Warheads traducir turco
358 traducción paralela
Each one of those planes carries four Bloodhound air-to-air missiles... armed with nuclear warheads.
Bu uçakların herbiri, dört adet nükleer başlıklı... Bloodhound füzesi taşıyor.
Faced with this situation, it is possible that the American president would have no choice but to threaten to release tactical nuclear warheads to the forces of NATO to show collective determination in the event of a possible Russian attack.
Bu durumda, Amerikan başkanının... olası bir Rus saldırısı karşısında ortak kararlılığı göstermek amacıyla... NATO güçlerine taktik nükleer silahlar... kullanma izni verme tehdidinde bulunmaktan başka... bir seçeneği kalmayabilir.
And if things don't get better soon all these weapons are going to be slamming away nuclear warheads and then God help us all!
İşler yakında yoluna girmezse... bütün bu füzeler nükleer başlıklarla fırlatılıyor olacak. İşte o zaman Tanrı yardımcımız olsun!
Such an attack, using weapons of one megaton, could be described as minimal because it's now more than possible that missile warheads or free-falling bombs of between 5 to 10 times that power would be used instead.
Birer megatonluk silahlar kullanarak yapılacak böyle bir saldırıya... ufak çaplı denebilir. Çünkü bunlardan 5 ile 10 kat daha güçlü... savaş başlıkları ile... uçaktan atılan bombanın kullanılma olasılığı oldukça yüksektir.
We've learnt that two nuclear warheads furnished to Santa Costa by an enemy power are contained in the hotel vault.
Öğrendiğimize göre, düşmanlarımızdan ele geçirip Santa Costa'ya getirdiği iki nükleer savaş başlığını da... otelin kasa dairesinde saklıyor.
Terry, once you're in the vault, can you safely remove the warheads from their container?
Terry, kasa dairesine girdikten sonra başlıkları kasalarından, güvenli şekilde çıkarabilir misin?
Those container locks are probably sequence-coded and wired to the warheads.
Bu kasalar büyük ihtimalle seri kodlarla şifrelenip savaş başlıklarına bağlanmışlardır.
Willy, those warheads weigh 200 pounds apiece.
Willy, bu başlıkların bir tanesi 90 kilo.
Or possibly less time if I don't handle the warheads properly.
Savaş başlıklarını düzgün çıkaramazsak, belki daha az.
And my personal guarantee that the warheads will not be used against your country.
Size kişisel garantimi de veriyorum. Başlıklar ülkenize karşı kullanılmayacak.
You want your warheads, yes?
Savaş başlıklarını size vererek mi?
The warheads are out.
Savaş başlıklarını aldık.
Decius, do we have some of the old-style nuclear warheads aboard?
Eski tip nükleer başlıklarımız vardı?
- It'll cost you three nuclear warheads.
- Bu size üç nükleer başlığa mal olur.
It wouldn't fit in with warheads.
Savaş başlığı teorisine uymaz.
Aircraft is an interceptor possibly armed with nuclear warheads.
Bir avcı uçağı muhtemelen nükleer başlık taşıyor.
- 10 pound warheads, sir.
- 10 librelik savaş başlığı, efendim.
- Nuclear warheads?
- Nükleer başlıkları var mı?
This will tell us if the Russians have brought in nuclear warheads.
Bu bize Rusların nükleer savaş başlıkları getirip getirmediğini söyleyecek.
No, it means that the missiles will fire but that the nuclear warheads can't be detonated.
Hayır, ateşlenebilir ancak nükleer savaş başlıkları patlamayacak.
I will now detonate the Nuclear Warheads. In the two missile silos.
Her iki füze üssündeki nükleer savaş başlıklarını şimdi patlatacağım.
The rockets will have special warheads.
Füzeler özel savaş başlıkları taşıyacak.
Locking warheads into firing position.
Savaş başlıklarını ateşleme pozisyonunda kitle.
The missile and bomber forces of the Soviet Union and U. S have warheads aimed at over 15,000 designated targets.
Sovyetler Birliği ve ABD füze ve bomba gücünün, 15.000 hedefe kilitlenmiş nükleer başlığı var
It is most gratifying that your enthusiasm for our planet continues unabated... and so we would like to assure you that the guided missiles currently converging with your ship are part of a special service we extend to all of our most enthusiastic clients, and the fully-armed nuclear warheads are, of course, merely a courtesy detail.
Gezegenimize inmekteki hevesinizin devam etmesi memnuniyet verici... ve sizi temin ederim ki, geminize güdümlenmiş olan füzeler tüm hevesli müşterilerimiz için kullandığımız özel bir servisin parçasıdır ve nükleer başlıklar elbette ince bir detaydır.
