Vogue traducir turco
420 traducción paralela
Irene, have you seen my copy of Vogue?
Irene, Vogue dergisini gördün mü?
I know you fairly well... you're an architect, there's a vogue for your work among people who know.
Seni zaten iyi tanıyorum. Bir mimarsın, seni tanıyan insanlar arasında oldukça meşhursun.
I've got the one you liked so much in Vogue.
Moda dergisinde görüp beğendiğin elbiseyi aldım.
I never knew you read Vogue.
Moda dergisi okuduğunu bilmiyordum.
What's Vogue got to do with it?
Moda dergisinin konuyla ilgisi ne?
It just so happens that the dress I bought... that you picked out of Vogue that some woman happened to leave on the train... is exactly the dress that Addie Ross wore to the concert two weeks ago!
Sadece her nasılsa, bir kadının trende unutmuş olduğu moda dergisinde görüp beğendiğin, benim de aldığım elbise iki hafta önce Addie Ross'un konserde giymiş olduğu elbisenin aynısı!
As I was telling you, Mr. Powers was terribly upset... that I couldnt do the bathing suit for Vogue.
Dediğim gibi, Vogue için mayo giymediğimden Bay Powers çok öfkeliydi.
I am jeopardising my position with Harper's Bazaar and Vogue, all for a girl who does not appear.
Harper's Bazaar ve Vogue dergileriyle aram bozulacak. Üstelik burada olmayan bir kız için.
They show the same one in theJune "Vogue" magazine... only without these little bows in the back.
"Vogue" dergisinin Haziran sayısında aynısı vardı. Şu sırtındaki kıvrımlar hariç.
And Vogue magazine. And Screen Romances.
"Vogue" dergilerini ve "Screen Romances" dergilerini de.
The Beguine just came en vogue.
Dranem'in şarkısını hatırlıyor musun?
It's a little outfit I found in Vogue.
Birazcık demode, Vogue'da bulmuştum.
Yes, I've seen Vogue.
Evet, dergiyi gördüm.
She's as slim as a Vogue model.
Bir Vogue mankeni kadar ince.
Vogue?
Moda?
In the US, they occupied the offices of Vogue and Newsweek, furious at the paternalism of the men in the Movement who put them up front at demonstrations
"ABD'de Vogue ve Newsweek dergilerinin ofislerini işgal ettiler." "Güzel görünsün diye onları gösterilerde ön sıralara koyan Hareket'teki kişilerin adam kayırıcılığına çok sinirlenmişlerdi."
Take those models in "Vogue," like Twiggy and all the rest... nothing but skin and bones.
Mesela, Vouge'daki Twiggy gibi modelleri ele alalım. Bir deri bir kemik!
Vogue?
Vogue?
Naturism is recently much in vogue.
Nüdizm moda olmaya başladı.
But these days divorce is in vogue, so all is not lost.
Ama bu günlerde boşanma moda oldu, o yüzden hepsi kaçmış sayılmaz.
You're on the cover of Vogue!
Sen vogue'un kapağındasın!
Now, darling, I want you to call the United States and tell Vogue they can't have the photographs of the spring line until after the show.
Hayatım, Amerika'yı arayıp Vogue'ya, gösteri bitmeden ilkbahar kreasyonunun fotoğraflarını alamayacaklarını söyle.
You know, Vogue, Cosmo, layout of Atlanta, and now Belinda on zebra skins, the plaza fountain.
Bilirsin işte Vogue, Cosmo, Atlanta çizimi, şimdi de Belinda zebra tenleri, plaza membası.
- You read Vogue?
- Vogue mu okuyorsun?
Your favourite hobby is drawing underarm hair on the models in "Vogue".
En sevdiğin hobi, "Vogue" dergisindeki modellerin koltukaltlarına kıl çizmen.
- Yeah, uh-huh. You know, a girl with a hat is just so... whew... vogue!
Şapkalı kızlar moda.
Oh, just wanted to see my vogue.
Öyle mi? Sadece vogue dergime bakmak istemiştim.
could put in vogue perhaps see there.
