Volcanoes traducir turco
646 traducción paralela
In fact, you might call the rim of the Pacific the Ring of Gold, but it's more usually called the Ring of Fire because all around the margin of the Pacific basin, associated with the mineral deposits, there are huge chains of volcanoes.
Aslında, Pasifik kenarına, Altın Halka da denebilir ancak genellikle Ateşten Halka denir zira Pasifik çanağının, mineral yatakları barındıran tüm çevresi muazzam volkan sıraları da barındırır.
At first sight there might not seem to be any connection between volcanoes and mineral wealth, but in fact there is.
İlk bakışta, volkanlar ve mineral zenginlik arasında bir ilişki yokmuş gibi görünebilir ancak aslında vardır.
The answer lies in the connection between earthquakes and volcanoes and in the scientific revolution which has linked them together.
Yanıt, depremlerle volkanlar arasındaki ilişkide ve bu ikisini birbiriyle ilişkilendiren bilimsel devrimde yatıyor.
Once geologists were able to go down to the ocean floor itself, they soon found fields of solidified lava, MANNING : and the volcanoes themselves.
Jeologlar, bir kez okyanus tabanına inmeyi başardıktan sonra kısa zamanda katılaşmış lav sahaları ve volkanlar buldular.
It became clear that these volcanoes were part of a single vast chain of volcanic mountains that runs down the middle of the world's ocean basins, all the way around the planet.
Bu volkanların, tüm gezegenin çevresi boyunca dünya'nın okyanus çanaklarını saran tek bir muazzam volkanik dağ sırasının parçaları olduğu açığa çıktı.
These volcanoes are continually producing new rock.
Bu volkanlar, sürekli olarak yeni kayalar üretiyorlar.
But if ocean rocks are produced by undersea volcanoes, could land volcanoes have a role in the growth of the continents, volcanoes like those in Bolivia?
Ancak eğer okyanus kayaları, deniz altı okyanusları tarafından üretiliyorsa kara volkanlarının da kıtaların büyümesinde bir rolü olabilir miydi? Mesela Bolivya'daki gibi volkanların?
They plan to test a theory which links volcanoes to the formation of the continents.
Volkanları, kıtaların oluşumuyla ilişkilendiren bir teoriyi test etmeyi planlıyorlar.
Between them and the Pacific coast lies their goal, a chain of active volcanoes, the highest in the world.
Onlar ve Pasifik sahili arasında hedefleri dünyanın en yüksek aktif volkanlar sırası uzanıyor.
As they near the volcanoes, the team start to see signs at the surface of tremendous activity deep below them.
Volkanlara yaklaştıkça, ekip yüzeyde ayaklarının altında, derinlerdeki muazzam etkinliğin işaretlerini görmeye başlıyor.
The volcanoes here erupt a characteristic type of rock, called andesite, after the Andes.
Buradaki volkanlar, And dağlarına ithafen andezit denilen karakteristik bir kaya türü püskürtüyorlar.
Volcanoes in the Andes are notoriously explosive.
Andlardaki volkanlar, patlamalarıyla ünlüdür.
But could a similar process be happening deep below the volcanoes?
Ancak benzer bir süreç volkanların derinliklerinde de gerçekleşiyor olabilir mi?
Clues to what's happening beneath the volcanoes can be found in the gases that continuously stream out of them.
Volkanların altında ne olduğuna dair ipuçları sürekli olarak dışarı attıkları gazlarda bulunabilir.
If Leonore can work out what's happening here, the results may have global implications, because scientists now realise that the explosive volcanoes of the Andes and the rocks that they produce are far from unique.
Eğer Leonore burada neler olduğunu anlayabilirse elde edeceği sonuçlarının küresel etkileri olabilir zira bilim insanları artık Andlardaki patlayıcı volkanların ve ürettikleri kayaların eşsiz olmaktan çok öte olduğunu farkediyorlar.
Matthew Thirlwall has collected rock samples from volcanoes all over the world.