Now, these ALCMs with dummy warheads will go from terrain following, to inertial guidance, over water, toward the target.
Sahte savaş başlıklı bu ALCM'ler, araziden kalkarak, atalet güdümlü olarak, su üzerinden hedefe gideceklerdir.
Dummy warheads will be replaced by W80 thermonuclear device.
Sahte savaş başlıkları, W-80 termonükleer başlıklar ile değiştirilecek.
Through the ingenuity of SPECTRE, the dummy warheads they carried were replaced with live nuclear warheads.
SPECTRE'nin marifeti ile, bu füzelerin taşıdıkları sahte savaş başlıkları gerçek nükleer savaş başlıkları ile değiştirildi.
Gentlemen, we are faced with the ultimate nightmare, the abduction of nuclear warheads.
Baylar en büyük kabusumuzla karşı karşıyayız : nükleer savaş başlıklarının kaçırılması.
This is M. We've cracked the code for disarming the warheads, but we've only got five hours to find the second bomb.
M konuşuyor. Savaş başlıklarını etkisiz hale getirmek için gerekli kodları elde ettik. Ancak ikinci bombayı bulmak için | sadece beş saatimiz var.
Men, we're currently tracking approximately 2,400 inbound Soviet warheads.
Beyler şu an itibarıyla yaklaşık... Bize doğru gelen 2 bin 400 adet Sovyet savaş başlığını izliyoruz.
In a statement issued a short time ago by the Pentagon, the United States has accused the Soviet Union of moving nuclear warheads into their new base at Mashad in northern Iran.
Kısa bir süre önce Pentagon tarafından yapılan bildiri ile... Birleşik Devletler, Sovyetler Birliğini, İran'ın kuzeyindeki Mashad'ta bulunan... üsse nükleer savaş başlıkları yerleştirmekle suçladı.
We have here, unfortunately... such a base, with four missile-warheads...
Maalesef şu anda ülkemizde..... dört füze başlığını ihtiva eden bir üs bulunmaktadır.
And it is very likely... that these warheads, tragically enough...
Ve büyük bir olasılıkla..... bu füze başlıkları, trajik bir biçimde...
Go back to your nuclear warheads.
Nükleer savaş başlıklarınıza dönün.
If the reactor's breached, the warheads have released any radioactive debris, we'll just back off.
Eğer reaktörde bir hasar varsa veya savaş başlıklarında radyoaktif bir sızıntı varsa, geri döneceğiz.
Warheads must still be intact.
Savaş başlıkları hâlâ sağlam olmalı.
That's 192 warheads, Coffey.
Bu 192 savaş başlığı demek, Coffey.
Our warheads are stuffed to the brim with it.
Artık savaş başlıklarımız, barışı getirmek için çalışıyor.
How many warheads we got down there?
Kaç savaş başlığımız var orada?
- 6,000 nuclear warheads.
- 6,000 nükleer savaş başlığı.
When I was 12, I helped my daddy build a bomb shelter in our basement, because some fool parked a dozen warheads off the coast of Florida.
Oniki yaşımdayken babamın bodruma sığınak yapmasına yardım etmiştim çünkü birileri Florida açıklarına savaş başlıkları yerleştirmişlerdi.
This thing could park 200 warheads off Washington or New York, and no one would know anything about it until it was all over.
Bu denizaltı, Washington ya da New York açıklarına binlerce savaş başlığı yerleştirebilir ve bundan kimsenin haberi olmaz.
It is designed to approach by stealth, armed with nuclear warheads.
Nükleer başlıklı füzelerle donatılmış bir saldırı denizaltısı.
They're like nuclear warheads.
Onlar nükleer savaş başlıkları gibidir.
If we could get a couple of bombs in there, set off some of those warheads... the whole place would blow!
Oraya birkaç bomba atabilirsek, füze başlıklarını ateşleyebilirsek...
Armaments consist of four laser cannons and 39 cobalt-fusion warheads with magnetic propulsion.
Savunmada dört laser topu... ve manyetik itiş güçlü 39 kobalt füzyon savaş başlığı mevcut.
No, Cyclops, using your optic-blast would detonate the warheads.
Hayır, Cyclops, optik ışınların, savaş başlıklarını patlatır.
Now, the warheads.
Şimdi de savaş başlıkları.
Warheads disarmed.
Savaş başlıkları devre dışı.
We know that a week ago four MIRV warheads were smuggled... out ofthe former Soviet Republic of Kazakhstan.
Bir hafta önce eski Kazakistan Sovyet Cumhuriyetinden... dört tane MlRV savaş başlığı kaçırıldığını biliyoruz.