Vienna traducir turco
1,371 traducción paralela
I also studied in Vienna, and now I study here.
Ayrıca Viyana'da da çalıştım, şimdi burada çalışıyorum.
After Buda... Vienna.
Buda'dan sonra Viyana.
Born 1910, paymaster from Vienna.
1910 doğumlu, Viyanalı bir veznedar.
He used to be a dishonest art dealer in Vienna,... so he has to be more careful.
Tamam mı? O, Viyena'da tanınmış bir sahtekâr olabilir. Bu yüzden, daha dikkatli olmak zorunda.
They settled in Vienna and Prague around 1900.
# "1900'lerde Viyana'ya ve Prag'a yerleştiler."
Take me to your favorite place in Vienna.
Beni Viyana'da en sevdiğin yere götür.
The net proceeds will go toward the Gustav Mahler monument in Vienna.
Elde edilen tüm gelir, Viyana'da yapılacak Gustav Mahler'in anıtına harcanacak.
Vienna has fallen.
Viyana düşmüş.
The cook that was trained in Vienna.
Viyana'da eğitim gören aşçıyı.
Vienna should have been held.
Viyana düşmemeliydi.
Please. Let's not talk about Vienna.
Yalvarırım, Viyana hakkında konuşmayalım.
I'm mo ving to Vienna.
Ben de Viyana'ya gidiyorum.
Then I'm going to see about a contract in Vienna.
Sonra Viyana'da bir kontrat olanağı var mı bakacağım.
OPEC raid, Vienna.
OPEC baskını, Viyena.
This Olympic torch that was lit by the sun... came from Athens, via Belgrade and Vienna to Berlin.
Bu meşale Olimpia dağında yapıldı ve 3000 sporcu tarafından taşınarak, Atina'dan Berlin'e getirildi. Budapeşte ve Viyana'yı geçti. 7 ülkede seyahat etti.
My sister in Vienna would send a car... to a little hotel just across the border.
Viyana'da evli olan... O bize bir araba gönderecekti. Bir handa buluşmaya karar verdik, sınırın öte tarafındaydı.
Henry, I watched that man march in triumph through the streets of Vienna where he had sold postcards and gone hungry, the sole heir to the combined thrones of the Hapsburgs and Hohenzollerns.
Henry, bu adamın, aç kalmamak için posta kartı sattığı Viyena sokaklarında nasıl yürüdüğünü izledim, Hapsburgs ve Hohenzollerns'in tacının mirasçısı gibiydi.
You haven't heard about Vienna's elevator killer?
Viyanalı asansör katilini duymadınız mı?
I told her it was a box seat at the Vienna Opera.
Ona Viyana Operasında locada oturduğunu söyledim.
I worked with Freud in Vienna.
Viyana'da Frued'la beraber çalıştım.
The two superintendents of the Vienna opera, born in Warsaw
Viyana operasının iki yöneticisi Varşova'da doğdu.
He was an instrument maker in Vienna, educated in the italian school.
İtalyan okulunda eğitim görmüş bir enstrüman yapımcısıydı Viyana'da.
- Here in Vienna.
- Burada, Viyana'da.
The next I was here in Vienna, city of musicians and Emperor Joseph, the musical king.
Sonra buradaydım Viyana'da, müzisyenler kentinde müzik hayranı, İmparator Joseph'in önünde.
He came to Vienna to play some of his music at the residence of the Prince Archbishop of Salzburg.
Müziğini çalmak için Viyana'ya geldi Salzburg'un Başpiskopos Prensin sarayına.
We could use a good German composer in Vienna, surely?
Viyana'ya iyi bir Alman besteci gerekiyor, değil mi?
I think it's an interesting notion to keep Mozart in Vienna.
Mozart'ı Viyana'ya getirmek çok ilginç.
News travels fast in Vienna.
Viyana'da her şey çabuk duyuluyor.
My advice is for you to marry this charming young lady... -... and stay with us in Vienna. - You see?
Öğüdüm şu, bu sevimli genç kadınla evlenin ve Viyana'da bizimle kalın.
It's the best music in Vienna today, don't you agree?
Şu anda Viyana'daki en iyi müzik, öyle değil mi?
I'm coming to Vienna.
Viyana'ya geliyorum.
You say Vienna is the musicians'city.
Viyana müzisyenler kenti derdin.
You are not the only composer in Vienna.
Viyana'daki tek besteci değilsiniz.
One royal pupil, and all of Vienna will come flocking.
Bir kraliyet öğrencin olursa, tüm Viyana akın akın gelir.
It's a post all Vienna seeks.
Bütün Viyana bu işi istiyor.
I'll be the richest man in Vienna.
Viyana'nın en zengin adamı olacağım.
I don't think you should become known in Vienna as a debtor, Mozart.
Viyana'da borçlu biri olarak tanınmanız iyi olmaz Mozart.
Wolfie has many admirers in Vienna.
Wolfi'nin Viyana'da çok hayranı var.
You do honor to Vienna and to me.
Viyana'nın gururusunuz. Benim de.
Through my influence, I saw to it Don Giovanni was played only five times in Vienna.
Öylesine ki, etkimi kullanıp Don Giovanni'yi 5 gösteriyle sınırladım.
The cathedral, all Vienna sitting there.
Katedralde tüm Viyana olacaktı.
He has succeeded in alienating practically the whole of Vienna.
Bütün Viyana'yı kendinden soğutmayı başardı.
- I want to go back to Vienna.
- Viyana'ya. - Şimdi mi?
Speaking on his arrival in Vienna, Mr Gromyko claims the Soviet vehicles were responding to an appeal...
Viyana'ya gelişinde Bay Gromyko... Sovyet araçlarının yapılan çağrılara cevap...
Bax Hill on to Lewis non-stop, then onto New Haven, evening boat to Vienna.
Bax Hill'den Lewis'e ve hiç durmadan New Haven'a, ve akşam gemisi ile de Viyana'ya.
Vienna...
Viyana,
Russia with France, Vienna with Berlin.
Rusya'nın Fransa'yla, Viiyana'nın Berlin'le.
Vienna curbed us, thanks to our politicians.
Politikacılar sağolsun bizi engellediler de ondan.
And here's your order to report to Vienna.
Ve bu da Viyana'ya naklinin raporu.
I had them made in Vienna.
Viyana'da yaptırmıştım.
The year of the Vienna Congress.
Viyana konferansı'yla aynı yılda.