Matthew Thirlwall, dünyanın her yerindeki volkanlardan örnekler topladı.
MANNING : So the volcanoes of the Pacific Rim are all basically similar.
Yani Pasifik Kenarı volkanlarının tamamı temelde aynıdır.
It dawned on scientists that these volcanoes were gradually building up a ring of andesitic rock all around the Pacific.
Bu volkanların, sonuçta Pasifik çevresinde bir andezitik kaya halkası oluşturduğu bilim insanları tarafından farkedildi.
If you go to the Andes and look at the volcanic rocks of the Andes and indeed the plutonic deep rocks injected under the volcanoes in the deep crust, these are the three minerals that you will find.
Eğer Andlara gidip, oradaki volkanik taşları ve tabii ki kabuğun derinliklerinde volkanların altına zerk olmuş derin plütonik kayaçlara baksanız bulacağınız üç mineral bunlardır.
So it looks as if somehow the continents have all been created by volcanoes like these, gradually building up the crust over geological time.
Görünüşe göre, sanki kıtalar bir biçimde böyle volkanlar tarafından jeolojik zamanlar boyunca kabuğa yavaşça yığılarak oluşmuşlar.
As the new theory sank in, scientists realised that the movement of the plates, which was the cause of all the earthquakes around the Pacific, might also be responsible for the volcanoes.
Yeni teori yerini alırken bilim insanları levhaların hareketlerinin Pasifik çevresindeki tüm depremlerin sebebi olduğunu ve ayrıca volkanlardan da sorumlu olabileceğini farkettiler.
Now, it's very interesting, because we have volcanoes round about at... in the position where the subducting oceanic plate is 100 to 120 kilometres below the surface, where we are here now.
Bu çok ilginç. Zira yaklaşık olarak subdüksiyona uğrayan okyanus levhasının, yüzeyin 100 ila 120 kilometre altında bir pozisyonda durduğu yerde, burada volkanlar var.
And that's where we have volcanoes and we know from looking at the volcanoes that they produce a lot of molten rock and they produce a lot of fluids, like water.
Ve buradaki volkanlarda, bu volkanlara bakarak bildiğimiz üzere çok miktarda erimiş kaya oluşuyor ve bunlar, su gibi çok miktarda sıvı üretiyorlar.
Geologists suspect that some of this water comes directly from the sinking ocean plate and may explain why the volcanoes are here.
Jeologlar, bu suyun bir kısmının doğrudan batan okyanus levhasından geldiğinden şüpheleniyorlar ve bu volkanların neden burada olduğunu açıklayabilir.
This molten rock rises to the surface to erupt as a line of volcanoes.
Erimiş kaya, yüzeye yükselip bir volkan dizisi halinde patlıyor.
But these volcanoes are like the tip of an iceberg.
Ancak bu volkanlar, tıpkı buzdağının üstü gibiler.
The surface volcanoes are merely the surface manifestation of a huge process of the addition of new hot material to the crust.
Yüzeydeki volkanlar, muazzam bir süreç olan kabuğa yeni, sıcak materyal eklenmesinin yüzeydeki dışavurumu.
In the Lake District, Matthew Thirlwall showed me how volcanoes once built the crust in Britain, 450 million years ago.
Lake Distric de, Matthew Thirwall bana volkanların 450 milyon yıl önce Britanya'daki kabuğu nasıl oluşturduklarını gösterdi.
And the much older volcanoes in the Lake District have also brought up their own rich dividend.
Ve Lake Distric teki daha eski volkanlar da kendi zengin paylarını getirdiler.
So really, the volcanoes have done all the work?
Yani gerçekten bütün işi, volkanlar mı yapıyor?
Somewhere 2,000 metres below, volcanoes have been erupting recently.
2.000 metre aşağılarda bir yerlerde, volkanlar patlamaya devam ediyor.
When volcanoes and water mix, hot springs are an inevitable result, and the presence of these deep sea vents had been predicted.
