Vet traducir turco
2,029 traducción paralela
I'm gonna go get your... Your pen, A-and I'm taking you to the vet.
Gidip kafesini alacağım ve seni veterinere götüreceğim.
Chelsea didn't tell me you're a vet. Yeah, Navy.
Chelsea sizin eski asker olduğunuzu söylememişti.
There's a kid inside, a young Iraq vet they call "Lucky."
İçeride bir çocuk var, "Lucky" adını verdikleri genç bir Irak gazisi.
I know, but... but... I had to take my dog to the vet's.
Biliyorum ama köpeğimi veterinere götürmek durumunda kaldım.
She works as a vet, so she likes animals a lot.
Veterinerlik yapıyor yani hayvanları çok seviyor.
Well, maybe a vet or, you know, a guy in the military.
Çoğunlukla hakaretle. Bir gazi veya askeriyeden biri olabilir.
So you know, you got only yourself to blame next time you go to the vet and complain that that Indian doctor is too rough with your cat.
Veterinere gidip Hintli doktorun kedinize çok sert davrandığını açıkladığınızda sadece kendinizi suçlayabilirsiniz.
a ) Whale vet.
A. Balina veterineri.
So, whale vet?
Balina veterineri?
As I've become neither whale vet, saint, Martian explorer, wedding-cake maker, nor princess... it means I've become an other.
Çünkü ne balina veterineri, ne azize, ne Mars kaşifi,.. ... ne düğün pastası aşçısı ne de prenses oldum. Bu da "diğer" demektir.
- Blue as you like, but if a decent vet couldn't save it, it's overdone.
- Az pismis, ama saygin bir veteriner kurtaramadiysa, cok pismis olsun.
Conrad Brower, Gulf War vet, local handyman.
Conrad Brower, Körfez Savaşı gazisidir, tamir işi yapar.
Spoken like a seasoned vet.
Deneyimli eski askerler gibi konuştun.
Try to explain health care to them. It's like trying to explain to your dog, "Why you're going to the vet?"
Onlara Sosyal Saglik Sistemi'ni anlatmanin kopeginize neden banyo yapmasi gerektigini anlatmaktan farki yok.
Why is a respectful vet like yourself getting into fights with other GIs?
Senin gibi saygılı bir gazi niye diğer askerle kavga eder?
You're Amber's grandfather, the, uh, Vietnam vet.
Amber'ın Vietnam'da askerlik yapan dedesisiniz.
Yes!
Ev-vet!
they're gonna want to vet all of our personal files.
Bütün kişisel dosyalarımızı da araştırmak isteyecekler.
Going to the vet to put Barney down.
Barney'i uyutmak için veterinere gidiyoruz.
Gotta find a vet.
Onu hastaneye götürmeliyiz.
Ah, they want to vet me to make sure if there's some kind of rock slide, that I won't leave their boy stranded on a mountainside, having to gnaw off his own arm to survive.
Demek çığ falan düşerse oğullarını... orada terk edip, kurtulmak için kendi kolunu kesmek zorunda... bırakmayacağımdan emin olmak istiyorlar.
That Gundam has vet to show its true colors.
Bu sayede Gundam gerçek rengini gösterecek.
So Emilio's bodyguards threw me in the back of their car and got me to a doctor. Which, in retrospect, I was pretty sure was a vet.
Emilio'nun badigardları beni arabalarının arkasına aldılar ve doktara götürdüler ki geriye baktığımda, oldukça eminim ki o bir veterinerdi.
My friendly vet told me this. Soon as Emilio's bodyguards found out, they split.
Arkadaş yanlısı veterinerim, Emilio'nın badigardları bulunur bulunmaz ayrılacaklarını söyledi.
They vet the intel, and when the target's location is confirmed, they send in Task Force 232 to eliminate them.
Bilgiler iyice kontrol edilip hedeflerin yerleri doğrulandığı zaman Özel Birlik 232'yi onları tasfiye için gönderiyorlar.
And you're gonna have to vet those reporters more closely.
Sen de röportajcıları daha yakından gözden geçirmek zorundasın.
He's helping them vet their case, feeding them information.
Araştırmalarına yardım ediyor, bilgi veriyor.
Sir, I'm a war vet, okay?
Bakın, ben bir savaş gazisiyim.
Got a hunch where it went, but that is the Aquatic Vet's purview, not mine.
Nerede olduğunu tahmin ediyorum. Ama bu sadece su hayvanları veterinerlerinin görüşü. Benim değil.
Remember what the vet said about staying calm?
Veteriner sakin olmak ile ilgili sana ne söylemişti?
And I remember I was home when the vet called and said,
Ve evimdeyken veteriner aradı ve şöyle dedi,...
So I bring the dog to the vet's, and I remember I'm holding the dog and he sticks him full of a crazy amount of morphine, or the right amount if you're trying to kill a dog with it.
Köpeği veterinere getirdim köpeği tuttuğumu hatırlıyorum aşırı dozda morfin yemişti tabii eğer köpeği öldürmeye çalışıyorsanız yeterli dozda.
So I left- - and I asked the vet- -
Veterinere sordum.
I made the mistake of asking t vet,
Sorarak hata yaptım.
I can vet the field teams with the radiation detector.
Saha ekibini radyasyon detektörü ile inceleyebilirim.
Drs. Foster and Lightman are here to vet our finalists, to make sure we are plastic surgery and drug-free.
Dr. Foster ve Lightman finalistlerimizin estetik yaptırmamış, ve uyuşturucu almamış olduğunu incelemek için burada.
Do you vet everyone that you hire personally?
İşe aldığınız herkesi bireysel olarak kontrol ediyor musunuz? Evet.
You hired us to vet your staff and your security.
Bizi çalışanların ve güvenliğini denetlememiz için işe aldın.
That's how we vet our incoming cases.
Elimizdeki davalara yaklaşımımız böyledir.
She studied hard, because she wanted to be a vet.
Çok çalışırdı çünkü veteriner olmak istiyordu.
It was your job to fully vet her.
Onu tam olarak tedavi etmek senin işindi.
# He wants his balls back # Why'd you vet me?
Gary onu bu kötü bir çiftlikten kurtarmıştı.
Well, the good news is, I know my way to the vet's.
badem ezmesini istemeyen varmı? ve kendime bir söz verdim.
His appendix is about to burst, so it's either the vet or the barber.
Onun da apandisiti patlamak üzere o yüzden ya veterinere gidecektik ya da berbere. Apandisit ameliyatı mı?
You know, maybe Kelly the vet is one kitten short of a litter.
Belki de bir obje söz konusu değildir. Belki de veteriner Kelly'nin sadece tek bir kediye daha ihtiyacı vardır.
Also at 10 : 30, a town vet saw Marines.
Yine 10 : 30'da, bir kasaba veterineri piyadeler gördü.
When did you last see a vet?
- Onu en son ne zaman veterine götürdün?
She's the mother of Paul's classmate, appears she's a vet.
Paul'un sınıf arkadaşının annesi, görünüşe göre veterinermiş.
they've got their whole procedure to go through- - re-vet contact histories, bureau records, computers. ( MAN ) good question.
Güzel soru.
When I was a kid, I wanted to be a Vet.
Küçükken veteriner olmak isterdim.
Hmm. I guess I'm just lucky that the only vet in Univille makes house-calls.
Univille'deki tek veteriner ev vizitesi yaptığı için sanırım çok şanslıyım.