English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ V ] / Vietnam

Vietnam traducir turco

3,603 traducción paralela
We even went on the Vietnam marches together.
Vietnam harekatında bile beraberdik.
I wish that my life had that kind of clarity. When I got back from Vietnam, my life was a mess.
Hayatımın hep böyle berrak olmasını isterdim. hayatım bir çöplüktü.
He was a Vietnam-era Navy SEAL who completed over 300 missions, all of which you could find on Wikipedia.
Vietnam'da görev yapmış, 300 görev tamamlamış bir Deniz Komandosu ki bunların hepsini Vikipedi'den de bulabilirsin.
It goes back to Vietnam.
Vietnam'a kadar uzanıyor.
To smuggle out of Vietnam. I don't think I'm gonna like where this is going.
Muhabbetin gidişatından şüpheliyim.
I was a cook in the army during the vietnamese conflict.
Vietnam savaşında orduda aşçıydım.
Vietnam?
Vietnam mı?
Once in Vietnam, I ate dog.
Vietnam'dayken, köpek yedim.
Your father saved my life in the Vietnam war.
Baban Vietnam'da benim hayatımı kurtardı.
Vietnam.
Vietnam.
I think management is still there, but legal in Vietnam won't let me discuss it.
Sanırım yönetim hâlâ orada ama Vietnam'daki hukuk bölümü bununla ilgili konuşmama izin vermiyor.
Lily's little hat that we bought her at the airport in Vietnam.
Vietnam'daki havaalanından Lily'e aldığımız minik şapka.
Am I back in Vietnam?
Vietnam'a geri mi döndüm?
You know, I was two years in Vietnam. Do you know what I thought about?
Biliyorsun 2 sene Vietnam'daydım.
You know, I came back from Nam, had a couple of shaky years.
Ben Vietnam'dan döndüğümde birkaç kötü yıl geçirmiştim.
My grandfather made it back from Korea, my dad from Vietnam, and Danny from Iraq.
Dedem Kore'den dönmüş. Babam Vietnam'dan. Danny de Irak'tan.
Vietnamese snake wine.
Vietnam'a özgü yılan şarabı.
It was smuggled out of Vietnam during the war by an old compatriot of mine.
Savaş sırasında eski bir hemşerim tarafından Vietnam'dan yasa dışı şekilde çıkarıldı.
It was my own private Vietnam.
Vietnam savaşını yaşıyor gibiydim.
Where are we, Vietnam?
Vietnam'da böyle mi oluyor?
We are not here in Vietnam.
Vietnam'da değiliz.
It's Vietnamese food.
- Vietnam yemeği.
And that one's from Vietnam.
Biri de Vietnam'dan.
- He did business in Vietnam.
- Vietnam'da iş yaptı.
Oh, my first divorce was like Vietnam.
İlk boşanmam Vietnam gibiydi.
Nina and Thor are back from Vietnam.
Nina ve Thor, Vietnam'dan döndüler.
You know, just a little something to remember Vietnam by.
Evet, Vietnam hatırası...
While teaching his theories at Harvard, Gene was about to meet an unlikely champion of his work Vietnam War hero, Colonel Bob Helvey.
Gene Harvard'da teorilerini öğretirken çalışmalarının alışılmadık bir destekçisiyle tanıştı.
This is the award for the Distinguished Service Cross, that I got in Vietnam.
Saçlarım daha dökülmemiş. Bu Seçkin Hizmet Madalyası'nı Vietnam'da kazandım.
He was decorated for bravery during a Vietcong ambush.
1968 yılında Bob Vietnam'da görevliydi.
I think Vietnam influenced my view about the importance of nonviolent struggle, and particularly the importance of getting Gene Sharp's ideas out to the rest of the world, because we must have an alternative.
Fakat yaşadıkları çatışmaların sürdürülmesi yönündeki görüşlerini değiştirecekti. Vietnam, şiddet içermeyen mücadelenin önemi hakkındaki görüşlerimi etkiledi. En önemlisi de Gene Sharp'ın fikirlerinin dünyanın geri kalanına ulaştırılmasıydı.
Vietnam convinced me that we need to have an alternative to killing people.
Çünkü bir alternatifimiz olmalıydı.
Guatemala, Australia, Thailand, Burma, China, Japan, Georgia, Iran, Kurdistan, Russia, Serbia, Ukraine, Venezuela, Vietnam, Zimbabwe, and there's bound to be a couple more.
Guatemala, Avustralya, Tayland, Birmanya, Çin, Japonya Gürcistan, İran, Kürdistan, Rusya Sırbistan, Ukrayna, Venezuela, Zimbabve ve daha fazlası gelecektir.
Your father fought in vietnam,
Babanda Vietnamda bulunmuş,
Your marriage to Denise Richards, it was kind of like her Vietnam,'cause she was constantly afraid of being killed by Charlie.
Denise Richards'la evliliğin onun için Vietnam gibiydi. Her an Charlie tarafından öldürüleceği korkusunu yaşıyordu.
Now, I don't know how many of you guys have been up to the Vietnam Wall in Washington, DC.
Aranızda, Washington DC.deki Vietnam Duvarı'nda bulunan var mı, bilmiyorum.
And you can look all you want, but to this day, there's still no circles inscribed on the Vietnam Wall.
İstediğiniz kadar bakın, ama bugün hâlâ orada, Vietnam Duvarı'nda.. ... çizilmiş bir daire yok.
His theories have been used in every war since Vietnam.
Onun teorileri Vietnam'dan beri tüm savaşlarda kullanıldı.
I know that it's a think tank for the military, going back to Vietnam.
Vietnam savaşı sırasında ordu için tasarlanması düşünülen bir araç.
I was told that I was working on something that would keep our men in Vietnam safe.
Vietnam'daki askerlerimizin güvenliğini sağlayacak bir şey üzerinde çalıştığımı söylemişlerdi.
It was used during Vietnam for only two years- - 1962 and 1963.
Vietnam savaşı sırasında sadece iki yıl kullanılmış. 1962 ve 1963'te.
And I have been since I was hung by my armpits in a North Vietnamese prison.
Kuzey Vietnam hapishanesinde koltuk altlarımdan asıldığım günden beri öyle.
He's texan and a Vietnam vet and possibly the best airboat driver on the planet.
Teksaslı ve eski bir Vietnam askeridir... Dünyadaki en iyi bataklık teknesi pilotudur.
The Chinese gunpowder technology led to this important political and geographical changes in China, in Vietnam, in Southeast Asia.
Cin, Vietnam, ve Güney Asya da önemli politik ve coğrafik değişimlere öncülük etti.
A tsunami has hit Vietnam.
Bir tsunami Vietnam'ı vurdu.
In Vietnam?
Vietnamda mıydın?
Hmm. I'm gonna tell you what I told my commander. When he gave me a balloon full of drugs.
Kumandanıma, Vietnam'dayken içmem için bir poşet uyuşturucu verdiğinde dediğimin aynını sana da diyeceğim.
- Vietnam?
- Vietnam?
I first met Gene Sharp at Harvard University.
Vietnam savaş kahramanı Albay Bob Helvey.
In 1968, Bob was deployed in Vietnam.
Vietnam, 1968.
Burma, 1992
Vietnam beni insanları öldürmekten başka alternatifler olması gerektiğine ikna etti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]