Volkanlar ve su karıştığında, sıcak pınarlar kaçınılmaz bir sonuçtur. Ve bu derin deniz bacalarının varlığı tahmin ediliyordu.
Solving that paradox will take us on our next programme to the volcanoes ringing the Pacific and also explain how the land we live on came into being.
Bu paradoksu çözmek, bizi bir sonraki programımıza Pasifik'i çevreleyen volkanlara götürecek ve ayrıca üzerinde yaşadığımız karaların nasıl oluştuğunu açıklayacak.
MANNING : What the rocks of Barberton reveal is that 3.5 billion years ago, the Earth was a world of volcanoes.
Barberton'daki taşlar bize, 3.5 milyar yıl önce Dünya'nın bir volkanlar gezegeni olduğunu söylüyorlar.
These globules form in volcanic clouds where very large volcanoes erupt violently, like Mount Saint Helens, for example.
Bu damlacıklar, mesela Saint Helens Dağı gibi büyük volkanların şiddetle patladığı volkanik bulutlarda oluşuyorlar.
And as in Greenland, there's abundant evidence that the volcanoes were surrounded by water.
Ve Grönlanddaki gibi, burada da volkanların suyla çevrili olduğuna dair birçok kanıt var.
MANNING : The volcanoes erupting here were producing vast quantities of water vapour with the lava.
Burada patlayan volkanlar lav ile, devasa miktarlarda su buharı oluşturuyorlardı.
The intense heat of the young Earth meant the volcanoes were much more active than volcanoes today.
Genç Dünya'nın yoğun sıcaklığı, volkanların bugün olduklarından çok daha aktif oldukları anlamına geliyordu.
And the volcanoes also produced vast quantities of water vapour.
Ve volkanlar aynı zamanda muazzam miktarlarda su buharı üretiyordu.
Nothing but clouds of steam, boiling seas and exploding volcanoes.
Buhar bulutlarından, kaynayan denizlerden ve patlayan volkanlardan başka bir şeyin olmadığı.
# Where volcanoes blow fire
# bu dünyaya gelmişim
He's the world's leading authority on volcanoes.
Kendisi, volkanlar konusunda dünyadaki bir numaralı isimdir.
He's famous for his study of volcanoes.
Volkanlarla ilgili çalışmalarıyla ünlü.
"A Saknussemm descendant turns up, " acts as if he were king of volcanoes, " tries to force me to surrender his ancestor's secret.
Bir Saknussemm torunu geliyor,... volkanların kralı gibi davranıyor beni soyunun sırrını söylemeye zorluyor. "
0nce the Aeolian islands were many volcanoes.
Önceden Aeolian adaları volkandı.
Volcanoes surrounded by tropical palms and sandy beaches.
Tropik palmiyelerin ve kumsalların çevrelediği volkanlar...
He also imagined that there was extensive flooding and the volcanoes all over the Earth at that time.
Ayrıca, o dönemde, Dünya'nın her yerinde birçok sel baskını ve volkan patlamaları olduğunu farz etti.
Are there craters, volcanoes, mountains, oceans, life?
Kraterler, volkanlar, dağlar, okyanuslar ve hayat barındırıyor mu?
The slow death of the peasant world, who still survives populating continents, in thousands of swamps, along shark infested coasts, on islands carbonized by volcanoes,
çiftçinin dünyasının yavaş ölümü hala kıtaları insanlarla dolduruyor binlerce bataklıklarda köpek balıklarla dolu kıyılarda ve yanar dağların tarafından yakmış adalarında
The heat of a blowtorch, for instance, or an electric arc earthquakes, volcanoes or eons of time.
Lehim lambasının ateşi mesela ya da bir elektrik kaçağı,... deprem, volkan patlamaları. Zamanın baş döndürücülüğünü de unutmayalım.
There's nothing here but volcanoes.
Burada yanardağdan başka bir şey yok.