Voided traducir turco
63 traducción paralela
Don't bother. I voided them while we've been talking.
Dert etme, biz konuşurken onları hükümsüz kıldım bile.
They cannot be voided except for cause which, I guarantee you, you have none.
Size sunacağım şart hariç hiçbir nedenle hükümsüz kalamaz ki garanti veririm, öyle bir şart yok.
Now, you get those charges voided, Senator, and you do it today.
Şimdi o suçlamaları düşürteceksiniz Senatör. Ve bugün yapacaksınız.
The immunity should be voided on the grounds of fraud.
Dokunulmazlık anlaşması, dolandırıcılık gerekçesiyle feshedilmeli.
Driver's licenses, Social Security numbers, they're voided.
Ehliyetler, sosyal güvenlik numaraları iptal edilir.
Contract voided.
Kontrat iptal edilmiştir.
" Active self-destruct code can be voided... with one of three... ah, ss.
" Aktif otomatik imha kodu iptal edilebilir... önceden belirlenmiş üç... artefakttan biri yardımıyla,
So the judge voided our prenup, and if that's not bad enough, I'm paying half her lawyer's fee.
Bu da yetmezmiş gibi avukat parasının da yarısını ben ödüyorum.
- Not surprising, considering we voided the cargo bay of life support once we got it on the ship.
- Sürpriz değil, onu gemiye alır almaz yük bölümünden yaşam desteği çektik.
I think he voided here, and he... headed off over there.
Sanırım buraya boşalttı ve o tarafa devam etti.
She won't get her 20 million, I had it voided!
20 milyonu alamayacak, hükümsüz kıldım!
I think I might have voided your warranty.
Aslında, garantinizi geçersiz hale getirmiş olabilirim.
Anyways, this engagement is hereby voided.
Her neyse, bu vesileyle nişan iptal edilmiş oldu.
Held for three days before a judge voided the charges.
Yargıç suçlamaları geçersiz kılmadan önce üç gün tutuldu.
Anything you fail to disclose, or if your statements are false or if you ever fail to provide your agreed-upon services the entire deal will be voided.
Herhangi bir başarısızlık olursa ya da verdiğin bilgiler yanlış çıkarsa veya mutabık kalınan hizmette bir aksama olursa tüm anlaşma geçersiz sayılacak.
But once you open the box, you've voided the warranty.
Ama kutuyu bir kez açarsanız, garanti kapsamı dışına çıkarmış olursunuz.
Warranty voided.
Garanti iptal edildi.
Well, the only way to have a prenup voided and marital assets split is by a court order from a judge, so the client would have to testify.
Evlilik anlaşması iptali ve evlilik serveti paylaşımının tek yolu yargıcın mahkeme emrinden geçer, ki bu da müvekkilenin ifadesini gerektirir.
But it wasn't hooked up correctly, so it's all been voided.
Ama bu düzgün takılmamış. Yani garanti dışı.
I voided the test results because the machine was malfunctioning.
Test sonuçlarını sildim çünkü makine doğru çalışmıyordu.
Oh! Bertram just voided his bowels.
Bertram az önce bağırsaklarını boşalttı.
Whatever you do, don't spell nothing wrong or the claim will be null and voided.
Ne yaparsan yap yanlış beyanda bulunma. Yoksa teklifin geçersiz olur.
Glenn friedman just called and voided the sale.
Glenn Friedman aradı ve satışı iptal etti.
- it's nulled and voided.
-... geçersiz olur ve reddedilir.
Making them community property now that we voided the Prenup.
Şimdi evlilik sözleşmesi geçersiz olduğuna göre bunlar ortak mal olur.
Any infidelities my client may have participated in, from a legal standpoint, was voided by your client's affair with Ms. Davis.
Müvekkilimin yapmış olduğu herhangi bir aldatma durumu yasal bakımdan müvekkilinizin Bayan Davis ile olan ilişkisi ile geçersiz olur.
By returning to France, you voided the agreement between our countries.
Seninleyken, şahitlerim olmasını isterim. Fransa'ya dönerek ülkelerimiz arasındaki anlaşmayı feshettin.
