Views traducir turco
1,483 traducción paralela
I am sick of him always trying to force his religious views on us.
Dini görüşlerini bize dayatmaya çalışmasından bıktım artık.
He finally admitted, once his cough started coming back... that what we have, he no longer views as casual.
Nihayet itiraf etti. Öksürüğü tekrar başlayınca aramızdaki artık rahat olarak görülemezmiş.
Go back to the pituitary views.
Hipofiz görüntülerine bir daha gel.
I've rented rooftops with amazing views of it
İzlemek için çatı katı kiralamıştım
"Master of the universe" views.
Evrenin efendileri gibi.
... yards from the Americans. Two Americans were killed. A third died views on democracy and the Middle East has...
.. Amerikalıların dolarlarından.İki Amerikalı öldü.Üçüncü bir ölüm Demokrasinin görünümü ve Orta Doğu'da..
Mr. Hickey, your views on transportation infrastructure.
Bay Hickey, sizin yolların altyapısı hakkında, görüşleriniz nelerdir?
What matters is how she views herself, Matt.
Önemli olan kendini nasıl gördüğü, Matt.
What matters is how she views herself, Matt.
Önemli olan onun kendini nasıl gösterdiği, Matt.
I doubt that Don actually views women as dark matter.
Don'un kadınları karanlık madde olarak gördüğünden emin değilim.
My views on government intrusion into academia are rather firm.
Hükümetin akademilere burnunu sokması hakkındaki görüşlerim oldukça sabittir.
Man, there are some nice views up here.
Adamım, burada manzara harika görünüyor.
This high-rise office complex has panoramic ocean and country club views.
İşte ileri nesil bir ofis kompleksi panoramic okyanus ve şehir Klübü manzarası var.
So square footage or spectacular views? Oh...
Yani burjuva görüntüleri ve muhteşem manzara arasında seçim yapacağız?
My views on penal reform.
Ceza reformu hakkında.
How do your views differ from Governor Schwarzenegger... given that he's a republican, and you have a cheeseburger for a head?
Vali Schwarzenegger ile bakış açısı farkınız nedir? Onun cumhuriyetçi, sizin de çizburger kafalı olduğunuzu göz önüne alırsak?
She knew his views on the world.
Kocasının dünya görüşünü biliyor.
Then, let them dare say that our views are unrepresentative of the British people.
O zaman, görüşlerimizin İngiliz halkını temsil etmediğini söylemeye cesaret etsinler bakalım.
Pan High, the Un-Neptune. Just 15 miles away but when those miles are heading inland, there are no yacht clubs and no $ 5 million homes with coastal views.
Pan Lisesi, Neptune'den 20 km uzaka ama bu km'ler karaya doğru olduğu için, ne yat kulüpleri var ne de 5 milyon dolarlık deniz manzaralı evler.
Pack your bags, baby,'cause this weekend, I am taking you to a little, quaint rustic inn boasting mountain views and scenic walks along a romantic stream.
Evet, valizlerini topla, bebeğim. Çünkü bu hafta sonu seni'eski ve hoş, rustik, muhteşem dağ manzaralı ve yakınındaki romantik bir dere boyunca uzun yürüyüşler yapabilen bir han'a götürüyorum.
They... they're not really interested in your views on the world.
Onları aslında sizin dünyaya bakışınız onları ilgilendirmez.
In some ways we're having to play catch-up, I think, with some rather stereotyped old-fashioned views about burning grasslands.
Sanırım bazı bakımlardan, otlakları yakmaya dair basmakalıp, demode fikirleri hayata geçirmeye çalışıyoruz.
So great was its impact on Darwin that he would later claimed the Galapagos islands to be the origins of all his views
Darwin'in üzerindeki etkisi o kadar büyüktü ki daha sonralarda, Galapagos adalarının tüm görüşlerinin kaynağı olduğunu söyledi.
And till the end of his days, he always held on to one certainty - that the lonely Galapagos Islands were the origin of all his views. the origin of The Origin Of Species.
