Viola traducir turco
471 traducción paralela
- What's your name?
- Adın ne? - Viola.
- Viola. - Viola?
- Viola mı?
Viola, this is Johnny.
Viola, bu Johnny. - Nasılsın Johnny?
- How do you do, Johnny? - Hello, Viola.
- Selam Viola.
Viola is going to stay with you until I come back.
Ben dönene kadar Viola seninle kalacak.
Why don't you try it, Viola?
Sen de denesene, Viola?
Of a summer night young men would bring an orchestra under a pretty girl's window and flute, harp, fiddle, cello, coronet, bass viol would presently release their melodies to the dulcet stars.
Bir yaz gecesi delikanlılar, güzel bir kızın penceresinin altına orkestra getirirdi. Bir flüt, arp, keman, viyolonsel, kornet, bas viola yıldızların altında müziklerini yapardı.
ADAPTED FROM THE NOVEL PRICÒ BY CESARE GIULIO VIOLA
CESARE GIULIO VIOLA'NIN PRICÒ ADLI ROMANINDAN UYARLANMIŞTIR
Viola wasn't in love with me.
Viola bana âşık değildi.
I don't want to be your appendix, like Viola.
Viola gibi senin yedeğin olmak istemiyorum.
Viola.
Viola.
It's always Viola.
Her yerde Viola.
And it's lilacs and peonies, not Viola.
Leylak ve karanfiller olacak, Viola değil.
You cheated on me, with Viola and maybe others.
Beni aldattın, Viola'yla, belki başları da vardı.
Viola!
Viola!
Viola?
Viola?
Now, Gretel, pack your viola and go down to the car.
Gretel, kemanını al ve arabaya in.
Viola...
Viola...
The latest hit by Chico Viola!
Chico Viola'nın en son şarkısı!
Latest hits by Vicente Celestino... and Chico Viola.
Vicente Celestino ve Chico Viola'nın en yeni parçaları...
I had to see if you sing better than Vicente Celestino and Chico Viola.
Vicente Celestino ve Chico Viola'dan daha iyi olup olmadığınızı görmeliyim.
Erik, should it really be a viola in the third movement?
Erik, üçüncü ölçüde sahiden viyola mı girmeli sence?
Viola, I'm desperate.
Viola, umutsuzum.
- Viola, my dear... you drive me crazy, I love you.
Viola, sevgilim. Beni çıldırtıyorsun.
- Where are you going Viola?
- Nereye gidiyorsun Viola?
You're mistaken, I'm not Rosa Orlando, I'm her sister Viola.
Yanılıyorsunuz, ben Rosa Orlando değilim, onun kardeşi Viola'yım.
"Listen, your sister Viola sent me round to give you a sermon".
"Baksana, kardeşin Viola beni sana vaaz vermem için gönderdi".
This is Viola.
Bu Viola.
I'm here on behalf of your sister Viola.
Kız kardeşiniz Viola adına buradayım.
Are you Viola's lover, excuse me?
Viola'nın sevgilisisin herhalde?
- I know what Viola needs.
- Viola'nın ihtiyacını biliyorum.
I really don't understand Viola.
Viola'yı gerçekten anlamıyorum.
Viola, you didn't need to do this to me.
Viola, bunu bana yaptırmana gerek yoktu.
Viola, what are you doing with that suitcase?
Viola, o çantayla ne işin var?
- Is Viola around?
- Viola buralarda mı?
- I'm glad I found you instead of Viola.
- Viola yerine seni bulmama sevindim.
Now my divorce has come through, I think Viola might be waiting for me to marry her?
Boşanmam sonuçlandığına göre düşündüm ki Viola kendisiyle evlenmemi umuyor olabilir.
If you go to church tomorrow, father Anz... -... Viola's confessor priest, can illuminate you more.
Yarın kiliseye giderseniz, Peder Anz yani Viola'nın günah çıkarıcı papazı sizi daha iyi aydınlatabilir.
Rosa will be at the court house pretending to be Viola.
Rosa mahkemede olacak Viola imiş gibi yapacak.
- Go, Viola.
- Hadi, Viola.
Look, Viola.
Bak Viola.
In short, Viola, maybe it's better we leave each other, quietly.
Kısacası Viola, belki de usulca birbirimizden ayrılmamız daha iyi.
Go to hell, Viola!
Cehennemin dibine, Viola!
Viola won't have me back after all that's happened.
Bütün olanlardan sonra Viola beni geri kabul etmez.
- The fact is... - The fact is you're still madly in love with Viola.
- Gerçek şu ki Viola'ya hâlâ delicesine aşıksın.
Anything else than Viola!
Viola'dan başka hiçbir şey...
-... like Viola and me, for example.
- Örneğin Viola ve benim gibi.
- What's Viola got to do with it?
- Viola'nın bununla ne ilgisi var?
Nevertheless I'm still in love with Viola.
Ama yine de Viola'ya hâlâ aşığım.
- Viola!
- Viola!
Johnny, this is Viola.
Johnny, bu Viola.