Viviane traducir turco
164 traducción paralela
Viviane!
Viviane!
She took off, then phoned Viviane later.
Dışarı çıkmıştı, sonra Viviane'e telefon etti.
Some crazy little Italian gave it to Viviane.
Çatlak İtalyan'ın teki Viviane'e vermiş.
It adds up : the Italian's got the hots for Viviane.
Akla yatkın. İtalyan Viviane'e abayı yakmış.
Listen, Viviane...
Dinle, Viviane...
Viviane Blassel, born on March 21, 1943, in Marseilles.
Viviane Blassel, 21 Mart 1943, Marsilya doğumluyum.
Viviane Romance.
Viviane Romance.
- Have you met Viviane?
- Viviane'le tanıştın mı?
Viviane, my daughter.
Kızım, Viviane.
Well, in that case... I propose that we buy Viviane a much better instrument.
O zaman Viviane'a çok daha iyi bir alet alalım derim.
I hope you will be pleased with Viviane.
Viviane'dan memnun kalırsınız umarım.
Be good with Viviane.
Vivane'a iyi davran.
Sorry, I didn't bring my guitar, and I think that Viviane took hers.
Üzgünüm, gitarımı getirmedim. Viviane da kendininkini götürdü galiba.
Viviane shouldn't be long.
Viviane neredeyse gelir.
Viviane, isn't it?
Viviane, değil mi?
- Viviane's been kidnapped.
- Viviane kaçırılmış.
All the best to Viviane.
Viviane'a selâm söyleyin.
Viviane, this is Paul.
- Viviane, bu Paul.
Thank you, Viviane.
Teşekkür ederim, Viviane.
You should wear light hues, Viviane.
Viviane biliyor musunuz, açık renkli şeyler giymelisiniz.
This sauce is absolutely divine, Viviane.
Viviane, sosunuz kesinlikle mükemmel olmuş.
Is Viviane angry with me? Whatever for?
Viviane bana kızmış gibi hissettim, ne dersin?
"Viviane with the blue dress." Just there, in that corner.
Orada "Mavi elbiseli Viviane" bir kenara itilmiş öylece duruyordu.
For God's sake, Viviane, that's not possible.
Ama Viviane! Ama bu imkansız!
You don't know who I am.
Sana yalan söyledim, Viviane.
Viviane?
Viviane?
- Viviane!
- Viviane!
Viviane is babysitting.
Viviane bebek bakıyor.
Viviane, please help me.
Viviane, lütfen bana yardım et.
Solange and Viviane, too... laughing like life goes on.
Solange ve Viviane de hayat aynen devam ediyormuş gibi gülüyorlar.
And so Viviane came to Cornwall.
Ve böylece Viviane, Cornwall'a geldi.
The eldest of the three sisters Viviane was the High Priestess of Avalon and the voice of the Mother Goddess on earth.
Üç kız kardeşin en büyüğü olan Viviane Avalon'un Yüksek Rahibesiydi ve Ana Tanrıça'nın dünyadaki sesi.
Viviane has foreseen it.
Viviane bunu önceden gördü.
There is no need, Viviane.
Buna gerek yok Viviane.
You must remember, Duchess that Viviane is not just your sister.
Unutmamalısın düşes Viviane sadece ablan değil.
Viviane.
Viviane.
And so, my father was caught up in Viviane's plots.
Ve böylece babam, Viviane'in ağına yakalanmıştı.
You be wary of Viviane, child.
Viviane'den çekinmelisin çocuğum.
Show me, Viviane.
Bana da göster.
He had come to confront his mother, Viviane.
Annesi Viviane ile karşılaşmaya gelmişti.
Within days, on the orders of Viviane I was on my way to take part in the fertility rites known as the Beltane feast the ceremony she called "the great marriage."
Birkaç gün sonra, Viviane'in emriyle Beltane ziyafeti adıyla bilinen doğurganlık şölenlerine katılacaktım onun "büyük evlilik" dediği törene.
But Viviane assured me that the future of Avalon depended on my playing the role of the virgin huntress and that my partner would be the man who killed the king stag.
Ama Viviane bana, Avalon'un geleceğinin bakire avcı rolünü oynamama bağlı olduğunu ve eşimin, geyik kralı öldüren adam olacağını söyledi.
I should have been with you, not Viviane.
Senin yanında ben olmalıydım, Viviane değil.
I'm not an infant, crawling at your skirts, Viviane.
Ben eteklerine sarılan bir çocuk değilim Viviane.
He will never set foot in Avalon, Viviane.
O asla Avalon'a ayak basmayacak Viviane.
Never let Viviane get her hands on Mordred.
Viviane asla Mordred'e sahip olmamalı.
How does Viviane fare?
Viviane nasıl?
- Is Viviane in?
Viviane burada değil mi?
Did you like the blue dress?
Sırası gelmişken, Viviane'ın mavi elbisesini...
You look lovely.
Viviane, çok güzelsiniz. Benden de fazla.
No coffee for me, Viviane.
Kahve içmeyeceğim.