Pursuant to New York civil code, a settlement based on fraudulent representation can be voided by the court.
New York kanunlarına göre sahte bir sunumla... -... yapılan anlaşmalar mahkemede bozulabilir.
Just read out a brief, prepared statement to the judge, and then your death-in-absentia judgment will be voided.
Şöyle bir göz gezdir, hakime ifaden hazırlandı ve kayıp-ölü durumun ortadan kaldırılacak.
Here's the thing, Mr. Saverese, attorney client privilege is voided if I'm threatened.
Mesele şu, Bay Saverese,... eğer tehdit edilirsem, avukat müvekkil gizliliği geçersiz kılınır.
He's voided the transaction.
Havaleyi iptal etti.
The contract may be voided if the athlete is banned from a race due to doping. - What?
Eğer atlet doping kullanımı yüzünden yasaklanırsa, sözleşmesi feshedilebilir.
The AADL disagrees, and if Anna misses her race on Monday due to this ban, her contract is voided.
AADL buna katılmıyor, eğer bu yasak yüzünden, Pazartesi günkü yarışları kaçırırsa sözleşmesi feshedilir.
The prenup is voided.
Evlilik anlaşması iptal olur.
I voided that will because I believe Elise Vogelsong not to be in her right mind.
O vasiyeti Elise Vogelsong'un sağlıklı karar verebildiğini düşünmediğim için iptal ettim.
I have voided more than Tom's body weight in the last 12 hours alone.
Son on iki saattir Tom'un ağırlığından daha fazlasını çıkardım.
You voided your rights when you took this picture of Maeby brushing her teeth.
Maeby'nin dişlerini fırçalarkenki fotoğrafını alıp bu hakları çiğnedin zaten.
This is your third infraction, therefore, in accordance with statute 11, your citizenship is voided.
Bu üçüncü ihlaliniz. Bu nedenle, 11. kanuna dayanarak vatandaşlığınız hükümsüz kılınmıştır.
This is your third infraction, therefore, in accordance with Statute 11, your citizenship is voided.
Bu üçüncü ihlaliniz. Bu nedenle 11. kanuna dayanarak vatandaşlığınız hükümsüz kılınmıştır.
They voided your agreement.
Anlaşmanı hükümsüz kıldılar.
You know this is, like, a religious painting, right? Yeah, well, when aliens started scribbling on the back of it, it kind of voided God's warranty, as far as I'm concerned.
Evet, uzaylılar arkasını karalamaya başladığında Tanrı'nın yetkisini geçersiz kılmasından endişe ediyormuşum gibi sanki.
If the fund's capitals drop too much, then the swaps contracts are voided.
Fonun anaparası çok fazla düşerse o zaman takas sözleşmeleri geçersiz olur.
The contracts are voided? The contracts are voided?
Sözleşmeler geçersiz mi olur?
It's like they're voided of...
Sanki içlerinden çekilmiş gibi...
Then the real guy's lawyer will use that voided arrest - to get the case thrown out.
Sonra da asıl adamın avukatı bu hükümsüz tutuklamayı davayı düşürmek için kullanacak.
Since Caspere's remaining interests have been voided, I can provide you the same parcel, same price.
Caspere'in hissesi boşa çıktığından aynı parseli aynı fiyata sağlayabilirim.
Each of these obligations you are required to adhere to, or the certificate will be voided.
Bu yükümlülüklerin herbirine uymak zorundasınız, aksi takdirde belgeniz iptal edilecektir.
He voided black blood.
Siyah kan işiyordu.
The arrest warrant you inquired about for Holly Weaver, it's been voided.
Holly Weaver için sorgulattığınız tutuklama emri kaldırılmış.
And if you change your story by so much as a comma your immunity deal will be voided and you're gonna go to prison for the rest of your life.
Eğer ifadendeki virgülü bile değiştirirsen ayrıcalık anlaşman iptal edilmiş olacak ve hayatının geri kalanını hapiste geçireceksin. Yeterince açık konuştum mu?
There was an issue of a foot fault in the fifth frame. I mean, like, technically, those pins would be voided.
Yani, teknik olarak, o lobutlar iptal oluyor...