Vor traducir turco
88 traducción paralela
Lesen Sie mir das Ganze noch mal vor.
Yazdıklarını okur musun?
"Before Thy throne I tread", which is sung to the same melody.
"Vor deinen thron tret'ich" "Tanrım işte katına çıktım"
And since I ha ve a choice, naturally, I fa vor the first solution.
Ben seçeceğime göre, elbette ilkini tercih edeceğim. Aldırmazsın, değil mi?
Vor... 4.
Burg... 4.
Cântecele vor fi fost putin mai "dulci" si glumele, putin mai amuzante.
Şarkılar biraz daha ilginçleşmeye ve şakalar da daha komikleşmeye başlardı.
Ringo si Ronnie Wood sunt aici si ne vor da o mânã de ajutor!
Bu konserde yanımızda Ringo ve Ronnie Wood'da var.
Rechte Reihe einen Schritt vor.
Sağ sıra, bir adım ileri!
Dear Lotte, may I ask a great fa vor?
Sevgili Lotte, senden büyük bir iyilik isteyebilir miyim?
Vor...
Vor...
Target heading 036, 126 miles, bearing 062, Havana VOR.
Hedef ileride 036, 126 mil, 062 ya doğru, Havana VOR.
The Romulans, Vorta Vor.
Romulalılar ise, Vorta Vor.
Vorta Vor.
Vorta Vor.
Ich normalerweise eine Dusche vor dem ich arbeite.
İşe başlamadan önce her zaman ki gibi duş alıyorum.
And the VOR beacon out of Denver, that's not working either.
Denver dışındaki VOR işaret merkezi, o da çalışmıyor.
It is a Vor'cha-class attack cruiser.
Bir Vor'cha sınıfı kruvazör.
ka'vor, mat'ana kel.
ka'vor, mat'ana kel. )
It would take a Vor'cha-class cruiser to do any real damage.
Ciddi zarar vermek için Vor'cha sınıfı kruvazör gerekir.
I came for Mauk-to'Vor.
Mauk-to'Vor için geldim.
So now I am asking you for Mauk-to'Vor.
Bu yüzden senden Mauk-to'Vor istiyorum.
Worf and Kurn were performing a Mauk-to'Vor ritual.
Worf ve Kurn, Mauk-to'Vor ritüelini gerçekleştiriyorlardı.
You chose not to complete the Mauk-to'Vor ritual.
Mauk-to'Vor ritüelini tamamlamamayı sen seçtin.
That's a Vor'cha-class cruiser.
Bu bir Vor'cha-sınıfı Kruvazörü.
Something that blew a hole the size of a house in a Vor'cha-class cruiser.
Bir şey bu Vor'cha-sınıfı bir kruvazörün ortasında ev büyüklüğünde bir delik açtı.
It sounds like you're thinking of carrying out the Mauk-to'Vor ritual again.
AnlaşıIan Mauk-to'Vor'u tekrar düşünüyorsun gibi.
"A car? " A car with four wheels, or what? "
"Nassı bi oraba, boyle dört loastiği mi vor?"
I am putting this on VOR as soon as I calm down.
Sakinleşir sakinleşmez bunu Direniş'in Sesi'inde göstereceğim.
He seems to be vor v zakone.
Vor v zakone sanırım.
You'll take 15 Vor'cha-class battle cruisers in first to soften their defences.
Sen 15 tane Vor'cha sınıfı savaş kruvazörü alıp savunmalarını yumuşat.
" Bad man gwab widdle ones.
"kötü adam küvükleri kavırıvor"
Advise on runway. Las Vegas 909 cleared for VOR runway 1-5 approach.
LV 909, VOR pisti için izin verildi.
VOR runway 1-5 approach.
VOR pisti, yaklaşıyoruz.
I wanted to be introduced Be there... I didn't want to be perceived as "different" and most of all didn't want to disturb the order of things
Ja, ich wollte mich einfügen, da sein, nicht als anders angesehen werden und vor allem nicht die bestehende Ordnung der Dinge stören.
You must have the courage to say it out, whether it is good or bad. There are many things like that, just keep trying. To try and you will gain much.
Sie ist vielleicht nicht so stark wie vor hundert Jahren, aber immer noch stark, und sie basiert auf Jahrhunderten der Dominanz, auf einem jahrhundertealten, starken, zentralistischen Staat,
Di-vor-cee, not di-vorc-ee "Cee", not "ee".
Bo-san-mak, bo-sen-mek degil "mak", "mek" degil.
VOR doesn't work either.
İstikamet belirleyicimiz de çalışmıyor.
Tell the commodore to fix Mendoza's VOR... so I don't have to use a broadcasting to find the airport.
Tuğamirale'e Mendoza'nın istikamet belirleyicisini tamir etmesini söyle. Havaalanını bulmak için yayın yapmak zorunda kalmayayım.
You fucking Vor cocksucking bitch, fuck you.
Seni işe yaramaz saksafoncu Vors fahişesi. Gel hadi.
Vor v zakonye, the Brotherhood.
Vor v zakonye ; Kardeşlik.
- Czar of Brighton... Vor, whatever the fuck you are.
- Brighton Çarı Vors veya ne pisliksen.
Fucking Vor.
Lanet olası Vor'lar.
Look, LAX, just give me my VOR numbers and my approach vectors, and I'll be fine.
Los Angeles Kule, bana VOR numaralarını ver,.. ... yaklaşım vektörlerini de ver, ben de iyi olayım.
JUST PLEASE DO ME A VOR.
- Lütfen bana bir iyilik yap ve sus.
You don't tell a vor what is enough.
Bir "vor" a yeter diyemezsin.
You do not kill a vor for no reason.
Durup duruken bir "vor" u öldüremezsin.
Thieves in law.
Hısım hırsızlar ( vor v zakone )
I am a vor by birth.
Ben doğuştan bir "vor" um!
You don't have the tattoos of a vor, so you don't call the shots.
Hırsız dövmelerin yok, yani emirleri sen vermiyorsun.
An den letzten Tagen der Sammlung drängen drängen sich vor den Annahmestellen die Gebefreudigen, um ihre Spenden abzuliefern.
Eşya yardımı kampanyasının son günlerinde toplama noktalarına gelen kalabalık sevinç içinde bağışlarını yapıyor.
A group of these monsters immigrated into the United States 15 years ago, led by a guy named Vur Kashalov.
15 yıl önce Amerika'ya göç eden bir grup canavar...,... Vor Kashalov denen adam da patronları.
And we are in the process of convincing Jason Patrone to testify against Vor.
Ve Jason Patrone'nun Vor aleyhine tanıklık etmeye ikna edilmesi lazım.
Alan, you're not helping this go any faster.
Alan, bu dediğin işimi daha çabuk yapmamı sağlamıvor.