.
WITH THE POWERS VESTED IN ME I SENTENCE YOU TO CLEANING UP THE LOW PART OF THE KITCHEN.
Kanunun bana vermiş olduğu yetkiye dayanarak, seni mutfağın temizlenmesindeki hafif kısmı halletmen üzere suçlu ilan ediyorum.
I hesitate to use the power vested in me by the Post Office and the Almighty, but I'll make an exception. You got a dime?
10 sentin var mı?