Visuals traducir turco
202 traducción paralela
– The visuals indicate life readings.
– Görsel kayıtlarda canlılar var.
We gotta give them visuals.
Görsel bir yanı olmalı.
KITT, give me the car's license number and visuals on both men inside.
KITT, bana arabanın plaka numarasını ve içindeki her iki adamın görüntüsünü ver.
There are the visuals, Michael.
- İşte görüntüler, Michael.
KITT, the visuals on the two men who tailed us to the retreat.
KITT, bizi takip eden arabanın içindeki iki kişinin görüntüsünü almıştın.
Captain, we're receiving data from the probe, including visuals.
Kaptan, sondadan veri almaya başladık, görüntü de var.
Visuals available now, Captain.
- Görsel veriler şimdi geldi.
Freeze visuals.
Görüntüyü dondur.
In fact, I perused some visuals from the Schwarzenegger Library.
Aslında Schwarzenegger Kütüphanesinde birkaç görsel karıştırdım.
This-Visuals, you know? It's good.
Bu... görseller, bilirsin, güzeller.
Ida Lupino often used film noir visuals, but for her own very specifiic purposes.
Ido Lupino, genellikle kara film taslaklarını kullandı ama kendi özel amaçları doğrultusunda.
It's like I can't get these visuals out of my head of her doing all this shit.
Onu bütün bu pislikleri yaparken kafamda canlandırmaktan kendimi alamıyorum
We need a theme, a song, some visuals.
Konuya, şarkıya, bazı görsel öğelere ihtiyacımız var.
I want visuals and audio set up from 19 and 21.
19. ve 21. katlara kamera ve mikrofon yerleştirin.
What is the trade craft? What are the visuals?
Ne planlıyorlar?
- Visuals aren't coming up.
- Görüntü alamıyoruz.
Five minutes until we exit the day side and lose visuals.
5 dakika sonra gündüz bölgesinden çıkıp, görsel teması kaybedeceğiz.
Houston, visuals confirm that HAB-1 is tango-uniform.
Houston, görüntüye göre HAB-1 ortadan yok edilmiş.
That gives us 21 visuals downtown... two uptown, and one in transit.
Bu durumda merkezde 21 kişi var. İki tane yukarıda ve biri hareketli.
Do we have visuals?
Görüşümüz var mı?
Maybe we ought to rethink the visuals.
BeIki görseIIiği gözden geçirmeIiyiz.
I do the whole fucking show by myself without visuals.
Tüm sunumu görsel kullanamadan tek başıma yapmak zorunda kaldım.
We have no visuals. Listen up everyone.
Görüntü alamıyoruz herkes dinlesin!
W-7 satellite was in the southwest sector when Bauer helped Penticoff escape, so, with luck, we'll be able to pull up some visuals that'll help us pinpoint his location.
W7 uydusu Bauer Penticoff'ın kaçmasına yardım ettiği sırada güneybatıdaymış, yani şansımız yaver giderse Jack'in tam yerini tespit edebiliriz.
Okay, okay okay. Spare me the visuals.
Tamam, gözümde canlandı.
I mean, you guys are just about the visuals.
Yani siz, erkekler sadece görünenle ilgileniyorsunuz.
More visuals.
Yine görsellik.
Still no visuals, but I'm detecting a high energy output from the genites'active sensors.
Görüntü yok ama Genetikçi sensörlerinden gelen yüksek enerjiyi algılayabiliyorum.
Visuals and tacticals.
Kahinlerin ve taktik uzmanlarının.
Four months in Afghanistan... three months in the territories... bad scenes, but amazing visuals.
Dört ay Afganistan'da, iki ay da diğer yerlerdeydim. Kötü sahneler... ama harika çekimler. Newsweek'in kapağındaki fotoğrafımı gördün mü?
Well, there are no photos of the victim, and you need visuals for trial.
Kurbanın fotoğrafı yok ve duruşmada görsel bir şey gerekir.
Visuals.
Ekrana ver.
- Any visuals?
- Görsel temas?
The following shocking visuals were captured by security cameras.
Birazdan izleyeceğiniz şok edici görüntüler, güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.
Okay, now I have two really good visuals fighting for top billing here.
İki görüntü arasında kaldım. Acaba hangisi daha iyi?
- Are you getting visuals?
- Halüsinasyon mu görüyorsun?
We have visuals!
Görüntü aldık!
Trace the source of those visuals.
Videoyu nereden bulduğunu öğren. Anlaşıldı.
Major, it seems that Marco had been distributing those murder visuals through the homeless who live in a park near Radio Avenue.
Radio sokağı yakınlarındaki bir parktaki serserileri elçi olarak kullanarak cinayet görüntülerini etrafa yayıyor.
A fair amount of those are missing visuals.
Ve bunların bir kısmı da güvenilir görüntüler olmadığı için eksikler.
Visuals on screen.
Görüntüler ekrana.
I was looking at the visuals, and I noticed that the limousine- -
Görüntülere bakıyordum ve farkettim ki limuzin...
The message changes, but not the words and visuals.
Mesaj değişiyor, ama kelimeler ve görseller aynı oluyor.
Okay, should be getting visuals.
Görüntüleri alıyor olmalısınız.
Get visuals of the other members of Third Faction and... track that against... where they've been and where they're... where they're going.
3. Nifak'ın diğer üyelerinin görüntülerini bulun. Nereye gittiklerinin izini sürün.
Visuals.
- Görsellik.
- Solid on the visuals, Tony.
- Etrafı gözle Tony.
Nose is warm, visuals are clear, weapon systems are hot.
Her şey yolunda, görüş açık, silahlar ateşlemeye hazır.
We have visuals, we have audio.
Görüntü var, ses var.
Sir, NPIC is reporting visuals from Russian missile site 537.
Efendim, NPIC Rus füze sahası 537'den görüntüler rapor ediyor.
The visuals are fantastic!
Muhteşem efektler kullanılmış.