Olene dek, Galapagos adalarinin onun her dusuncesinin kaynagi olduguna ve, "Türlerinin Kökeni"'nin kökeni oldugu gercegine tutunarak yasamisti.
His political views seem somewhat at odds with his personal issues.
Siyasi görüşleriyle kişisel sorunları fazla bağdaşmıyor.
That was his answer to the investigator about his political views.
Politik görüşleri hakkında müfettişe verdiği cevap buydu.
He's interested in my views.
Benim görüşlerimle ilgileniyor!
Hammond Senior was a controversial figure, whose views on many issues were considered extreme, though he always denied the alleged links with violent factions.
Hammond tartışmalı bir isimdi. Pek çok konuda aşırı görüşleri vardı. Bağlantısı olduğu iddia edilen vahşi eylemlere karıştığını hep reddetti.
I love panoramic views.
Panaromik görüntülere bayılırım
It's on the Hudson... with breathtaking views of the skyline.
Hudson'da... Nefes kesici bir gökyüzü manzarası.
I hear many different views.
Herkes farklı şeyler söylüyor...
The last pay-per-views were in the toilet.
Son iki izle-öde maçı berbattı.
But his views reflect those of the art establishment.
Ama fikirleri sanat camiasının genel tavrını yansıtıyor.
200,000 views?
- 200,000 tıklanma?
Editor's got some pretty eccentric views but, say, I bet he'd love an interview with you.
Yazarların genelde katı kuralları vardır ama yine de röportaj yapmanız, eminim ki onların çok hoşuna giderdi.
He'll kill anybody he views as a threat to his own safety, that may even include Underlay.
Kendine tehdit gördüğü herkesi öldürebilir, bu Underlay bile olabilir.
I think I fell asleep, my head went to the side, and half my views came out blurry.
Kafam yana düşmüş MR'ım bulanık çıkmış. Yarın tekrar gitmem gerekiyor.
Wasn't this better than champagne and ocean views?
Şampanya ve okyanus manzarasından daha iyi değil mi?
if viewed correctly- - whatever that means- - one can see world views, obsessions, manifestations of the subconscious.
Eğer doğru bakılırsa, - bu da ne demekse artık - birisinin dünya görüşünü, takıntılarını ve bilinçaltının izlerini görebilirsin.
Uh, it's a little small, but it's got great views.
Biraz küçükmüş, ama harika bir manzarası var.
You put me on your ticket not because I share your views, but because I didn't share your gender.
Beni, görüşlerini paylaştığımı için değil karşı cinsten olduğum için seçmen listesin aldın sen.
All mod cons, city views.
Bütün konfor, şehir manzarası.
And more broadly, to share their views on the future of the free press in America. Whoa. Heavy.
İyi üniversite gazetelerinde gazeteciliğin nereye gittiğini ve daha geniş bir çerçevede, Amerika'da özgür basının geleceğiyle ilgili görüşlerini dinleyeceğiz.
My views were different.
Benim bakışım biraz farklı
G stocks extended their gain Wednesday amid positive views on the sector from Wall street.
G Stocks kazancını Çarşamba günü artırdı Wall Street'den pozitif haberler almaya başladık.
Must have something to do with how he views his victims.
Kurbanlarını nasıl gördüğüyle ilgili bir fikir oluşturmalıyız.
Usually the Palm Tree Motel isn't known for its views, but today, there may be a view to a kill.
Genelde Palm Tree Otel manzarasıyla bilinmez ama bugün, burda ölüm manzarası olabilir.
Yeah, you know what you're doing is you are accepting some of the views that are accepted in some portions of the scientific community, as fact.
Bunu kabul ediyor musunuz? Ne yapıyorsunuz biliyor musunuz? Bazı bilim çevrelerindeki bazı alanlardaki... iddiaları gerçek olarak kabul ediyorsunuz.
Dude, your narrow-minded views on professional fornicators were harshing my mellow.
Dostum, profesyonel fuhuşçular hakkındaki dar görüşlülüğün keyfimi kaçırıyordu.
The views are amazing.
Manzaraları harika.
I - It changed my whole views on control theory.
Kontrol teorisi hakkındaki tüm görüşümü değiştirdi.