English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ V ] / Viscosity

Viscosity traducir turco

59 traducción paralela
I'm not happy with the viscosity on these bibs.
Bu önlükler çok kaygan.
My chemical sensors indicate a petroIeum-based product of relatively high viscosity.
Kimyasal alıcılarım bunun yüksek viskoziteli petrol kaynaklı bir ürün diyor.
And we're a little fuzzy on the word "panagglutinin" and "viscosity."
"Panaglutinin" ve "viskozite" konusunda da şüphelerimiz var.
Checking the ion concentration, temperature, viscosity...
İyon konsantrasyonu, sıcaklığı ve viskoziteyi kontrol ediyorum.
Saliva, the perfect liquid, is characterized by its transparency and lack of viscosity.
Tükürük mükemmel bir sıvıdır. Saydamlığı ve akışkan olmamasıyla diğer sıvılardan ayrışır.
I'm gonna have to quantify the 7-F reading on this and that'd run it through with the surface-gravity viscosity.
Bundaki 7-F ölçümüne bir bakmalıyım. Bu yüzey ağırlık akışmazlığı ile yapılabilir.
But then I thought maybe... just maybe... you could raise the viscosity... by adding a complex glucose derivative during the emulsification process.
Ama sonra aklıma geldi... belki... sadece belki... emulsiyon işlemi sırasında... kompleks bir glukoz türevi ekleyerek yapışkanlığını biraz daha artırırabilirim diye düşündüm.
Hold on, I want to check his blood viscosity.
Bekle, kanındaki akışkanlığı kontrol etmek istiyorum.
I need to test the mucous viscosity.
Mukoza yapışkanlığını test etmem lazım.
Proboscis viscosity....
Yapışkanlık...
Ohh! Is this low-viscosity rayon?
Bu düşük vizkoziteli suni ipek mi?
You can't use a half-Loop top stitching on low-viscosity rayon. It would snag.
Düşük vizkoziteli suni ipeğe yarı ilmikli dikiş kullanılmaz.
There's viscosity, the source, vegetable, mineral, animal...
Bu alyanslı herif.
20-50, super-high viscosity.
2015 numara. Akışmazlığı süper yüksek.
The low level of mercury viscosity... in the amalgam restorations says Eastern Europe.
Diş dolgularındaki cıva yoğunluğunun... azlığı Doğu Avrupa'yı işaret ediyor.
Viscosity and color are different.
Yoğunlukları ve renkleri farklı.
There's viscosity, the source, vegetable, mineral, animal...
Akışkanlığı var, kaynağı var, sebzesi var, minerali var, hayvan -
- Never. Unrefined, unheated tar has a viscosity grade of 250,000.
İşlenmemiş ısıtılmamış katranın akışkanlık derecesi 250 bin derecedir.
Associated hyper-viscosity syndrome gummed up the blood vessels in your lungs.
İlik uruna eşlik eden hiperviskozite sendromu ciğerlerdeki damarları tıkıyor.
Viscosity says it's from a motorcycle.
Motosiklette kullanılandanmış.
I was able to determine the exact viscosity and degradation, and I found microscopic metal shavings in it.
Yarı sıvı ve bozulma oranını tam olarak belirledim. İçinde de mikroskobik parçalar buldum.
A fluid whose viscosity is variable based upon applied stress.
Uygulanan gerilime göre viskozitesi değişen bir akışkan.
based on its viscosity, and level of oxidation, there is a 93 % chance it is.
Akışkanlığına ve oksidasyon değerine göre, o araca ait olma olasılığı % 93.
Uh, platelets could worsen the viscosity.
Az olmamasına imkan yok. - Trombosit, viskoziteyi kötüleştirebilir.
And depending on the viscosity, it's not as dangerous - For Pete's sake, Jones, we're not in school! - as people sometimes think.
Viskoziteye bağlı olarak, insanların düşündüğü... kadar tehlike değildir.
Same viscosity.
Aynı yapışkanlıkta.