Vogue dergisine bir ilan verebilirim. Dikkatini çekebilir.
Instead of reading Vogue, you should go to the archive.
Vogue okumaktansa arşive gitmelisin.
And Vogue wonders if I'd be interested in modeling some clothes.
Ve "Vogue" birkaç kıyafet için modellik yapar mıyım diye merak ediyormuş.
Vogue, Cosmo.
Vogue, Cosmo.
Twelve-year-old girls drinking strawberry daiquiris and reading Paris Vogue.
12 yaşındaki kızlar çilekli rom içip Paris Vogue okuyor.
To be the mother of the house, you have to have the most power.
Ninja Evi'nin anasıyım, çünkü en iyi vogue bende.
Voguing is the same thing as, like, taking two knives and cutting each other up, but through a dance form.
Vogue, iki bıçak alıp birbirini kesmeye benzer. Ama dans formundadır.
Pump...
VOGUE
Vogue.
Vogue.
Out. Voguing came from shade because it was a dance that two people did because they didn't like each other.
Vogue, gölgeden çıktı, çünkü birbirini sevmeyen iki kişinin yaptığı bir danstı.
You could take the pantomime form of the vogue... this is what, generally, sometimes I do is I make my hand into a form like a compact or a makeup kit.
Vogue'un pandomim formu var mesela. Ben şöyle yapıyorum, elimi pudra kutusu veya makyaj seti şekline sokuyorum.
So voguing's like a safe form of throwing shade.
Yani vogue, gölgelemenin güvenli bir yolu.
The name was taken from the magazine "vogue," because some of the movements of the dance are also the same as the poses inside the magazine.
İsim Vogue dergisinden alındı, çünkü dansın bazı hareketleri dergideki pozlara benziyor.
I want to take voguing not to just Paris is burning, but I want to take it to the real Paris and make the real Paris burn.
Vogue olayını sadece Paris Yanıyor'a değil, gerçek Paris'e götürmek ve gerçek Paris'i yakmak istiyorum.
Vogue. Vogue.
Vogue.
Amy.
Vogue.
This, ladies and gentlemen, is voguing, a form of dance that has its roots in Harlem... a takeoff on runway modeling, which they had plenty of last night as well.
Hanımlar ve beyler, buna vogue deniyor. Harlem kökenli bir dans biçimi. Dün gece bol bol izledikleri podyum mankenliğinin bir taklidi.
Voguing is an attitude, a style.
Vogue bir tavır, bir tarz.
In addition to perhaps putting voguing in vogue, this love ball sponsored by the design industries foundation for aids raised more than $ 350,000 for research and housing for the homeless who have aids.
Vogue'u moda hâline getirmesi dışında Tasarım Endüstrileri AIDS'le Mücadele Vakfı'nın bu balosunda araştırma ve AIDS hastası evsizlerin barındırılması için en az 350.000 dolar toplandı.
But now, my foot is, like, in every little doorstep that you can think of.
VOGUE NEDİR? Şu anda aklınıza gelebilecek her eşiği aşındırıyorum.
I've seen him watching the Madonna videos and I can tell he just wants to put on a pointy bra and vogue.
Madonna'nın kliplerini nasıl izlediğini gördüm. Sivri uçlu bir sütyen takıp vogue yapmak istediği belli oluyor.
Ken and Pam are Southern Star New Vogue titleholders,..... Putting on the Ritz City and Country Three Dance Round Robin Champions,..... Tulip Time Central Districts Champions,..... and former three times Pan Pacific Grand Prix Amateur Five Dance...
Ken ve Pam, Güney Yıldızı Yeni Moda unvan sahibi, Ritz Şehir ve Ulusal Üç Danslık Robin şampiyonları, Lale Zamanı Merkezi Bölgeler şampiyonları, ve üç defa Büyük Pan Pasifik Ödülü Amatör Beş Danslık Latin Amerikan şampiyonları!
It was in last month's Vogue.
Geçen ay Vogue dergisine çıkmıştı.
Non-star athletes are in vogue.
Yıldız olmayan sporcular moda.