- But mannitol reduces the blood viscosity
- Ama Mannitol kan akışını azaltır.
Based on the viscosity of the blood... I'd say this is a recent demise.
Kanın yoğunluğuna bakılırsa... bunun yeni bir ölüm olduğunu söyleyebilirim.
Viscosity, elasticity, and tensile strength.
Akışkanlık, esneklik ve gerginlik.
Hundreds of miles of red algae Would've completely altered the viscosity of the water.
Hundreds of miles of red algae Yüzlerce kilometrelik yosun suyunu kıvamını tamamen değiştiriyor..
Judging by the placental viscosity, I just missed it by minutes.
Plasenta akışkanlığına göre bir iki dakika ile kaçırmışım.
It's not the size of the spill, it's the depth and viscosity of the radial blot.
Lekenin genişliği değildir öenmli olan... Derinliği, akışkanlığı ve derişimidir.
What viscosity you need?
Ne kadar kıvamlı istersin?
Based on the spatter patterns and viscosity,
- Sıçramalar ve yoğunluğa bakılırsa...
To the untrained eye, yes. But I can actually analyze the viscosity of the mud.
Eğitimsiz bir göze öyle görünebilir, evet ancak ben çamurun yoğunluğunu inceliyorum.
Yeah, it's just basic fluid mechanics really, simple coefficients of viscosity.
İşte normal bir akışkan mekaniği ve basit bir akışmazlık katsayısı.
Heat, pressure, viscosity, it's all reading normal.
Isı, basınç, viskozite, normal.
Increase viscosity 20 %.
- Viskoziteyi yüzde 20 artır.
Increase viscosity 20 %. 20 %.
- Viskoziteyi yüzde 20 artır.
Mike, I read that caffeine can affect the potency and the viscosity of a man's sperm.
Mike, ben okudum ki kafein bir erkeğin sperm akışkanlığın ve cinsel gücünü etkileyebiliyor.
Molly made me give up coffee in order to maximize the potency and viscosity of my sperm. Huh.
Molly bana kahveyi bıraktırdı spermlerimin akışkanlığını ve kalitesini arttırmak için.
We owe the failure of the last serum experiments to the viscosity of vampiric blood.
Son serum deneyin başarısızlığını vampir kanının viskozitesine borçluyuz.
It's due to the action of molecular viscosity called laminar flow.
Laminar akış adındaki moleküler viskoziteden kaynaklanan bir şey.
Maple syrup is the same viscosity as a 30-weight oil.
Akçaağaç şurubunun vizkositesi 30'luk motor yağı ile aynı.
Does that mean its not 30 viscosity?
Yani vizkositesi 30 değil mi demek?
So I-I took a sample of the Potomac River, you know, where the body was found and I-I had to recreate the viscosity, the temperature, as well as the particulate matter in order to try and...
Cesedin bulunduğu Potomac nehrinden numune aldım. Deneme yapmak için akışkanlığı, ısıyı ve partikülsel materyalleri tekrar yaratmam gerekti.
And so is the viscosity, concentration, and durability!
Kıvamı, yoğunluğu ve kalıcılığı da öyle.
Uh, there's a thing called "superfluid vacuum theory", where empty space is imagined as a superfluid with all of its qualities- - viscosity, density, surface tension...
"Mutlak sıfır üstü sıvı emilimi teorisi" diye bir şey var. Boş yer tüm nitelikleriyle beraber mutlak sıfır üstü sıvı olarak düşünülüyor viskozitesiyle, yoğunluğuyla, yüzey gerilimiyle...
Though the odds of conception from pre-ejaculate are narrow, as you know, I do have a heavy seminal load of high viscosity and opacity.
Ön boşalımdan hamile kalma ihtimali çok düşük olsa da..... bildiğin gibi yoğun, mat ve bol menim var.
The viscosity and transparency of her vaginal secretion?
Vajinal salgısının kıvamı ve şeffaflığı nasıldı?
Well, I'm no expert in viscosity, but...
Yarı-sıvılar konusunda uzman değilim ama...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]